Dünya genelinde gerek kişiliğinden, gerekse servetinden dolayı garip bir kimliğe bürünen, insan olduğunu unutan çok sayıda görgüsüz-sonradan görme vardır. Bu tür insanlara nasıl söz geçer, neyden anlarlar bilemem, ama yapılması gereken tek şey; onlardan mümkün mertebe uzak durmaktır. Görgüsüzlük insanoğlunun tabiatında var mıdır, yok mudur? Bu konu tartışmaya açık olsa da, bence insan kendini iyi eğitir ve geliştirirse, ne kadar varlıklı olursa olsun alçak gönüllülüğü elden bırakmaz. Doğal olarak görgüsüz ya da sonradan görme damgası da yemez.
Görgüsüzlük sözleri ile görgüsüzlüğün ne kadar ayıp ve utanç verici bir şey olduğunu vurgulayabilirsiniz. Görmemiş insanlara sözler ile görgüsüzlük yapanlara mesajlar verebilirsiniz.
Tabii bahsettim karşı taraftan, yani görgüsüz olandan bir çıkar veya menfaati olmayanlar için geçerli. Bunu da dip not olarak düşmek isterim.
***
Peki, görgüsüzlük nedir, nasıl görgüsüz olunur? İşte yanıtı…
Görgüsüz; edep-âdap bilmeyen, sürekli bir çam deviren, kırdığı yumurta kırkı geçmiş, sahip olduklarıyla böbürlenmeyi çok seven insanları nitelendiren bir sıfattır. Görgüsüzlük; toplumda görgü kurallarına aykırı davranmaktır. Mesela, görgüsüz diye tabir edilen insanlar nerede ne konuşacağını bilmediğinden pot üstüne pot kırarlar. Her konuyu ne yapıp edip, kendi zenginliklerine, mallarına mülklerine getirirler. Sen ‘Anya’ desen onlar ‘Konya’ der. Onlardan birinin telefonu çalsa; “Dur bi; 15 bin liraya aldığım telefonum çalıyor! Bakayım kim arıyormuş?” diyerek açar. Görgüsüzler bu performanslarını sofrada da sergilerler. Yemeğe bir saldırışları vardır ki, aman aman! Sanırsınız Nazi kampında kıtlıktan gelmiş.
Görgüsüz grubuna dâhil olan kişiler, teşekkür etmeyi de pek beceremezler. İncelik, kibarlık, nezaket hak getire! Tabii burada, ”insanların görgüsüz olup olmadığına sen mi karar veriyorsun? İnsanları niye böyle yargılıyor, yaftalıyorsun?” diyeniniz olabilir. Öncelikle herhangi bir isim belirtmediğimi ve belli bir kesimi hedef almadığımı yeniden hatırlatmak isterim. Ancak toplumda, abartılı hareketleriyle, insanların gözünün içine soka soka onlara hava atan, üstünlük taslamaya çalışan kişilerin görgüsüz olarak nitelendirildiği bir gerçektir. Amacım, bu kişilerin yaptığı yanlışlara dikkati çekebilmektir. Yoksa insanları tahrik etmek gibi bir niyetim de yok.
***
Sonradan görme ile ilgili sözleri bu tür insanlara söyleyebilirsiniz. Her zaman fikir hürriyetine, kişilik haklarına ve farklı düşüncelere saygı duymak durumundayım, bu konuda oldukça hassasım. Tabii eğer çevrenizde görgüsüzlük yapanlar varsa, yine de onlara uymamanızı tavsiye ederim. Sonuçta görgüsüzle görgüsüz olunmaz. Bırakın, onlar kendi tellerinden çalsınlar ve kendilerini öyle tatmin etsinler.
Son olarak, Necip Fazıl Kısakürek’in sözüyle bitirmek isterim; Hayatta üç çeşit insandan korkacaksın: Dağdan inme, dinden dönme, sonradan görme!