Serhan Kelleözü sahnedeyken

12/08/2022 00:21 1000

 

 

   Büyükşehir belediyemiz Atatürk parkına küçük bir sahne platformu kurmuş ve belirli günlerde ‘Yaz konserleri’ adıyla bir organizasyona imza atmışlar. Ben Serhan Kelleözü’nün 10 Ağustosta konser vereceğini anons ettiği Facebook sayfasından öğrendim. Öğrenince Atatürk parkına gittim. İnsanlar yerlerde çimlere oturmuş parkın yeşil ortamında konser dinliyorlardı. Gerçekten güzel bir ortamda bir etkinlik yapılmış ve belediyemizi bu nedenle kutluyorum.

Önce Koray Diker ve arkadaşlarını dinledim. Onları da kutluyorum.

   Serhan gelince merhabalaştık. Onu sağlıklı ve ayakta görmek beni mutlu etti. Çünkü Serhan yaratıcı bir sanatçı ve naif yapısı ile güzel iletişim kurabilen, Adana’mızın yetiştirdiği önemli bir değerimizdir.

Serhan Kelleözü şarkılarını dinlerken…

   O sevenlerini özlemiş, bizde onu ve şarkılarını özlemiştik. Şarkıları dinlerken yıllar öncesine, onunla ilk tanıştığımız 1992 yılına gittim. O zaman Güneş gazetesinden ayrılıp Altın kozanın 18 yıl sonra yeniden canlandırılması için kurulan şirkete genel müdür olmuştum. Festivali sıfırdan kurgulamaya çalışıyorduk. Serhan kardeşimle o zaman tanıştık. Ofise Grup Merdiveni temsilen gelmişti. Aynı zamanda kendi bestesi olan ‘Koza’ şarkısını festivalde kullanmak üzere önermişti. Her iki önerisini de kabul etmiş ve gereken desteği vermiştik. Ben ayrıldıktan sonra koza arşivleri neler yaşadı ve Koza şarkısı şirkete ait bir şarkı olarak, hala ellerinde mi ve farkındalar mı bilmiyorum.

   Serhan besteciliğinin ve bir müzik adamı olmasının yanı sıra, yapıcı ve paylaşımcıydı. Festivalde onun kaptanlığında, Adanalı genç sanatçı ve gruplara destek verip, Altın koza festivalinde sahneye çıkma imkânı vermiştik. İlk festivalden sonra da, hem grup Merdivene, hem de diğer Adanalı sanatçılara yer vermek adına festivale ‘Adanalı sanatçılar günü’ adıyla her festivalde yer vermiştik.

   Aradan yıllar geçti tabi ve ben artık kozadan ayrılalı çok olmuştu. Bir gün Serhan beni aradı ve bir araya geldik ve özlem giderdik. O gün Serhan’ın sohbetimizde söylediği güzel cümleler beni onure etmişti. Hiç aklıma gelmeyen bir şey söyledi. Altın koza genel müdürlüğümüz sırasında Adanalı sanatçılarımıza verdiğimiz desteğin, Torosların ardında onların tanınmasını sağladığını ve bunun bizim sayemizde olduğunu söylemişti.

   İnsanın hoşuna gidiyor tabi. Ancak esas olan yaşadığımız bu toprakların sanatçı yetiştirme konusunda özel bir yer olmasıdır. Şu anda bile gençlerimiz arasında, kendilerine gösterme adına küçücükte olsa kapılar açılsa, ne kadar değerlerimiz olduğunu o zaman görebiliriz diye düşünüyorum.

Serhan ziyaretime boş gelmemişti…

   Adana gerçek bir kültür-sanat şehridir. Müzik dalında da öncü sanatçılar bu şehrin toprağından yetişmiştir. Dolayısıyla bir sinema, edebiyat şehri yanı sıra, müzik konusunda da öncüdür. İşte buradan yola çıkarak Serhan Kelleözü önerisini anlattı bana. Önerisi, ‘Adana Müzik festivali’ yapılmasıydı. İçinde yarışmaların da olacağı bir müzik festivali Adana’mıza çok yakışırdı.

   Hemen sardı beni tabi. ‘Bunu yaparsan sen yaparsın’ demişti. Aklıma düşünce bayağı araştırmalar yapmıştım. Hala bilgisayarımda duruyor mu bilmiyorum. Ama köprünün altından onca su geçmesine rağmen, bu konuda hiçbir girişim olmadı.

   Atatürk parkındayım ve anılarda zaman yolculuğu yaparken, çok sevdiğimiz ve saydığımız Serhan Kelleözü şarkılarını söylüyor, bizlerde eşlik ediyorduk. Gerçekten onu geçirdiği ameliyat sonrası böyle sahnede görmek beni mutlu etti.

   İyi ki seni tanımışız

Düşünebiliyor musunuz, Serhan Kelleözü’nün ‘Akdeniz Akşamları’ şarkısı en çok dinlenenler sıralamasında 3. sıradaymış. Birinci ve ikinci sıra İstiklal marşımız ve Ezanımız iken bu sıralamada üçüncü sırada olması, aslında en çok dinlenen şarkı olduğunu ortaya koyuyor.

   Değerlerimiz var ve onlara kapılar açmalıyız. Serhan Kelleözü’  ne sağlık, sıhhat ve mutluluk diliyorum. Özlediğimiz bir konserdi. Bir araya gelmek ve hayatı, sanatla paylaşmak ne kadar güzel değil mi?