Suudi Dışişleri Bakanı: Çin Devlet Başkanı yakında Riyad'a gidecek…!!! Evet evet, yanlış değil. Son günlerin flaş haberi…
Suudi Dışişleri Bakanı, Çin Devlet Başkanı'nın yakın gelecekte zirve toplantıları yapmak üzere, Riyad'a gideceğini duyurdu.
İran merkezli, Isna haber ajansının haberine göre, sitesinden alıntı yapan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal Bin Farhan, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in, Çin-Suudi Arabistan ve Çin-bölge ülkeleri arasında gerçekleştirilecek üç zirve için Riyad'a geleceğini duyurdu…
Daha önce, Suudi Enerji Bakanı Abdülaziz bin Salman, Çin'in Suudi petrol ihracatı için ilk hedef haline geldiğini ve Riyad'ın, Pekin'in güvenilir ortağı olmaya devam edeceğini duyurdu…Dünyada çok önemli politika değişimleri yaşanıyor… Ortadoğu, bilhassa Yemen, olayların durulmadığı bir ülke konumunda… Türkiye Ortadoğu’da, gerek tarihi geçmişi, gerekse, bu günkü konumu itibariyle, önemli roller üstlenmek durumundadır. Tüm barışçıl çabalarına ve girişimlerine rağmen, sonuç almakta zamana ihtiyaç duyuluyor…
Dengeleri korumak, gözetmek sanıldığı kadar kolay değil. İşte Mısır’ın tutumunu deklare eden, Dışişleri Bakanının açıklaması…
Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry, ‘’Ankara'nın uygulamaları çerçevesinde herhangi bir değişiklik olmadığı için, Türkiye ile müzakerelerin seyrine devam edilmediğini söyledi…
Shoukry, bugün televizyonda yaptığı açıklamalarda, meselenin yine uluslararası standart ve kurallara uyma ihtiyacından kaynaklandığını da, sözlerine ekledi.
Bakan, yabancı güçlerin, şimdiye kadar Libya'dan ayrılmamasının endişe verici olduğunu ve bu hedefe ulaşmak için, kararlı önlemler alınmadığını belirterek, bunun uluslararası toplumun ilkeleri benimsemek için değil, çıkarları elde etmek için çalıştığını kanıtladığını kaydetti.
Shoukry, krize siyasi bir çözüm bulmak için, Yemen'de ateşkesi yeniden tesis etme çalışmalarına vurgu yaparak, ateşkesin yenilenmesi ve Yemen halkını acılardan kurtarmak için, herhangi bir anlaşmaya varılamamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi…
Shoukry sözlerine şöyle devam etti: Yemen'de veya başka yerlerdeki çatışmaya askeri bir çözüm yok ve Yemen halkının acılarına son vermek için, siyasi çerçeveler ve fikir birliği olmalı. Dedi…’’
Evet, dış politika böyle bir şey…Bu gün şartlar gerektiriyor, dost oluyorsun, yarın şartlar gerektiriyor, gergin ilişkiler içinde oluyorsun…Önemli olan ülkelerin kendi çıkarları, kendi menfaatleridir. Ülkenin çıkarı, ülkenin menfaati neyi gerektiriyorsa, yönetimlerde ona göre dış politika belirlemek durumundadır. Gerek Suudi Arabistan’ın gerekse Çin’in yakınlaşmasına bu açıdan bakmak lazım… Suudi Arabistan 1916’ tarihini baz alsak; Sykes-Picot (İng. Fr.) antlaşmasından 16 yıl sonra kurulan bir krallıktır… Suudi hanedanın bu güne kadar dış politikası, AB ve ABD ağırlıklı idi. Her türlü iş birliği, ticari, sınai, askeri alanlarda ve dış politika konularında adeta, uydu şeklinde idi. Bu yıllardır böyle devam etti… Pandemi ve Ukrayna savaşı, dünyadaki dengeleri adeta sarstı…Bir taraftan silahlanma yarışı, diğer taraftan petrol ve doğalgaz üretimindeki gelişmeler, gıda konusundaki gelişmeler, ve daha birçok nedenden dolayı, ülkeler yeni arayışlara, yeni ilişkilere yöneldiler… Kurulduğu günden beri ABD ve AB’nin yörüngesinden çıkmayan SUUD’lar bile, deği,şen dengeler yüzünden, kendilerine yeni partnerler aramaya başladılar….Son yıllarda ki Çin ve Rusya cephesindeki gelişmeler ve dünya siyasetinde biz de varız tavırları, SUUD’ları ister istemez, potansiyeli yüksek ÇİN’e yöneltti… ABD bu durumu nasıl karşılar? Ne der? Nasıl bir tavır takınır? Bunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz…
Bu kadar sıkı bir müttefikin bile, yeni yönelimler içinde olması, dünya politikalarının ne denli oynak olduğunu,n tipik bir göstergesidir. Tarihin derinliklerine baktığımız zaman, nerede ise 1500 yıllardan bu tarafa, İngiltere politikaların yönlendiricisi olmuş, birinci ve ikinci dünya savaşından sonraki gelişmeler, teknoloji, endüstri, sanayileşme gibi konularda, çok büyük ataklar yapan, ABD, dünyanın süper gücü olmuştur. Gelinen bugünkü noktada ise, oyuna ÇİN ve RUSYA’da girmiş vaziyette. Bu demek oluyor ki; dünya ülkeleri, ABD, ÇİN ve RUSYA eksenli paktlarda yer alacaklar…
SON SÖZ:’’ DEVLETLER, KENDİ ÇIKARLARINA GÖRE POLİTİKA BELİRLER…’’