İlk 2 bölümde “Kurtuluşa giden yolun hikayesini” Prof.Dr. İlhan Başgöz’ün kaleminden; Başkonsolos Umut Acar’ın anlatımı ile dinlemeye başlamıştık.
Son parağrafta da şöyle demiştik;
Atatürk’ün adı etrafında oluşan efsanenin etkisindeyiz.
Gözleri o kadar kuvvetli imiş ki, bakan çarpılırmış.
İlkin korka korka gözlerine bakıyoruz.
Çarpılmadığımızı görünce, o mavi gözlere 45 dakika doya doya baktık.
Dersimiz hendese idi, yani matematik.
Atatürk, dişçinin kızı Saadet’i tahtaya kaldırdı.
Geçen derste müselleslerin nasıl eşit sayılacağını okumuştuk.
Saadet bunun için tahtaya iki müselles çizdi.
Biz o vakit üçgene müselles derdik.
Saadet müsellesin kenarlarına alfa, beta ve gamma harflerini koydu.
Atatürk’ün birden kaşları çatıldı. Ve Saadete neden Yunan harfleri kullandığını sordu.
Saadet “Hocamız böyle yazdı, ben de onun için kullanıyorum” deyiverdi.
Matematik hocamız müdür Ömer bey de sınıfta idi.
Atatürk aynı soruyu ona sorunca Ömer bey de topu bakanlığa attı.
Bakanlık bir kitap göndermişti; onda bu harfler kullanılmıştı.
Atatürk kitabı istedi, o sayfayı buldu, yırtıp yere attı.
Sonra tahtaya gidip parmakları ile Yunan harflerini sildi, yerine “abc” yazdı.
Bize “Arkadaşlar, Türk alfabesi matematik terimlerini de ifade etmeye yeterlidir”dedi.
Aradan bir hafta geçmeden “abc”li yeni kitabımız geldi.
Atatürk dilin sadeleşmesine ve halkın, aydınların dilini anlamasına çok önem verirdi.
“Halkçılık” onun inanışında kuru bir slogan değildi.
Halkın arasına karışmaktan çok hoşlanırdı.
Bir gece Atatürk kayıp; polis ve jandarma seferber olmuş.
Her tarafı aramış taramışlar, Atatürk yok.
Sabaha karşı onu Samanpazarı’nda bir kahvede, halka karışmış, zeybek oynarken bulmuşlar.
Cevat Dursunoğlu şunları yazdı;
Mustafa Kemal Paşa Erzurum kongresine gitmektedir.
Yıl 1919.
Ilıca köyüne varınca bir ağacın altına oturup kahve içmek isterler.
Kahveler içilirken yoldan bir kağnı belirir.
Pılı pırtı yüklü kağnıda, iki de delikanlı oturmaktadır.
Kağnıyı 70’lik bir ihtiyar sürmektedir.
İhtiyar yanlarına yaklaşınca paşa sorar;
“Baba nereden gelip nereye gidiyorsun?”
Çukurova’dan gelirem, Erzurum’a gidirem”
“Baba Erzurumda ortalık karışık, savaş tehlikesi var, eşkıya tehlikesi var. Niye gidiyorsun? Çukurova’da geçinemedin mi?”
İhtiyar (Mevlüt dayı);
”O nasıl söz paşam. Çukurova verimli topraktır, insanı diksen yeşillenir. Bizim uşaklar da çalışkandır. Bey gibi geçinip gidiyorduk. Ama duymuşam ki, padişah Erzurum’u düşmana verecekmiş. Gelmişem ki göriim, kimin malını kime verir”
Paşa, gözlerinin içi gülerek yanındakilere döner “Arkadaşlar, bu milletle başarılamayacak hiçbir iş yoktur”
Değerli dinleyiciler. Size Atatürk’lü yıllardan unutamadığım bir olayı daha anlatacağım.
1930’lu yılların başında sanıyorum.
Atatürk gece geç vakit Mısır Büyükelçiliğini ziyaret eder.
Sabaha kadar, yenilir, içilir, eğlenilir.
Güneş doğarken Mısır elçisini balkona çağırır;
“Buradan Güneş’in doğuşunu nasıl görüyorsam, esir milletlerin de birer birer esaretten kurtulacaklarını ve bağımsızlıklarını elde edeceklerini öyle görüyorum” der.
Atatatürk’lü Cumhuriyet; her zaman müstemlekecilere karşıt, küçük devletlerden yana, onurlu bir politika uygulamıştır.
(Devam edecek)
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.