2022-2023 Eğitim-Öğretim Dönemi geçtiğimiz hafta başladı.
Okulların açılmasıyla beraber Adana’mızda sabahın ilk ışıklarıyla hareketlilik başladı. Hepimizde heyecan, telaş, kaos ve panik havası hâkimdi. Gerçi her yeni dönem olduğu gibi bunlar olağan durumlar, ama sanki biraz özlemişiz.
İlk günün vermiş olduğu stres tüm öğrencilerde olduğu gibi ebeveynlerde de yansıdı. Sevgili öğretmenlerimiz zorlu maratonun başladığı ilk gün, tıpkı öğrenciler gibi mutlu ve heyecanlıydı. Onlar da öğrencilerini çok özlemişler belli ki. E bizler de öğretmenlerimizi çok özledik.
Cadde ve sokaklarda bıcır bıcır çocuklar, ergenler, peşlerinde veliler... Bu kalabalığı ve gürültüyü de özlemişiz.
Nerdeyse her evin kapısında annelerin, ‘Aman oğlum, aman kızım’ tembih ve dualarıyla evlatlarını okula uğurlamalarını da özlemişiz. Ara tatile kadar bu kalabalık ve heyecan devam edecek gibi.
Hemen her evde yaşanan tatlı telaş, bizim evde de yaşanmaz mı? Yaşandı elbet. Lise 1’inci sınıfa başlayan dünyalar güzeli kızım, okulların açıldığı ilk gün daha telefon alarmı çalmadan uyandı. Yeni okulu, arkadaşları ve öğretmenleri ile bambaşka bir ortama girecek olmanın stresini sağ olsun anne ve babasına da sonuna kadar yaşattı.
Sanki anaokulu veya ilkokula başlarmış gibi mutluluk, korku ve telaş vardı üstünde. Kıyafetleri, saçı başı derken, kahvaltısını yarım yamalak yaptı ve bir an önce okula gitmek için hazırlanmaya başladı. Anne telaşı bir yana, kızımın telaşı bir yana, bir de beni düşünün lütfen! İşe gitmeden önce her sabah yaptığım gibi kahvemi yudumlarken, hayretler içinde anne kızı takip ettim. Ağzımdan tek bir kelime çıkmıyor! Neden mi? Şöyle ki;
Klasikleşmiş Anne-Kız konuşmasından;
- “Anne; tarak ve tokalarım nerede?”
- “Anne; çantam, ayakkabım nerde?”
- “Kızım nerde olacak? Her zaman ki yerinde!”
- “Anne geç kaldım ya, çabuk çabuk!”
Desibeli bir hayli yüksek olan bu konuşmalarda benim araya girip de bir söz etmem mümkün mü? Değil tabii! Aslında arayıp da bulamadığı her şey hazırdı. Kahvemi içerken kızımın annesine sorup da bulamadığı malzemelerin hepsi gülen emoji misali bana sırıtarak bakıyordu.
Nerde mi? Bir kısmı masada, bir kısmı da kanepede, ayakkabının yeri ise belli...
Hepsi akşamdan hazırdı zaten. Ama dedim ya; heyecanın vermiş olduğu telaş, geç kalma korkusu ve yaşanan anlık kaosla birlikte doğan panik havası gayet normal. Olsun… Bunları da özlemişiz.
Okulların açılmasıyla Adana’mız uykusundan uyandı demiştim. Gerçekten de öyle oldu. Çünkü şehrimize yeni bir soluk, canlılık, heyecan ve renk geldi. Evet, trafik çok yoğun ve yollar tıklım tıklım. Dolmuşlar, otobüsler, metro insan seli… Olsun… Bunları da özlemişiz.
Biz çalışanların ise evlerinden en az yarım saat erken çıkması gerekecek. Çıkalım ki, işimize geç kalmayalım. Şahsen ben okulların açıldığı ilk gün, her dönem başında olduğu gibi yine işime geç kaldım. Malum Adana trafiği! Olsun… Bu telaşı da özlemişiz.
Uzun yaz tatili bitti ve şimdi okul zamanı. Artık herkes işine gücüne bakacak.
Son olarak; 2022-2023 Eğitim Öğretim Dönemi öncelikle öğrencilerimize, sonra onların masrafını ve kahrını çeken velilere ve de en önemlisi; evlatlarımıza en iyi eğitimi vermek için emek veren, çaba harcayan öğretmenlerimize hayırlı uğurlu olsun. Hepimiz için, kazasız belasız, sıkıntısız bir dönem geçmesi dileğiyle.