İstanbul 1453 te Osmanlılarca fetih edildikten sonra birçok semte ad verilmiş ve bu adların bir gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır. Mesela Çağaloğlu adı, 16. Yüzyılda esir düşen İtalyan Visconti Cegalo’nun oğlu Alfonso Cegalo, İstanbul’a getirilip sarayda yetiştirildi. Müslüman oldu ve Yusuf Sinan adı verildi. Sinan bilgisi, görgüsü ve aklı ile her şeye gücü yeten ve sınırsız yetkileri olan Sadrazam oldu. Sinan adının önündeki ‘’Cegalooğlu’’ lakabı da söylene söylene Cağaloğlu’na dönüşüp, semt adı olmuştur.
Lale devrinden sonra İstanbul’da yaşayan Modacılar yaşadıkları semte Moda adını vermişlerdir.
Dudullu adı ise, daha başka bir hikayeye sahiptir. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un fethi sırasında Duduoğlu aşiretine yaptıkları hizmetlerden dolayı küçük bir köy olan bu yöreyi hediye etmiştir. Zamanla Duduoğlu Aşireti buradan başka yere göçmüş olsa da semitin ismi Dudullu olarak kalmıştır.
İstanbul’un eski Bizans’tan kalan yerleri dışında bir çok yer, isimsizdi. Osmanlı hakimiyetine 1453 te İstanbul geçince buralarda da insanlar yerleşmeye başladı. O zamanlar buralara isimler kondu. Mesela Kalamış ismi, adı Bizans dönemindeki sazlıktan gelir. O zamanlar bu bölgeye sazlık-bataklık olan doğal görünümünden dolayı ‘’Kalamisia’’ deniyordu. Osmanlı döneminde giderek tam bir yerleşim alanı oldu ve Kalamış adını aldı.
Bugün Kalamış’ta binlerce yelkenlinin bulunduğu bir marina var, ayrıca Selahatti,n Pınar’ın vefat ettiği Todori’nin meyhanesi. Anlayacağınız burası insan atsan yere düşmez kalabalıkların barındığı bir yer oldu.
İstanbul ile ilgili şarkılarımızın güfte yazarı çoğunlukla Yahya Kemal’dir. Yahya Kemal’in bu güzel şiirlerini besteleyen de çoğunlukla Münir Nurettin Selçuk’tur. Bunların bir kısmı şarkı bir kısmı da gazel olarak bestelenmiştir. Hepsi de sevilen tutulmuş müzik eserleridir. Bugün bile aynı duygularla okunmakta, dinlenmekte ve zevk alınmaktadır. Bunlardan en güzellerinden biri ‘’Bir başka Tepeden’’ şiiridir. Şimdi bu şiiri takdirinize sunuyorum.
Sana bir gün tepeden baktım aziz İstanbul
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer,
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rü’yada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan