Adana Demirspor sezon başından bugüne kadar olan süreçte belli bir oyun planı olan, mücadele eden ve neticeye gitmesiyle iyi bir takım olma yolunda emin adımlarla devam eden takım hüviyetindeydi. Adana’da oynadığımız maçlar içerisinde en kötü oynadığımız bir oyun olduğunu düşünüyorum. Yenildiğimiz maçlarda bile böyle kötü bir maç yaşamamıştık. Baktığımız da gol pozisyonları ve goller bulmakta hiç bu kadar zorlanmamıştık. Kötü oynayıp yenildiğimiz maçlarda en az 4-5 gol pozisyonuna girip değerlendiremediğimiz olmuştur. Lakin bu maç böyle geçmedi. Son pasları , kilit pasları doğru kullanamadığımız veya topları kaptırdığımız için gol yollarında sıkıntı çektik. Hiç pozisyona giremedik desek yeridir. Giresunspor’un da deplasmanda amaçladığı 1 puan oyunu gol atmamıza engel noktalardan biriydi.
Maça iyi başlamamıza rağmen forvet oyuncularımızın etkisiz oyunu neticesi ataklarımızdan boş döndük. Giresunspor’da 15-20 dakikayı atlatıp kendi oyununu oynama düşüncesindeydi. Tipik deplasman takımı oyunuydu onların. 1-2 pozisyon buldular ama o kadar önemli değildi. İlk yarı karşılıklı ataklarla geçti.
İkinci yarıya Adana Demirspor Metehen-Vargas değişikliğiyle başladı. Montella, etkisiz olan forvete hareket getirmek istedi. 63. Dakikada Assombalonga-Akintola, 78. Dakikada Gökhan-Sinan, 87. Dakikada Vastro-Yunus ve Tarık-Svenson değişikliği yaptı.
Karşılıklı ataklarla geçen 90 dakika sonucunda maç berabere tamamlanacak derken Stambouli, sahneye çıktı ve hepimizi mutlu etti. Maç boyunca yakalayamadığımız pozisyona girdi ve mükemmel bir vuruşla şahane 3 puanı hanemize yazdırdı. Arada sırada kötü oynayıp, böyle kazanmamızda güzel oluyor doğrusu.
İlk devrenin sonuna kadar zorlu 3 puan Adana Demirspor’u bekliyor. Bu 3 puan müthiş güzel oldu. 3 Maçta alacağımız puanlar bizi lig sıralamasında naralarda olacağımızı belirleyecek. İnanıyorum ki alacağımız puanlarla üst sıralara doğru ilerleyeceğiz. Devre arası yapacağımız nokta transferler yukarılara doğru çıkmamızı sağlar. Neden Avrupa kupaları olmasın.