OSMANLI NEDEN ÇÖKTÜ ?

03/11/2022 00:03 748

 

Osmanlı, Araplar'a "Necip üstün ırk" derken, Ermeniler'e "Sadık millet" demiştir.
Türkler'e ise "Etrak-ı bi idrak" akılsız sıfatını uygun görmüşler.
Türkler, kurduğu imparatorlukta adeta Filistinli muamelesi görmüştür.
Osmanlı'da Türkler, "Yürütmede görev alamaz. Enderun'a giremez. Para kazanacak gözde meslekleri yapamaz" diye şart getirilmiştir. Yenik milletlerin esir alınan çocukları, devlete bürokrat yetiştiren Enderun'da yetiştirilip, esir alan Türkler'in başına, bey-paşa yapılıyordu.
Cumhuriyet Türkler'e binlerce yıl sonra Türk olduğunu hatırlattı.

Devletin adına da "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" dendi. 635 yıllık geçmişinde Osmanlı, hangi düşünceyi üretmiş! Düşünce üzerine yazılmış tek eseri var mı?
Yusuf Has Hacib, Biruni, İbni Sina,Farabi, İbni Rüşt, Hayyam, Sadi, Mevlana Selçuklu dönemi düşünürleri.
Mahir Ünal: "Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşüncemizi yok etmiştir." Diyor.
İstanbul'daki Rasathaneyi Osmanlı yıktı. Sebep, bir kısım insanlar ellerindeki aletlerle meleklerin bacaklarına bakıyorlar mış.! Meleğe bile cinsiyet yükleyen bu kafa, Osmanlı'yı yıkmıştır…
Türkler, Anadolu'ya gelmeden önce, Ermeniler ve Gürcüler'i Simpat ve Aşot'un çocukları yönetiyordu. Kendi devletlerinin yönetimini Pakraduniler'e teslim edenler, bize düşünce dersi vermeye çalışıyorlar.
Yavuz'a kadar Türkler'de Alevi-Sünni kavgası yoktu. Hatta Osmanlı, Kerkük'e çırağ akçesi gönderiyordu. İlk Celali isyanları Yavuz'la başlar. Yavuz Sultan Selimin Ridaniye ve Mercidabık zaferinden sonra, bir başka Türk kökenli Fatimi ve Memlûklü hakimiyetine son verip, hilafeti Osmanlı’ya taşıması, milattır. Çünkü bu savaşlardan önce Hilafet, Memlûklularda idi. Yavuz'un Tebriz ve Kahire'den getirdiği Süfyanist din adamları fitnenin başıdır. Kendileri gibi düşünmeyenleri dinsiz ilan edecek kadar da ileri gitmişler. Osmanlı'da Paralel devlet yapılanması olan "kadızadeler" olayı, bunların işidir. Osmanlı'yı yıkan Mustafa Sabri, Dürrizade ve benzerleridir. Cumhuriyetin ilk 15 yılında düşünceye yönelik basımı yapılan eser sayısı Osmanlı'nın 635 yılından çok fazladır.
Karamanoğlu Mehmet Bey'in her yerde Türkçe konuşulacak fermanı Osmanlı'nın kuruluşundan öncedir…
Osmanlıcayı kaç kişi okuyup yazıyordu? Mezar taşlarını okuyamıyoruz diyenler… Türkler'e mezar taşı nasip olmadı ki, mezar taşı okusun. Her bir parçası farklı yerde kalmış. Ölüsünü kurt kuş yemiş. Faruk Nafiz Çamlıbel’in meşhur ‘HAN DUVARLARI’ şiirindeki, Maraşlı Satılmış Şeyhoğlu, bu durumu pek güzel anlatmaktadır..Mezar taşı arayanlar, Osmanlı'da askerlik yapmayanlardır ! Simpat ve Aşot'un torunları!
O kafa, Kur'an'ın Türkçe mealini okuma, tefsirini okuma,bilgiden uzak dur, ben ne söylersem doğrudur. Düşünme, sorgulama, araştırma, kaderin böyle yazılmış. Allah Allah!
Cumhuriyet üzerinden Türk düşmanlığı yapanlar…
Bu devletin adı " Türkiye Cumhuriyeti Devletidir" ilelebet te böyle kalacaktır.
Tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek millet deyip de ismini söyleyemeyenler...Çanakkale savaşlarında bir İngiliz subay hatıra defterine "dağlar Türk doğuruyor" demiş. Tek doğuruyor dememiş. 15 Temmuz sonrası Yunan bayrağına sarılanlara özgürlük isteyenler, hepinizin canı cehenneme, farkınız nedir!
Ey Türk milletinin evladı! Sana ihanetin nerden geldiğini gör!
Bilge Kağan: "Ey ölümsüz Türk ulusu! Titre ve kendine dön. Su gibi akıttığın kanına, dağlar gibi yığdığın kemiklerine laik ol!"
Canınla kanınla kurduğun bu devlette sana ikinci sınıf muamelesi yapılıyor.
Senin sessiz kalmandan cesaret alıp, Türkçülüğü bölücülük olarak görüyorlar. Artık uyan…!!!

Cumhuriyet, Orhun Yazıtlarında taşa yazılmış anayasanın birinci maddesinde ifadesini bulan Türk Bodun'un, kurucu Atatürk'ün veciz tabiri ile tacidar ve diktatöre yer ve makam vermediği sistemin adıdır.
Atatürk; -arkadaşlar! Türkiye devletinde ve Türkiye devletini kuran Türkiye halkında tacidar yoktur, diktatör yoktur! Tacidar yoktur ve olmayacaktır. Çünkü olamaz.
Bütün cihan bilmelidir ki, artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdani ve mevcudiyetidir. 1923 (Atatürk'ün S.D. I, S. 300)’’

İşte bu zihniyettir ki, bu necip Milleti, ilimden, irfandan, eğitimden, araştırma, geliştirme çabalarından uzak tutmuştur. Sırf kendi hükümranlıklarını sürdürebilmek için, halkı cahil ve bilgisiz bırakmışlardır…

Yarın devam edeceğiz…