İnsanların duygularıyla oynamayın

10/02/2019 23:10 6926

Binlerce hak gaspına uğramış insanın duygularıyla top gibi oynayan siyasetçiler var.

Oy almak için genel seçimlerde hak gaspına uğratılmış Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili vaatleri havada uçuran partiler, iş meclisegetirilince, takla attılar. Hem de, çocukken ‘O varsa ben yokum’ deyip oynamayanlar olurdu ya, aynısını koca siyasi partilerden biri yaptı.

Adını da koyalım. MHP Cumhur ittifakı ortağı ‘olmaz’ diyor diye, HDP’nin desteğini bahane ederek, mecliste yan çizmişti. Şimdi doğruysa meclise kendileri bir teklif sundular. İttifak ortağı buna rağmen ‘olmaz’ demeye devam ediyor.  Üstelik yalan – yanlış bir ‘38 yaşında emekli olunur mu?’ karşı söylemiyle, hak gaspına devam etmek için kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar.

Hak gaspı AK parti döneminde yapılmadı…

Hak gaspı rahmetli Ecevit’in DSP’si ile Devlet Bahçeli’nin MHP’sinin iktidar olduğu dönemde çıkarılan yasayla gerçekleştirildi.

Ülkemiz iş hayatı konusunda sürekli dalgalanmalar yaşayan bir ülke. Ne zaman ne olacağını kimse tahmin edemiyor. İşsizlik bu ülkenin önemli bir kesimine kader diye yazılmış sanki. İşsizi bol olan bir ülke burası. Genç nüfus artıkça artıyor, ülkenin kaynakları yetmediği için, üzerine yönetim zafiyetleriyle, mevcut kaynaklar çarçur edildiği için işsizler ordusu sürekli çoğalıyor. Bu kadar işsiz iş beklerken, çalışan ve belirli yaşa gelmiş insanlar işverenler tarafından kolayca harcanabiliyor.

Bir başka gerçek daha var. Stratejik ve insani gerekçelerle, ülkemize gelen yabancılar var. Emperyalizmin çıkar hesaplarıyla ülkeleri darmadağın ettiği gerçeği sonrası, ülkemiz göç alıyor. Asgari ücretin bile yarısına çalışacak binlerce insan katılıyor ülkemize.

Sen işveren olsan hangisini çalıştırırsın? Üstelik kayıt dışı çalışan bu insanlar için sigorta, vergi, işveren payı bile ödemek yok. Çaresiz kalmış bu insanlar, işini kaybetmemek için daha canla başla çalışıyorlar.

Ne oldu şimdi?

Bizim hanım çalışanlar, evine ekmek götürmek zorunda olan erkek çalışanların önemli bir kısmı işini kaybetti.

Yetmedi şimdi bunun üzerine, bir de döviz artışıyla ortaya çıkan kriz eklendi. Piyasa allak bullak oldu. Stokları eriten firmalar, yeni üretim için mal alırken, döviz oynaklığına karşı kendini nasıl koruyacağını çözünceye kadar, iş hayatı iyice yavaşladı. İş hayatı yavaşladıkça, çalışanların bir kısmı işini kaybetmeye devam etti.

Kimler 38 yaşında emekli olacaktı?

Eğer 1999 yılında hak gaspı yasası çıkmasaydı, 18 yaşında iş bulabilen ve onca krize v.s ekonomideki gel-gitler arasında işini kaybetmeden 20 yıl çalışan kadınlar 38 yaşında emekli olacaktı.

Kadınların o yıllarda iş hayatına katılımlarının istatistiklerini sanki bu iktidar bilmiyor.

Yani ben bu ucuz söylemlerle karşı konulmasını kim kabul edebilir ki? Ama AK parti ‘arkadaş bu yasayı biz çıkarmadık ve ülkenin imkânları bu haksızlığı gidermeye yetmiyor. Bu yüzden olmaz diyoruz’ dese bunu ,ikna edici bir şekilde ortaya koyarsa saygıyla karşılarız.

AK parti…

A’sı, Adalet ve K’sı, kalkınma kelimeleriyle kısaltılmış bir parti.

Adalet açısından bakınca, ben Ak partili olsam vicdanım sızlar diye düşünüyorum.

Neden?

En azından kadınlar için işe giriş öncesi doğum borçlanmasını, hiç olmazsa 9 ay 10 gün gibi bir süre için yasalaştırmadığım için vicdan azabı yaşardım. Daha önce de yazmıştım, sen o kadınların yaşama verdiği erkeklerin askerlik borçlanmasını tanıyorsun, onu doğuran kadınların doğum borçlanmasını tanımıyorsun.

Peki, bu adalet mi?

Ülkeyi kayıt dışı çalışanlar cenneti yapıp, insanların kazanılmış haklarına kaynak bulamadığını söylemek ne kadar inandırıcıdır, hepimiz sorguluyoruz.

Seçim dönemlerinde ortaya çıkıp sonra unutan siyasetçiler var…

Bu kısaca EYT denilen, yani emeklilikte yaşa takılmışlar için tiyatro oynayan siyasetçilere sesleniyorum.

Yapmayın! Bu insanların duygularıyla oynamayın!

Evine ekmek götüremeyen insanların beklentilere sokularak, sonra hayal kırklığına uğratılması kadar, iğrenç bir işkence olamaz diye düşünüyorum.

İktidar olmaz diyor. MHP kendi ortak olduğu dönemde bu yasaya imza atmışken, şimdi bu hatayı düzelteceğiz diyor. Ama ‘o olursa ben yokum’ diyerek işi sulandırınca binlerce insan hayal kırıklığına uğruyor.

Yapmayın! İnsanların duygularında nasıl çizikler oluştuğunu bilmiyorsanız, bilenlere sorun. Çıkın deyin ki, ‘bu ülkenin bu günkü imkânlarıyla bu işi yapmamız mümkün değil’  ve insanlar başının çaresine baksın.