Bir annenin hikayesi (1)
5 senedir huzurevin de yaşayan bir annenin kaleminden duygusal bir mektup.
Tüm annelere ithaf olunur…
Buz gibi odalarla dolu, kocaman binalar diktiler ülkeme.
İçine ömürlerinin son demlerinde olan, anneleri babaları doldurdular.
Adına “Huzurevi” dediler.
Oysa huzur hiç uğramadı oraya.
Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere.
“Onların yüzü suyu hürmetine belalar def oluyor” der, onları nimet bilirdik.
Boyunlarını bükük bırakmazdık.
Dışarıdan huzurlu gibi görünen, bu sessiz ve sakin binalarda, ne fırtınalar kopuyor kimbilir.
Kaç anne anlatmak, haykırmak istedi duygularını, kaç anne yazmak istedi bilinmez.
O annelerin adına yazdım bu satırları.
Bu mektup, huzursuz odalardaki yüreği yorgun annelerin sessiz çığlıklarıdır.
Takvime baktım da, 5 sene olmuş buraya geleli.
Nasıl geçti o 5 sene bir de bana sorun.
Çok bakmıyorum takvimlere.
İçim sıkılıyor, zaman geçmiyor.
Eskiden “ Su gibi geçiyor zaman” derdim.
Şimdi öyle düşünmüyorum.
Demek insan mutluyken çabuk geçermiş zaman.
Hapishanedekileri şimdi daha iyi anlıyorum.
Beni buraya bıraktığın gün “anneler günüydü” hatırlıyormusun?
O günden beri anneler günü denen gün benim için daha da bir anlamsızlaştı.
Her sene bu gün anne olmak, ayrı bir acı veriyor bana.
Sen küçük bir çocuktun daha.
Hiçbir yere bırakmazdım ben seni.
Öyle savunmasız, öyle masumdun ki, kimselere yollamazdım.
Yanımdan hiç ayırmazdım.
Şimdi beni nasıl olup ta, tanımadığın insanlara teslim ettiğini düşünüyorum.
Şimdi; gözden çıkarılmış eski bir eşya gibi hissediyorum kendimi.
Yıpranmış, işe yaramaz…
Kırgınlık mı?...Belki kırgınım biraz.
Geçen gün eski komşumuz Mevlüde ile teyzenin kızı Şükran geldi.
Yolda görmüş seni.
“Neden anneni bıraktın?” diye sormuş sana, “kendisi istedi” demiş.
“Maaşı da var, bakıyorlar, yeri sıcak, her işi görülüyor, içim rahat” diye de ilave etmişsin.
Kendim istemiştim evet, bazen naz kabilinden.
“Yaşlanınca Huzurevi’ne gönderin beni, kimseye yük olmak istemem” derdim.
Ama içten içe hiç konduramazdım bu durumu, ne kendime ne sana..
“Bırakmaz beni bir yere derdim.
Tıpkı küçükken benim seni bırakmadığım gibi, beni hiç bırakmazsın sanırdım.
Yaramaz bir çocuktun sen; yerinde duramayan serseri bir mayın gibiydin.
Kaç kez ısırdım dudaklarımı, sana bağırmamak için.
Kaç kez sıktım yumruğumu, vurmayayım diye.
Ama hiç vurmadım sana, hiç kırmadım kalbini.
Kendisini çok sevdiğim komşulardan biri, sana “çok yarama z” dedi diye, aylarca onun yüzüne bakmamıştım.
Kimse laf söylemesin, incitmesin isterdim.
Tahammül edemezdim sana dikilen sert bir bakışa bile.
Geçen gün bana “bunak kadın” dedi, bakıcının biri.
Hasta bezini lavaboda unutmuşum.
Arada oluyor, tutamıyorum diye vermişlerdi.
Diğerleri de duydu ya, nasıl utandım bir bilsen.
Daha ne laflar söylüyorlar da, dilim varmıyor söylemeye.
Kırarmıyım, incitirmiyim diye kim düşünüyor ki?
Çok hassastım eskiden, bilirsin çabuk alınırdım.
Hem benden titizi mi vardı?
(Devam edecek)
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.