YAPAY HAYATA DOĞRU

17/10/2022 18:57 519

 

Eskiden,  üretilen her türlü meyve ve sebze, tabii idi. Natürel idi…Aklımda kaldığı kadar ile üzüm yetişirken san diye bir hastalık vardı. Üzüm bağı olanlar, bu hastalığa karşı, kükürt diye bilinen sülfür kullanırlardı…Kimyasal gübre nedir? Şimdilerde yaygın olarak kullanılan, kimyasal ilaçlarda yoktu, bilinmezdi… Genel de gübre niyetine, hayvan atıkları kullanılırdı. Bunların da en makbulü; Güvercin gübresi idi… Bilhassa okulların çatısında bol miktarda bulunan Güvercin atıkları toplanır ve üzüm kütüklerinin dibine konurdu. Diğer büyük baş hayvan  atıkları da gübre olarak kullanırdı…Bilimin ve teknolojinin ilerlemesi, nüfusun artması, tarımdaki gelişmeler, üreticileri sürekli arayışa itti. Şimdilerde her türlü, gübre, ilaç rahatlıkla kullanılıyor. Kimi ürünün depo ve raf ömrünü uzatıyor, kimi ürünün verimliliğini ve kalitesini, çeşidini artırıyor. Daha çok üretim, adeta temel hedef oldu…Sebze, meyve, tahıl vs. böylede, insan nasıl, bu gelişmeler karşısında…? İşte robotlar, işte yapay zekalar, işte yapay organlar, insan denen varlığında, bu evrimden payına düşeni alıyor. Bu  gidişat, insanların sadece bedensel ve ruhsal değişimine değil, insanın hayatına da tesir ediyor…

20 Mayıs 2010’de The Economist Dergisi, aslında bugün olan ve bundan sonra olacakları açıkça yazmış aslında. Adamlar gizlemiyolar, davul çala çala geliyorlar. Rüyaların ve kabusların malzemesi olan “yapay hayat” a doğru adım adım sürükleniyoruz. Korkarım insanların çoğu Mehdi ve Mesih zannı ile Deccal'ın arkasında saf tutacak. Evet, AK Parti içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizi lobinin adamları, Diyanet bünyesindeki tüm Din Görevlilerini "İklim Değişikliği" konulu eğitime çağırmış! Diyorlar ki; “Değerli görevlimiz “çevre ve sıfır atık” ile “iklim değişikliği” konulu farkındalık eğitimlerini bu adres üzerinden 31 Aralık 2022 tarihine kadar, izlemeniz ve eğitimi tamamladığınızda, eğitim hizmetleri birimine bilgi vermeniz önemle rica olunur…”
Bunlara göre, biz biyolojik insanın son temsilcileriyiz. Trans Humanizmle birlikte insan artık sadece bir nesne olacak. Din, ahlak, gelenek ve cinsiyetinden boyutlanacak. Bu senaryo aslında LGBT’den daha büyük bir tehlike içeriyor.. Yine “ıslah edicileriz” diye geliyorlar. Onlar biliyoruz ki, bozguncuların ta kendileridir. Harrari ''insan tanrı olacak” diyor ya, bugün adına Xenobotlar denilen,  kendi kendine üreyebilen biyolojik robotlar, laboratuvardan çıkıp hayata karışmak için, gün sayıyorlar. 20 Mayıs 2010 da The Economistin kapağında “Ve insan hayat yaptı” manşeti vardır. Ve içerideki makale şöyle başlıyordu: “Hayatı yaratmak tanrıların ayrıcalığıdır. İnsan ruhunun derinliklerinde, fizik ve kimyanın rasyonel kuralları ne olursa olsun, biyolojinin farklı olduğu, sadece hareket eden ve birbirleriyle reaksiyona giren atomların toplamından daha fazlası olduğunu biliyoruz. Bir şekilde ilahi bir kıvılcımla hayatın aşılanmış olduğu düşünülür. Gelinen noktada ölümlü insanların artık yapay yaşam yapmış olmaları birileri için şok olarak gelebilir.”
The Economist’e göre, “1995 yılında bir canlı organizmanın (bir bakteri) ilk DNA dizisini çözen iki Amerikalı biyolog Craig Venter ve Hamilton Smith, yapay bir genomu olan bir bakteri yaptılar , atası olmayan bir canlı yaratık yarattılar. Bilim adamları DNA'nın işini yapması için mevcut bir böceğin kabuğunu kullanmak zorundaydı, ama buradan yola çıkarak çok farklı bir yere geldiler. Artık yeni bakterilerin (ve nihayetinde yeni hayvanların ve bitkilerin) bir bilgisayarda tasarlandığı ve daha sonra siparişe göre yetiştirildiği bir dünya tasavvur etmek mümkün... Bu yetenek, insanlığın doğa üzerindeki hakimiyetini ilk atom bombasının patlamasından bile daha derin bir şekilde etkileyecektir. (…) Yeni teknoloji Biyoloji beslenme ve büyüme ile ilgilidir. Sentetik biyoloji, bu ve daha az göze çarpan sayısız gelişmenin önünü açacaktır.. Kısa vadede daha iyi ilaçlar, daha az susayan mahsuller, daha çevreci yakıtlar ve hatta yeni bir kimya endüstrisi vaat ediyor .

Yarın devam edeceğiz…