Teknoloji günden güne değişiyor, gelişiyor. Geçmiş zamanda yeni çıkan her bir cihaz insanları heyecanlandırıp şaşırtırken, günümüzde artık hiçbir şey bizleri şaşırtmıyor. Hayatımızı kolaylaştıran yeni, yeni cihazlar piyasaya çıkıyor. Özellikle zamane gençlerin ve çocukların rağbet gösterdiği cihazlar, ürünler (adını siz koyunuz artık), en çok da ebeveynleri zorluyor ve çok yoruyor. Çünkü sağda-solda, reklamlarda, internet sitelerinde görmüş oldukları her şeyi almak isteyen gençler, bu emellerine ulaşmak için anne ve babalarının deyim yerindeyse başının etini yer ve sonunda da muhakkak istediklerini elde ederler. Bir çocuk eğer bir şeyi almak istiyorsa, Türkçesi kafasına koymuşsa bunun önüne kimse geçemez. Bu konuda da en büyük ittifakları ise tabii ki anneler. Anne üzerinden evin reisine tam saha pres yapılır, sonra ufaktan ara gazı verilir ve sonunda istenilen her neyse bir şekilde alınır. Bu muhabbetin finalinde ise ‘Evlat işte! Ne yapalım?’ denir.
Şahsen ilk cep telefonumu 20 yaşında aldım. Hiç unutmam; takoz gibi bir telefon, ama dönemin en güzel ‘Tuşlu’ telefonuydu. Telefonu elime ilk aldığımda kendimi dünyanın en zengin, en mutlu insanı hissetmiştim. Bilgisayara, tablete ne kadar zamanda ulaştım, siz düşünün! Şu anda 8-9 yaşındaki çocukların ellerinde şahsına ait cep telefonları, bilgisayarlar, tabletler var. İnsanın ‘Vay be!’ diyesi geliyor, öyle değil mi? Şimdi ‘Küçük Emrah’ rolüne bürünmek istemem, ama biz bu konuda gerçekten çok şanssızmışız.
Son model televizyonlar, bilgisayarlar, cep telefonları, tabletler vs. derken, güzel ülkemizde ve canım Adana’mızda son dönemlerde ne icat edildi? Hemen söyleyeyim; “Scooter”lar… Peki, bu Scooterlar ne amaçla çıktı? Tabii ki şehirlerde, özellikle yakın mesafelerde toplu taşımaya alternatif olarak üretildi. Bu yeni trafik taşıtı, özellikle gençlerin çok hoşuna gitti. Küçücük, pratik ve az masraflı olması bir anda ilgiyi üstüne çekti. 3 milyon nüfuslu, yaklaşık 900 bin trafiğe kayıtlı taşıtların arasına yerleştirildi bu taşıtlar. Trafik sorunlarının hat safhada yaşandığı, yollarının daracık ve aşırı kalabalığın olduğu bir memlekette bu taşıtlar ne kadar riskli biliyor musunuz? Çarşı merkezinde o kadar arabanın, otobüsün ve motosikletin aralarından öyle bir hızla ve dikkatsizce geçiyorlar ki, insanın yüreği ağzına geliyor!
Geçtiğimiz günlerde ‘Onlar her yerde’ manşetiyle özel bir haber yaptım. Bu haber için Scooteer fotoğrafı çekmem gerekliydi ve bende fotoğraf makinemi aldım düştüm yollara. ‘Onlar her yerde’ manşetini boşa vermedim. İnanın Scooterlar her yerde! Bu araçlar yaya geçitlerinde, kaldırımlarda, trafik ışıklarında, sokak aralarında, parklarda, her an her yerde karşımıza çıkıyor. Aman dikkat!
Bu taşıtları genelde daha çocuk yaşta diyeceğimiz gençler kullanıyor. Atatürk Caddesi’nde Scooter kullanan genç bir arkadaşa rastladım. Öyle bir kullanıyor ki o aracı, ağzım açık kaldı. Peşinden gittim. Onun fotoğrafını çekmek için müsaade isteyecektim ki, bir de ne göreyim; onca kalabalık trafiğe aldırış etmeden, bir de kulağında kablosuz kulaklıkla müzik dinliyor. Düşünün! O trafiğin içinde bunları yapıyor. Pes doğrusu! Genç arkadaşa sordum, “Çok tehlikeli bir iş yapıyorsun. Hiç korkmuyor musun?” diye sordum. O da bana, “Bir şey olmaz be abi!” dedi, güldü ve gitti. Son aylarda ulaşımda yoğun olarak kullanılan ve yaşanan kazalarda ölümlere dahi yol açan Scooterlar hala denetlenmiyor. Güvenlik anlamında çok büyük zaafları olan bu araçlar, kullanana ve diğer sürücülere tehlike saçıyor.
Türkiye’nin çeşitli illerinde Scooter yüzünde onlarca ağır yaralanmalı ve ölümlü kazalara tanık oluyoruz maalesef. Daha geçtiğimiz günlerde Adana Şehir Hastanesinde görevli 44 yaşında bir psikolog doktor, bu aracı kullanırken hayatını kaybetti. Yazık, çok yazık! Ben bu aletler için kendimce bir isim buldum. O da, Yeni trafik canavarımız!
Ülkemiz bazı yeniliklere açık olsa da, henüz bunlar için yeterli altyapımız yok. İki kere iki dört, bunu kabullenelim. Bu tehlikeli araçların yeterli derece emniyetli ve güvenilir olmadığı kesin. Daha ne bekliyorsunuz? Ne olur denetimleri arttırın, başka canlar gitmesin artık!