Eskiden ‘size de çıkabilir’ diye halka arz edilirdi.
Şimdi herkes tarafından kabul edilen slogan;
-Almayın hiç kimseye çıkmıyor.
Yılbaşı yaklaştı. Halk şansını denemek için bilet alacak ama almıyor. Çünkü güvenini yitirdi.
Özelleşen, Milli Piyango artık milli değil.
Halk artık omuzuna kuş pislese bile bilet almayı bıraktı.
Hal böyle olunca, piyangoda slogan değiştirdi;
-Tüm ikramiyeler, satılan biletler arasında bölüştürülecek.
Demek ki, öncesinde ‘indira gandi’ varmış.
***
Bizde çekiliş işi yüz yıllar öncesinde başlamış.
Batı kökenli hemen hemen her şey gibi, öncelikle levantenler ve gayr-i Müslim anasır arasında başlamış olması, şaşırtıcı değildir.
1856 yılında (Cemaziyülevvel 1273) Ermeni Katolik Kilisesinin (herhalde karşılığında hasılattan pay almak üzere) güvence vermesiyle bir eşya (İstanbul Yeşilköy'de evler ve arsalar) ve para karma piyangosu düzenlenmiştir. Bu konuyla ilgili (Ceride-i Havadis' ten) iki gazete ilanı aynen şöyledir.
-Bundan evvel cerideye derc ile beyan olduğundan herkesin malumu olduğu üzere Ayastefanoz'daki evler ve arsalar ve verilecek akçelerin piyangosu 273 senesi Cemaziyülevvelinin birinci günü Beyoğlu'nda tiyatroda çekilecektir. İşbu piyango on hisseye taksim olunup on numara kazanacaktır. Kazanılacak şeyin bahası dört yüz yetmiş bir bin kuruşa baliğdir. Ermeni Katolik Milleti Batrikhanesi kefaleti ile müstakilen yevm-i mezkurda çekileceğinden kazanan numaraların sahipleri bilyetolarını patrikhaneye götürdüğü gibi bedeli kendisine teslim olunacaktır.
***
Bir süre piyango çekilişleri yasaklanmış. Abdülaziz'in tahta geçmesinden bir süre sonra, dönemin (biri Yunan uyruğunda bulunan) iki ünlü Rum bankerinin özel amaçlı bir emlak piyangosu tertiplemeye teşebbüs ettiklerini; fakat bunu hayli acemice tasarladıklarını, kazanandan bin altın lira alıp karşılığında ona Boğaziçi' nde (Yeniköy' de) üç yalı vermeyi düşündüklerini gazete havadislerinden
öğreniyoruz.
***
Tayyare Piyangosu:
Cumhuriyet'in başlarında (16 Şubat 1925 'te) kurulan ve on yıl sonra (24 Mayıs 1935' te) adı Türk Hava Kurumu'na çevrilen Türk Tayyare Cemiyeti, Hava kuvvetlerine pilot yetiştirmesi ve uçak alması (sonraları, uçak yapması) için birçok gelir kaynağıyla donatılmıştır.
Tayyare Cemiyeti'ne nakit piyangosu tekelini veren 9 Ocak 1926 tarihli kanunun 2 'nci maddesi, bilet ve ikramiyelerden Kazanç, Belediye vergileri ve damga resmi alınmamasını öngörüyordu.
Bununla birlikte, ilk tertiplerde Cemiyet ödüllerden yüzde 10 kesinti yapmaktaydı. 14 Mayıs 1927'de, ikramiyeler Veraset ve İntikal Kanunu'nun 20. maddesi hükmünden istisna edildi. Böylelikle, verdiği ödülden hiçbir kesinti yapmayan tek örgütlenme Tayyare Piyango'su oldu. Bu özellik, günümüz Milli Piyangosu' nda da devam etmekte, piyango adını taşısın taşımasın, öteki ödül verme düzeneklerinin hepsinde yasal vergiler kazanandan kesilmektedir.
Genellikle sanıldığı gibi, 1926 yılında başlayan Tayyare Piyangosunun Cumhuriyet döneminin ilk nakit para ödüllü piyangosu olduğu doğru değildir. Ondan bir yıl önce, 1925 'te Türkiye Tayyare Cemiyeri Mektepleri yararına üç ayda bir para ödüllü piyangolar düzenlenmiş ve aynı yıl içinde (1 Temmuz, 15 Eylül, 15 Aralık tariherinde) üç çekiliş yapıldıktan sonra, kurulan sistem yeni bir örgütlenmeyle Tayyare Piyangosuna dönüştürülmüştür.
***
Milli Piyango İdaresi kuruldu. Savunma sanayii, özellikle hava kuvvetlerine destek sağlamak için kullanılan piyangoya rağbetin artması için 19 Mayıs 1940 çekilişi Ankara’da 19 Mayıs Stadyumu’nda yapılmış, çekilişe Cumhurbaşkanı İnönü ve Bakanlar Kurulu da katılmıştı.
***
Demirören’den önce O, çekilişten daha ünlüydü.
Nimet Özden, ilk olarak Eminönü’nde kendi malı olan dükkânı açıp,
evini de dükkânın üzerine taşıdı. Önceleri çeşitli zorluklar yaşayarak bilet satamasa da, zamanla bunların üstesinden gelir ve her bilet alana bir kutu şeker vererek kazancını kat kat arttırdı. O kuyruk hala hiç bitmez, uzar gider. Büyük İkramiye’nin size çıkma olasılığı ise 1/10.000.000;
yani 10 Milyonda 1.
***
Demirören grubuna geçmezden önce her ayın 9’unda, 19’unda ve 29’unda çekiliş yapar ikramiye dağıtırdı.
Şimdi yılbaşı yaklaşıyor. Biletinize çıkar mı çıkmaz mı, garantisi yok.