Yaşar Nadir Atilla

06/02/2023 20:11 461

 

Benim de okulum, Adana Erkek Lisesi Mezunları Derneği'nin üyesi olan Yaşar Nadir Atilla'nın  "Bir Darbe Mağdurunun 36 Saati" adlı eserini okumak yeni kısmet oldu bana.

AEL Derneği'nin kıymetli üyesi Ayla Alagül  ile yaptığı evlilikle eniştemiz de olan Atilla: hayatı mücadelelerle geçmiş üretken yazarlarımızdan biri.

Neredeyse 2 ay'a yakın bir zamandır, imzalayıp hediye ettiği bu güzel eserini, geç okuyabildiğim için kendisinden özür dilerim.

Ben her zaman "Bir edebi eseri, en iyi onu yaratan anlatır" diyorum.

Bu güne kadar da yanılmadığımı düşünüyorum.

O yüzden, bu güzel eserin tanıtımını da Atilla'nın kaleminden sizlere sunmak istiyorum.

***

Elinizde tuttuğunuz bu kitap, benim üçüncü öykü kitabım.

Bundan önce yayınlanan "Öykülerle  Bir Zamanlar Adana" ve "Adana'nın Yolları Taştan" adlı kitaplarımdaki öykülerin temelini, benim ve yakınlarımın başından geçenler oluşturuyordu.

Her iki kitabımda uzun betimlemelerden kaçınmış, kısa tümcelerden oluşan yalın bir dil ve bu dili oluştururken yeri geldikçe, günümüz kuşakların kullanmadığı, unutulmaya yüz tutmuş, Adana'nın kendine özgü sözcüklerini kullanmıştım.

Bu yolla; doğup büyüdüğüm, ilk geçlik yıllarımı geçirdiğim, beni yetiştiren Adana'ya olan borcumun hiç olmazsa bir bölümünü ödemeyi istedim.

Söz konusu kitaplarımın gelirini, Corona Salgını sırasında olanaksızlar nedeniyle 'uzaktan eğitim'e ulaşamayan yoksul çocuklara "tablet" armağan ederek kullandım.

Bu kitabımdaki öyküleri yazarken Adana'dan biraz uzaklaştım. Çalıştığım yıllarda iş seyahatlerimde yazacak değerde o kadar olayla karşılaştım ki, bunları öyküleştirme kararı aldım. Umarım beğenilir.

Bu kitabımın gelirinin bir bölümünü halen öğrenim bursu verdiğim iki öğrenci için, bir bölümünü de kurucuları arasında yer aldığım Yazı Dükkanı Akademi'nin "Eğitime Katkı Projesi" için kullanacağım. Kitaplarımın yeni basımları yapıldıkça bu desteği sürdüreceğim.

Kitabımın basımı sırasında desteğini esirgemeyen değerli dostum  Muzaffer Pınarbaşı'na gönül borcum var. Desteği için teşekkürler.

Bu arada kitaplarımın  yayıncısı Lokman Kurucu'nun desteğini de göz ardı edemem.

Bu kitabımı, yıllar önce yitirdiğim, yaşam savaşımda beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan annem Melahat ve babam Mehmet Atilla'ya armağan ediyorum.

Işıklar yoldaşları olsun.

***

Ha, bu arada; kitap sayfalarının altındaki dipnotları da okumadan geçmeyin.

Adana'ya özel ifadeler var:

Mesela "simit"e "çörek",

Motorlu araçlarda geri gitmeye "anarya" , önemsememeye, umursamamaya "iplememek", yolcu yükü ve denk'e "mafraç" demek, sipariş'i "İsmarıç diye adlandırmak gibi, gerçek olmayan davranışlara "film icabı", renklendirilmiş akide şekerine "cıncınlı şeker" demek gibi.

Yani okumanızı öneririm.