Bizim neslin hikayesini anlatırken en son ne demiştik;
"Okullarda Devrimci-Ülkücü kavgaları, bölünmüş öğretmenler, taraflı polislert, ülkesine sahip çıkanlar...
Birbiri ardına devam eden cenaze törenler..."
Bu öykü sizin.
Ulusal değerlere biz sahip çıktık.
İstanbul'da Amerikalı'ları, Dolmabahçe'den biz denize döktük.
Bağımsızlık sevdalısı, vatansever gençlerdik.
ÖSS'yi bilmezdik ama, gece en son 23'de radyodan puanları dinler, erken davranmak için otobüslerle geceden yola çıkardık.
Eğitimin çilesini biz çektik.
Ülkesini ölesiye seven bizdik.
Erkeklerde İspanyol paça pantolonlar, geniş gösterişli kravatlar, uzun saç ve favoriler, siyasi görüşe uygun, yukarı-aşağı kalın bıyıklar.
Deri çizmeler, asker postalları, parkalar, kalın kemerler, palaskalar, kalpaklar.
Arka cepte ince dişli taraklar., yuvarlak aynalar.
Gömlek ceplerinde, gelincik, Bafra sigaraları.
Kızlarımızda lüle lüle saçlar, küpeler..
"Her genç kızın rüyası Zetina dikiş makinası" reklamları., ince belli mantolar, yüksek topuklu rugan ayakkabılar, döpiyesler, jarseler, koyu kırmızı rujlar, kalın kemerler.
Doğal güzellikler, tabii kokular, masumane bakışlar.
Kınalı eller, aah...ah o ince beller.
Biz anne- baba sözü de dinlerdik.
Çoğumuz görücü usulü evlendik.
Kim ne derse desin; hala devam eden çok mutlu evlilikler kurduk.
Sevmesini de sevilmesini de iyi bildik.
Leyla'yı bilir, Mecnun'u anlardık.
Bizim ne unutulmaz aşklarımız vardı.
Mevsim mevsim yaşadık bu duygularımızı.
Şarkılarda sever, şarkılarda ayrılırdık.
Bizim mektuplarımız; renkli kağıtlara yazılmış, kendi el yazımızla.
Göz yaşı dökülmüş aşk mektupları, asker mektupları.
Gül kokulu, duygu dolu, göz yaşlarıyla ıslanmış içinde bir tutam saç, bir küçük el izi, dudak izi taşıyan mektuplar.
Ahh...
Biz neydik, ne değildik; romanlara konu hayatların sahibiydik.
Bütün olumsuzluklara rağmen mutlu bir çocuk, sevdalı birer gençtik.Biz 2.000'li yıllarda yine varız.
Biz 60'larda çocuk, 70'lerde gençtik.
Biz 80'lerde ihtilali, 90'larda ekonomik krizleri, bir kez daha yaşayanlarız.
Şimdi teknolojik gelişmelerle dolu 21. asrı yaşıyoruz.
Kredi kartı, bilgisayar, internet, cep telefonu, süpermarket, mp 3 çalar, dizüstüler, plazmalar.
Artık o kokulu, duygu dolu uzun mektuplar yok.
Gerçek aşklar yok oldu, duygular kısaldı sembol oldu.
Gençlerin iletilerinde "by","slm" kısaltmaları, cep telefonlarında kısa mesaj çılgınlıkları...
Nerede meyvesini ellerimizle topladığımız ağaçlar,korkusuzca oyunlar oynadığımız sokaklar?
Nerede o sözünün eri mert delikanlılar, vefasız dostluklar, ölesiye arkadaşlıklar?
Nerede utangaç, al yanaklı kızlar?
Saflık, doğallık, bağlılık nerede?..
Bu nedenle çocukluğumu özlüyorum.
Annemin ninnisini, kağıt helvayı,bahçedeki kiraz ağaçlarını...
Ya şimdiki çocuklar?
Çoğu internet başındalar.
Festfutlarla, süper menülerle beslenerek, bilmem hangi yabancı müziği indirerek dinliyorlar.
Artık 20. asır gerilerde kaldı.
Çocuktuk genç olduk, baba olduk, anne olduk, dede olduk.
Ne badireler atlattık ama yıkılmadık ayakta kaldık.
Artık bir o kadar daha yaşayamayacağımızı, bir bu kadar daha ömrümüzün olmadığını biliyoruz.
Pişmanlık mı, asla!
Sadece o doludizgin unutulmaz yılları özlüyoruz...
Verseler; aynı hayatları yeni baştan büyük bir keyifle yaşamak isteriz.
İşte; bu bizim hikayemiz.
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.