Dikkatimi çekti artık eskisi gibi hanendeler, sazcılar ve besteciler içinde gayri müslim yok. Bir İmenşen, Aleko bacoloz, Yorgo Bacolos gibi. Ankara radyosuna müdür olarak hizmet eden değerli bir insanı anmak borcumuz, o da Özbek Kan, kendisi hukukçu ama yıllarca dışişlerinde yurt dışında çalışmış bir süre avukatlık ve banka müdürlüğü yapmış değerli bir insan, Trt den emekli olan bu insanın saba makamında çok değerli 2 eseri var, ayrıca ölen kızı Hümeyra için bestelediği titrer yüreğim şarkısı, Dün gece yeğis ile kendimden geçtim şarkısı da çok güzeldir.
Çok değerli bestekarlarımız var ama benim tercihim Zeki Duygulu, Arif Sami Toker, Şekip Ayhan Özışık, Yusuf Nalkesen, Alaattin Yavaşça, Zeki Arif Ataergin. Erol Sayan, Dede efendinin doğduğu Kastamonu’nunTaşköprü ilçesinden kendini çok iyi yetiştirmiş ve bazı yenilikleri tutturmuş, haklı olarak ödüller kazanmış bir besteci, ayrıca iyi bir tambur ustası.
Hanendelere gelince Alaattin Yavaşça, Yesari Asım, Sabide Tur, Mediha Şensancakoğlu, Melihat Gürses, Meral Uğurlu, Mediha Demirkıran, Ayşe Taş, Ali Şenozan.
Besteciler ve saz üstatları o kadar çok ki hangi birini sayayım şaşırıyorum, ilk aklıma gelenler ; Amir Ateş, Kasım İnaltekin, İrfan Özbakır, Selahattin İnal, Nejdet Tokatlıoğlu, Muaillim İsmail Hakkı, Lemi Atlığ, Alaattin Yavaşça, Erdoğan Altınel.
Erdoğan Altınel konservatuar mezunu bir udi, kadere bakın ki evli ve çocuklu bir kadına aşık olmuş ve derdini ona bestelediği şarkı ile dile getirmiş zaten çokta yaşamamış.
Bir başka talihsiz besteci Rahmi bey, kendisi mülkiye mezunu ama son yıllarda kadrosu lav edildiği için işsiz kalan bir insan. O da bir düğün hediyesi olarak şarkı besteliyor, ayrıca çok sevdiği Fahire Fersal için teselli eder sözler söylüyor ve bir beste yapıyor ama o gece yaşama veda ediyor.
Alaattin Yavaşça’dan teröristler tarafından kaçırılan oğlu için Yavaşça’dan bir istediğini biliyor musunuz ?
Ekrem Göğer de karısı için beste yapmış, karısı da onun için bir beste yapmıştır. Birbirene bağlı 2 eş
Nejdet Tokatlıoğlu’nun Bahçeşehirde bir heykeli olduğunu biliyormusunuz o da Ankara Radyo evinde müzik şefliği ve koro şefliği yapmış bir besteci ve de şair.
Sabide Tur Türkiye’nin en değerli seslerinden özellikle tizlerde çok başarılı ve de son derece mütevazı bir insan kocası Selahattin Pınar’ı mezarı başında Pınar’ın vasiyeti üzerine bir şarkısını söylediğini biliyormusunuz ? O da bu bugün yaşamıyor.
Saz sanatçılarına gelince, bir çoğu virtüöz seviyesinde kemanda Nubar Tekyay, Haydar Tatlıyay, Sadi Işılay, Utta Yorgo Bacolos. Kanunda Tahir Aydoğdu, Tamburda İzzettin Ökte, Nejdet Yaşar. Yaylı tamburda Ercüment Batanay.
Güfte yazarları oldukça çok, en güzelleri Münir Nurettin’in Yahya Kemal’den besteledikleri, Arif Sami Toker son yıllarda hastaydı, felçliydi ve maddi sıkıntı çekiyordu, aslında çok iyi yetişmiş bir müzik adamıydı. Zeki Duygulu eski bando şeflerinden o da şarkılarını ilk olarak Mualla Mukadder’e okuturmuş. Ayrıca Avni Anıl’ın, Ümit Yaşar ve Oğuz Candan’dan seçtiği güfteler çok etkiliyicidir.
Yazıma Nasreddin Hocanın bir fıkrasıyla son veriyorum. Ramazan’ın sonuna doğru bir münasebetsiz Nasreddin Hocaya yaranmak için demiş ki; Ah hocam bilseniz ramazan ayı bitti diye o kadar üzülüyorum ki, Hasreddin Hoca üzülüyor musun ? Siz onu benim külahıma anlatın... Madem üzülürsünüz o zaman Ramazan bitti diye niye 3 gün bayram yaparsınız ?