Biraz can sıkıcı, biraz tüyler ürpertici, hatta biraz da mide bulandırıcı idam ve infaz cezalarına kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Uzhizaki adındaki idam çeşidi de Japonlara özeldir. Mahkûm, ayaklarından iki boğaya bağlanır ve boğalar karşılıklı iki farklı yöne çekildikçe adam ortadan ikiye parçalanırmış. Araplar, aynı yöntemi develerle yapmaktaydı.
Vikingler ise kişiyi yüzüstü yatırıp demirden bir aletle kaburgalarını kırarak sırt derisinden dışarı çıkarırmış.
***
Çin'de 1905 yılında ancak yasaklanan Lingchi adındaki yöntem en korkunç olanlardan. Bu işlemin diğer adı ‘bin kesik ile ölüm’dür.
Mahkûm, bir kazığa bağlanır ve birer santim parçalar halinde et koparmak suretiyle önce ayaklarından başlayarak vücudun her yerine uygulanır, bu et koparma işlemi. Burnuna, kulaklarına, cinsel organına, göz kapaklarına dahi…
İngiltere'den tüm Avrupa'ya yayılan bir yöntem de; tekerleğe bağlayarak öldürme yöntemiydi. Mahkûm, tekerleğe bağlandıktan sonra döndürülür, dönerken de sopalarla vurularak tüm kemikleri kırılırmış. Daha sonra ise kuzgunlara canlı, canlı yedirilirmiş.
Deri yüzme yöntemi de yine tüm dünyada bilinen bir yöntem. Kişi canlı iken tüm derisi yüzülür ve bazen derisi yüzülen kişinin üzerine tuz dökülürmüş.
Antik Yunan'da ise mahkûm kişi, tunçtan yapılmış bir boğa heykelinin içine sokulur. Altta ateş yakılırmış. Gerisi yavaş, yavaş pişen mahkûm kişisinin çığlıkları...
Yine Avrupa'da, mahkûmun karnına içinde fare bulunan bir kova bağlanır, kova ısıtılmaya başlanırmış. Böylece ölmek istemeyen fare, kaçmak için mahkûmun karnını kemirmeye başlar ve onu bu şekilde öldürerek kendi kurtulurmuş.
Yine korkunç bir yöntem; sarkaç yöntemi… Mahkûm kişi, yüzüstü bir masaya bağlandıktan sonra tepesinde kocaman bir balta sallanmaya başlar ve sallandıkça daha da aşağıya iniyormuş. Böylece mahkûmu yavaş yavaş, kese kese öldürüyorlarmış.
Ruslar ise, yeter çektiğiniz bu soğuk havadan deyip mahkûmu kaynayan bir kazana atıp haşlıyorlarmış.
Diri, diri gömme yöntemi de dünyanın her yerinde ve genelde dinî sebeplerle uygulanan bir yöntem. Araplar ise suçsuz kız çocuklarını bu şekilde öldürüyorlardı malum.
Piranalara atılarak idam edilme cezasının da tarihte Güney Amerika'da uygulandığı söylenir.
***
Yine Moğollarda, mahkûmu küçük bir kutunun içine sokup ufak bir hava deliği bulunan kutuyu çölün ortasına bırakmak gibi bir yöntem de 20. yüzyıla kadar uygulanan bir yöntemmiş.
İranlılarda da daha doğrusu Perslerde, mahkûmda hafif yaralar açarak bir meydana bağlanır, kurtlanarak ölmesi sağlanırmış.
Nazilerin yaptıkları zehirli gaz gibi yöntemleri ve yine elektrikli sandalye, kurşuna dizme, kafa kesme, asma ve giyotin yöntemlerini ise bilmeyen yoktur sanırım.