Geçtiğimiz günlerde T.C. Merkez Bankası “politika faizini” % 10.50’ye indirdi. Akademisyenler, ekonomi yorumcuları ve iş dünyasının meslek örgütleri artık şaşırma refleksini dahi yitirdikleri için bu kararla ilgili her hangi bir yorum yapmadılar. Tüm dünya ekonomileri girdikleri enflasyon sarmalından faizleri artırarak çıkmaya çalışırken, bir tek Türkiye, üstelik hepsinden fazla enflasyon oranına sahip iken, tüm dünyanın aksine hareket ederek faizleri düşürerek enflasyonu yenmeye çalışmaktadır. Bu durum için ülkemizde “eller gider Mersine, biz gideriz tersine” diye bir eleştirel özlü söz söylenir. Halimiz tamda bu özlü sözdeki gibidir.
Başkalarının yaptığının tersini yapmak bize bir fayda sağlıyor mu? Sonuçtan giderek yaptığımız işin doğru olup olmadığını anlayabiliriz. Çok eski tarihlere gitmeye gerek yok, politika faizi % 19 iken enflasyon % 19, dolar 8,80, Euro 10.30 civarında idi. Bu gün politika faizini % 10.50’ye indirdik, dolar 18,50, Euro 18,30’a, enflasyon ise % 83’e yükselmiş durumdadır. Bu sonuçlar bile yapılan işin yanlış olduğunu bizlere haykırmaktadır.
Kaldı ki kurların daha da fazla artışını engellemek için T.C. Merkez Bankası’nın arka kapıdan yüklü miktarda döviz sattığı iddiaları sıklıkla muhalefet tarafından dillendirilmektedir. Bu iddianın dayanağı olarak her geçen gün T.C. Merkez Bankası’nın swap hariç net varlıklarındaki azalma gösterilmektedir. Diğer taraftan, döviz kurlarının artışını engellemek için “kur korumalı mevduat” adıyla bir ürün tasarruf sahiplerine sunulmuştur. Bu ürün ile döviz almanıza gerek yok, elinizdeki Türk Lirası zaten Dolar gibi Euro gibi oldu denilmektedir. Sözü edilen döviz satışı ve kur korumalı mevduat uygulaması olmasa, döviz kurlarının nerelere geleceği büyük soru işaretidir. Asıl facia ise enflasyon cephesinde yaşanmaktadır. Enflasyon TÜİK’e göre % 83, İTO’ya göre % 107, ENAG göre ise % 186’dır.
Siyasi iktidar enflasyon ve döviz kurlarını patlatmak pahasına politika faizlerini düşürerek ülkedeki faizleri düşürebilmiş midir? Bu sorunun cevabı ne yazık ki kocaman bir hayır kelimesidir. Denemesi bedava derler ya, üşenmeden yarın kalkın bir kamu bankasına gidin, tüketici, otomobil, ev, ihtiyaç kredisi isteyin. Size yüzde kaç faizle vereceklerini not edin. Bu oranı politika faizi ile karşılaştırın, bakalım faizler düşmüş mü? Gerçekten çok şaşıracaksınız. Sonuçlar piyasaların artık T.C. Merkez Bankası’nın politika kararlarını amiyane tabirle takmadığını, kendi kafasına göre takıldığını bizlere göstermektedir. Durum böyle iken, siyasi iktidar ekonomiye bu kadar kötü sonuçları olan bu politikayı ısrarla niçin uygulamaktadır? Bu sorunun cevabını verebilmek ne yazık ki bu gün mümkün değildir. Politika faizini indirenlerin bizlere sürekli söylediği “sabredin, düzelecek” demekten ibarettir.
Saygılarımla,