Öğretmen: Bir bilim dalını, bir sanatı ya da teknik bilgileri öğretmeyi meslek edinmiş, okulda öğrencilere ders veren kimsedir.
Benimde öğretmenim, öğretmenlerim vardı.
İlkokulu köyde, ortaokulu ve liseyi de kentte okumuştum.
Rahmetli Ali Kutsal’a ‘Baş Öğretmenim’ dediğimizde kızardı.
-Başöğretmen Atatürk’ der, tepkisini koyardı. Ardından da ‘Okulun en eski öğretmeni olduğum için ayrıca müdürlük verdiler bana’ derdi.
Şimdi öğretmenler kendi aralarında kadrolu, sözleşmeli, ücretli diye sınıflanıyor. Tıpkı piramidin basamakları gibi. En alttakiler ücretli öğretmenler. Ücret karşılığı derse giriyorlar. Sigortaları eksik yatıyor, emekli olmaları ise hayal. Piramidin en üst basamağı ise kadrolu öğretmenlerin. Aradaki basamak ise sözleşmeli öğretmenlerin.
Sözleşmeli öğretmenler ise sözleşmelerinin yenilenmemesi, eş ve özür durumuna bağlı olarak tayinler gibi sorunlar yaşıyorlar. Ancak bir grup var ki adeta eğitimin kanayan yarası. Onlar ücretli öğretmenler.
Kadroları yok, girdikleri ders saati başına ücret alıyorlar, maaşları çoğu zaman asgari ücreti geçmiyor, her yıl gidecek okul bulup bulmayacakları belli değil. Hepsinden de önemlisi kendilerini öğretmen gibi hissetmiyorlar. Kimi okullarda öğrenciler de onlara öğretmen gözüyle bakmıyor. Sayıları 100 bine ulaşan ücretli öğretmenler, tüm bu sorunların gölgesinde yeni eğitim öğretim yılına başladılar.
Türkiye genelinde okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde eğitim veren 1 milyon civarında öğretmen bulunuyor. En son 20 bin sözleşmeli öğretmen atandı. Bakanlığın açıklamasına göre 80 bin öğretmen açığı var.
15 Temmuz 2016 sonrasında tek bir kadrolu öğretmen ataması yapılmazken, Nisan 2019 itibariyle sözleşmeli öğretmen sayısı 83 bin 366 oldu. 20 bin yeni öğretmen atamasıyla sayı 103 bine ulaştı. Ülkede tamamına yakını asgari ücretin altında çalışan ücretli öğretmen sayısı 92 bin. Öğretmenler arasında kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmen ayrımı yapılması doğru değil.
***
Öğretmenin sınıflandırılmasını anlayamadan bir de gölgelisi çıktı.
Gölge öğretmen; çocuk için öğrenme fırsatlarını belirlemek, güçlüklerle karşılaştığı öğretim ortamını uyarlamak ve çocuğun kendisine gereksinimi olduğu durumları fark etmek üzere yoğun ve nitelikli eğitim almış kişiye deniyor.
Örgün eğitim kapsamındaki okullarda görev yapan öğretmen sayısı, 2021-2022 eğitim öğretim yılında 1 milyon 139 bin 673’e ulaştı. Bu öğretmenlerin 975 bin 698'i resmî okullarda, 163 bin 975'i özel okullarda görev yapıyor. Ayrıca öğretmenlerin 455 bin 294'ü erkek, 684 bin 379'u kadınlardan oluşuyor.
KPSS-Öğretmenlik, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olan eğitim kurumlarında kadrolu olarak öğretmenlik yapmak isteyen tüm adayların girmesi gereken sınavdır. Eğitim Fakülteleri ve Fen Edebiyat Fakültelerinden mezun olan adaylar bu sınava girebilir.
Sözleşmeli öğretmenlik için öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuyla ilgili bir ilan açması gerekiyor. Ardından sözleşmeli öğretmenlik adayları, Milli Eğitim Bakanlığı sitesi üzerinden başvurularını yaparak kayıt yaptırıyor. Kayıt yaptıran sözleşmeli öğretmenlik adayları sözlü mülakata çağrılıyor.
Sözleşmeli öğretmenlerin 2022 yılı ilk altı ay maaşları, 6354 TL ile 6.749 TL arasında dolaştı. 2022 yılı Temmuz zamları sonrası, sözleşmeli öğretmenlerin maaşları 8.576 TL ile 9.200 TL arasında turlamaya devam ediyor.
Eğitimcilere göre ise Türkiye'de 600 bine yakın öğretmen adayı atanmayı bekliyor. Geçen yıl Türkiye'de 35 bin öğretmen adayının ataması yapıldı ve bu rakam havuzda bekleyen yüzbinlerce aday için bir yıl daha beklemek anlamına geliyor.
***
Geçtiğimiz hafta ‘Başöğretmenlik’ sınava yapıldı.
Hâlbuki bizim Baş Öğretmenimiz vardı.
Adı da Mustafa Kemal Atatürk’tü..
***
Öğretmen, Cabbar’ı tahtaya kaldırıyor.
-Sağ cebinden 10 bin lira çıkıyor. Sol cebinden de 5 bin lira.. Söyle bakalım kaç liran var ?
Cabbar sağına soluna bakınıyor. Öğretmen ’15 bin liram var’ diyeceğini sanıyor.
Cabbar, şaşkın şaşkın bakınıyor.
-Affedersiniz, ben başkasının pantolonunu giymişim herhalde, diyor.
Eğitim sistemini o kadar keyfe kader yaptılar ki, bir türlü üzerimize giysi uydurulamıyor!