Suriyeli mülteci sorunu

14/11/2018 21:08 6890

5 Ocak Gazetesi olarak geleneksel hale getirdiğimiz sabah kahvaltılarının konuğu Adana Valisi Sayın Mahmut Demirtaş, oldu. 5 Ocak’ın dev yazar kadrosu, haber merkezi olarak Vali Mahmut Demirtaş’a, kenti yakından ilgilendiren konularda sorularımızı sorduk, ben, kahvaltı programında Valimize, Adana’daki Suriyeli mültecilerin veya sığınmacıların durumunu sordum detaylı bir açıklamada bundu. Ancak,  Suriyeli konusunda araştırma yapan biri olarak bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. Malum, 2011’de Suriye’de başlayan iş savaşın üzerinden tam 7 yıl geçti,  iş savaştan kaçan Suriyeli Mültecilere Türkiye olarak kapılarımızı açtık. Yaklaşık 4 milyon Suriyeli artık bu topraklarda yaşıyor… 5 Ocak Haber Merkezi olarak Suriyeli mültecilerin durumun gösteren çok sayıda sosyo-ekonomik haberler yaptık. Zaman, zamanda yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ajanslara düşen bir haber dikkatimi çekti. Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü ekipleri kent genelinde belirli aralıklarla Suriyeli mültecilere yönelik uygulama yapıyor, tam 80 bin Suriyeli fotoğrafı çekilerek kayıt altına alındı, 10 bin Suriyelinin üzerinden kimlik dahi çıkmadı (Dikkat!!!) yine 20 bin Suriyeli’nin ise, başka illerde olması gerektiği halde Adana’da olduğu saptandı.

Yok artık dediğinizi duyar gibiyim…

Yaptığım araştırmalara göre İstanbul da Suriyeli sayısı 800 bini geçti, Hatay da 400 bin, Gaziantep’te 500 bin, sınır olan Kilis’te ise, Türklerin nüfusu geçmiş durumdalar tam 200 bin Suriyeli olduğu ileri sürülüyor. Adana Suriyeli sayısının 100 bin üzerinde olduğu belirtiliyor…

Bunun yanı sıra Adana’da en çok Suriyeli Mülteci Seyhan İlçesi’nde. Yolunuz düşerse Kocavezir mahallesine gidersiniz, Suriyeli gerçeğini tüm çıplaklığıyla görmeniz mümkün. Seyhan Belediyesi geçtiğimiz yıllarda Suriyeli Mülteciler ilgili önemli bir çalışmaya imza atmış. Sizlerle paylaşmak istiyorum çünkü gerçekten de benim yukarıda belirttiğim tespitlerin daha da detaylı olanları var;  

Seyhan'daki sığınmacıların yüzde 92'si başta Halep olmak üzere Türkiye sınırına yakın illerden geliyor.

-Seyhan'daki her üç Suriyeliden ancak biri (yüzde 35'i) az da olsa Türkçe konuşabiliyor.

-25 yaşın üzerindeki her 5 kişiden biri okuryazar değil. Kadınlarda bu oran yüzde 24'e kadar yükseliyor. Yüksekokul veya fakülte mezunu olanların oranı ise erkeklerde yüzde 9,2, kadınlarda ise sadece yüzde 5,8.

-Adana'ya Suriye göçmenlerin en yoksul kesimlerinin geldiğine yönelik genel bir kanaat bulunmakta ise de Suriyeli sığınmacılardan Suriye'deyken yoksul olduğunu ifade edenler yüzde 14 düzeyinde kalıyor.

-Sığınmacıların yarısı Suriye'de iken en son yapılan işler arasında da esnaflık, küçük zanaatlar, ticaret türü işleri sayarken, yüzde 8,2'si beyaz yakalı işleri yaptığını, yüzde 5'i ise tarım ve hayvancılıkla uğraştığını ifade etmektedir.

-Sığınmacıların yüzde 85'i genel kaygı dışında da çatışmalardan doğrudan etkilenmiş bulunuyor. En az yüzde 5'i aile veya yakın akrabalardan birini savaşta kaybettiğini ifade ediyor. Her 5 kişiden 4'ü savaşa bağlı olarak Suriye'de kalan konutlarının kullanılamaz, tarlalarına girilemez hale geldiğini belirtiyor. Bir diğer deyişle, sığınmacıların yüzde 90'ını çatışmalardan doğrudan, geriye kalanı da dolaylı olarak etkilendiği için gelmiş bulunuyor.

“Sığınmacılar kiralık ve ucuz ev bulabildikleri şehir merkezlerini tercih ediyorlar”

-Sığınmacılar kiralık ve ucuz ev bulabildikleri şehir merkezlerini tercih ediyorlar. Eski çarşı bölgeleri hem kiraların ucuzluğu hem de alışkanlıklarına uygun olup Kocavezir-Mestanzade-Meydan bölgesinde yoğunlaşma olduğu söylenebilir. Şehrin görece zengin kuzey semtleri sayılabilecek alanlarında ise (Reşatbey-Gazipaşa-Cemalpaşa-Yeni Baraj semtlerinde) yoğunlukları azalıyor.

-Türkiye'de yapılan işler arasında hamallık, inşaat işçiliği, ayakkabı işleri, tarım işçiliği, aşçılık, tekstil işçiliği-terzilik ile hizmet işleri (garson, tezgahtar) yaygındır. Çocuklar yaygın olarak çıraklık türü işlerde çalıştırılabilmektedir. Kadınların Türkiye'de yaptığı işler sınırlı sayıdadır. Öğretmenlik, temizlik işçiliği, tekstil-konfeksiyon-terzilik gibi işlerde çalışmaktadır.

-Suriyeli sığınmacıların yüzde 57'si yoksulluk, yüzde 31'i açlık sınırının altında yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Yüzde 31'inde temel beslenme malzemeleri (tüp, yağ, tuz vb.) yeterli gözükmektedir. Geriye kalan yüzde 69'u yetersiz düzeydedir.

-Sığınmacıların ortalama gıda harcaması kişi başı günlük 3 TL'yi nadiren geçebiliyor. Düzenli süt ürünleri, peynir yoğurt yiyebilenlerin oranı yüzde 40 civarında, yüzde 25'lik bir kısmı peynir yoğurttan hemen tümden mahrum durumda.

-Sığınmacıların sadece yüzde 15'i ara katlarda oturabilmektedir, geriye kalan yüzde 85'i bodrum, zemin, çatı katı veya çadırlarda kalmaktadır. Konutların yarısından fazlasında masa sandalye yok. Divan kanepeleri, hatta kullanılabilir bir yatağı olmayanlar yüzde 20-30 civarında. Konutların yüzde 21'inde Çukurova gibi sıcak iklim koşullarında bir eski buzdolabı bile bulunmuyor.

-Suriyeli sığınmacı nüfusun yüzde 43,46'sı 0-17 yaşında bulunmaktadır. 5-17 yaşında okul çağındaki çocuk oranı yüzde 32,46'dır. Okul, daha doğrusu Suriyelilere yönelik okulların sadece birkaç okulla sınırlı olması okullaşma eksikliğinin en temel sebebi. İkincisi ise maddi sebepler yani çok zor şartlarda yaşamlarını idame ettiriyor olmaları.