Türkiye Futbol Federasyonu ve Fatih Terim arasındaki mahkeme konusunun tadı kaçtı, kabak tadı vermeye başladı. Ülke futboluna hizmet etmiş, hiçbir teknik adamın ulaşamayacağı başarılara imza atmış, dünyanın tanıdığı bir spor adamına bel altı vurulması hiç hoş değil.
Bu ülkede yaşayan bir sporsever olarak, bir Adanalı olarak hiç içime sindiremiyorum.
Bir olay olmuş, bu olay müsabakada değil, herhangi bir müsabaka yok. Çalıştığı dairede de değil. Tatil gününde ailesinin bir bireyine saldırılmış, O da hakkını farklı yollarla aramış olabilir. Fatih Terim, Kebapçı Selo’nun dükkanına gidip Selahattin’i tokatlamıştı. Ne kadar yürekli adam ki, kendi ailesine saldırınca ve kendine Selo’nun telefonda o şekilde konuşamayacağını, kısacası haddini bildirdi. Ama o Selo yıllarca hocaya hürmet eden önünde düğme ilikleyen Selo, bir anda nasıl hadsizleşti. Selo’yu da tanıyan biri olarak acaba arkasında birileri mi var aynı Selo ekranlarda çok farklı konuştu daha sonra üç gün rapor aldı beni dövdü diye o zaman bizim ulusal medya niye bu Selo’nun iki farklı ifadesini sorgulamıyor adam beleşten reklam yaptı ve bu adam Adana Demirspor Kulübü’nden 1 Milyon fazla para almıştı biz belgeyi patlatınca ödemek zorunda kaldı ve bu adam okuma yazmayı daha iki üç sene evvel öğrendi ve bu adamı TFF yedek üye yaptı, ne yazık ki benim Türkiye Futbol Federasyonum ülkenin en büyük spor adamı ve dünyanın tanıdığı ve Milli Takıma bu kadar hizmeti olan hocayı, bu adamın sırtından vurmak istiyor. Gücünüz yeter mi! Asla.. Siz sadece Kebapçı Selo’yu şöhret ettiniz. O Selo’yu ben çooooooook iyi bilirim H.Ş. ile ilişkisine varana kadar.
Çünkü bu memlekette biz kırk kişiyiz birbirimizi biliriz.
Olaya gelince;
Ortada yasal bir mukavele var. Türkiye’nin en önemli spor yazarı Rıdvan Dilmen gibi onlarca spor yazarı, Fatih Terim’e hakkını verin diyor, bunun gibi bir sürü olay. Ama Futbol Federasyonu’na yakın olan bazıları da vermeyin diyor neticesinde ikiye bölündü insanlar bu olay yüzünden.
Ama Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Sayın Fatih Terim’in mukavelesinden doğan böyle bir hakkı varsa hakkını araması gayet doğaldır.
Fatih Terim gibi bir isme Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu şekilde davranması, ‘50 milyon verilmesini istemiyor’ filan gibi, bunlara gerek yok, hiç hoş değil. Sen bunları dersen Sayın Terim’in avukatı da döner ‘sizi de istemeyen milyonlar var’ der ki, bu sözler de boş değil, ama bu böyle gereksiz uzar gider.
Başında Türkiye yazan ve Türk futbolunu temsil eden bir federasyonun, kendi bünyesinde, hukuk bürosunda, bu kadar avukatı varken, dönüp de dışarıdan bir avukat tutmasını da kamuoyunun takdirine ve vicdanına bırakıyorum.
Ki baktığınız zaman federasyonun kendisini temsil etmesi için tuttuğu avukatın da farklı bir boyutu çıkıyor ortaya. Bunu da anlamak mümkün değil. Federasyon nasıl böyle bir hezeyan içinde oluyor anlam vermek mümkün değil gerçekten. Ama bildiğim tek şey Fatih Terim’e haksızlık yapılıyor.
Tabi biz Adanalıyız, duygusal davranıyor ve düşünüyor olabiliriz ama Sayın Terim’e haksızlığın yapıldığı da gün gibi ortada ve gün gibi aşikardır. Sayın Fatih Terim’in yasal bir sözleşmesi var. Muhakkak ki hukuk, doğru kararı verecektir. Biz karar veremeyiz.
Sayın Terim, Milli Takım’a bu kadar hizmet etmiş, Avrupa kupalarına götürmüş, çok büyük başarılara imza atmış, O geldikten sonra sponsorlar artmış, dünyanın en büyükleri, Milli Takım’a sponsor olmak için sıraya girmiş onun sayesinde.
Böyle bir teknik adama, bu şekilde saldırılmasını da kamuoyunun vicdanına ve takdirine bırakıyorum.
Ama bir tazminat için, koskoca Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu kadar bel altına inmesi yakışmıyor..! Yakıştıramıyorum.
Sayın Yıldırım Demirören’i çok yakinen tanırım ama gerçekten yakıştıramıyorum. Sayın Servet Yardımcı’yı hiç tanımıyorum ama Fatih Terim düşmanlığını da anlayamıyorum. Nedir bu Fatih Terim düşmanlığı?
Terim’in yakın dostu Ali Dürüst’ü ise hiç mi hiç anlayamıyorum!
Federasyonda ağabey görevi gören, herkesin saygı duyduğu, tanıdığı Nihat Özdemir, nasıl sessiz kalıyor, ya da neden sessiz kalıyor?
Federasyonda yönetimdeki bilinen isimler neden konuşmuyor? Gerçekten bir futbolsever olarak çok üzgünüm. Bu duygularımı dile getirmek istedim.
Sayın Terim, belki 50,100 yılda bir rastlanabilecek bir spor adamı, bu düşmanlığı hak etmiyor.
Dediğim gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde, hukuk’un gereği yapılır, düşmanlık yapacaksanız alayınız yapsın sorun değil. Ama Sayın Fatih Terim, bir spor adamı olarak bu düşmanlığı hak etmiyor.