Sonradan yazacağımı baştan yazayım da ben böylesine kalibresi düşük bir meclis görmedim. Yaklaşık 20 yıldır, yerel parlamento diye adlandırdığımız Belediye Meclislerini takip ederim. Eskiden (mecburen) aynalı bina yapılmadan önce meclis oturumları Tiyatro salonunda yapılırdı...
Vayyy ne tiyatrolar sahnelendi orada daha dün gibi aklımda... O zaman böyle aleni ittifaklar yoktu, gizli bir el devreye girer, sorun olmayan sorun kısa sürede çözülürdü.
Şimdi aleni ittifak var. Biri Cumhur İttifakı, diğeri ise, Millet İttifakı... Yerel seçimin üzerinden tam 7 ay geçti... Tam yedi aydır Seyhan ve Büyükşehir Belediye Meclisini takip
ediyorum.
Evlere şenlik bir meclis tablosu karşımızda...
İlk oturumlarda Başkan Karalar'ın seçim döneminde suya indirim sözünü üzerine Cumhur İttifakı, ASKİ Meclisinin olağanüstü toplanarak suda yüzde 30 indirim yapılmasını istediler, kızılca kıyamet koptu.
Suda 30 indirim, yok hayır kademeli yüzde 10 indirim... Hafta boyunca meclis bununla yatıp, bununla kalktı.
Suda indirim ilk etapta yüzde 20 olacak, büyük ihtimal Kasım ayında yapılacak ASKİ Genel Kurulu'nda kabul edilecek. Anca burada bir ayrıntı var o da şu, Grup Başkan Vekilleri ilk etapta yüzde 18'de anlaşıyorlar, söz konusu anlaşma meclis kulislerine yansıyınca bombayı Başkan Karalar, patlattı, "Siz yüzde 18'e anlaştınız, hadi iki de benden yüzde 20 olsun" dedi.
Bak sen şu işe!
Ardından borçlanma geldi...
Meclis gündemine gelmeden komisyonda ret edildi.
Aradan tam bir ay geçti, borçlanmaya ret veren Cumhur İttifakı üyeleri ne olduysa oldu, birden çark etti, herhalde borçlanma konusunda ‘evet’ deme kararı aldı. Ekim ayı ikinci oturumunda 169 milyon TL'lik borçlanma tüm meclis üyelerinin evet oylarıyla kabul edildi.
İnsan soramadan edemiyor doğal olarak, ne oldu da evet denildi?
Sizi kim ikna etti?
Teşkilatınız mı 'evet' dedi?
Yoksa Ankara'dan talimat mı geldi?
Borçlanma geçtikten sonra samimiyetine inandığım bir Meclis üyesine sordum "Nasıl ikna ettiniz"
Aldığım yanıt beni tek cümle ile şu oldu "Çok zor bir soru"
Bakın tam altı ay geçti bu zaman zarfında konuşulan üç konu var... Belediyenin mali durumu, suda indirim ve borçlanma.
Hadi merkez ve diğer ilçe belediye başkanlarını geçtim, bir Allah’ın kulu çıkıp ta kent içi trafik keşmekeşliğinden, (Dörtyol ağzı, dolmuş ve halk otobüsleri yaya geçidi üzerinden yolcu alıp-indiriyor) yıllardır yılan hikayesine dönen Ulaşım Master Planından, kendin belirli noktasına yapılması planlanan ancak ucubeye dönen yarım kalan üst geçitlerden, kentsel dönüşümden, önlem alınmasına rağmen, yeniden ortaya çıkan kaldırım işgallerinden bahsetmedi...
Bu listeyi uzatmak mümkün, demem o ki herkes tribüne oynuyor!