Sevginin gücü

02/03/2018 21:24 6955

Daha önce yazmıştım, bir insanı sevmekle başlayacak her şey… Sevginin gücüne inanır mısınız? Ben inanırım… Anne, baba, kardeş, eş, dost, vatan, bayrak sevgisi hangimizin yüreğinde yok… Ben ailemi, dostlarımı, arkadaşlarımı, vatanımı ve bayrağımı koşulsuz seven bir Türk evladıyım… Ülkemiz son yıllarda önemli bir süreçten geçiyor, Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli evlatları sınır dışı operasyonda terörün kökünü kazımak için canını, kanını hiçe sayarak savaşıyor. Bugün toplumun tüm kesimi sınıra giderek askerlere moral ziyareti gerçekleştiriyorlar, minik eller Mehmetçiğe mektup yazıyor, Yörük anaları elleriyle yemek yapıyor, gönderiyor. Hepsi bunları yaparken, sevgiyle yapıyor. Yüreğiyle yapıyor… Sevginin gücünü içinde hissediyorsan sorun yok. Yakın bir dostumla sevgi üzerine sohbet ederken, daha sonra bana gönderdiği bir kıssadan hisseyi sizlerle paylaşmak istiyorum, bakın sevginin gerçek gücünü nasıl anlatmış;

“Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: "Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" Bakın göstereyim demiş, ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış.

Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. "Ermiş bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. Peki demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.

Bunun üzerine şimdi demiş ermiş, sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyurun" deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan işte demiş ermiş, 'Kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz ve şunu da unutmayın, gerçek pazarında alan değil, veren kazançtadır daima.”