En sıcak günlere geldik. Eskilerin tabiri ile Eyyam-ı Bahür günleri içindeyiz.
Hayvanlar bugünlerde kuvvetten düşer, şaraplar sirkeleşir, insan sağlığı da bozulur. Çocukluğumda böyle günlerde boynumuza bir demir halka takardık iyi gelebileceğini düşünerekten.
1 hafta süren bugünleri çocukluk hatırası olarak hatırlıyorum.
Kıbrısın fethi çok uzun bir sürece rağmen hala çözüme kavuşamadı. Fatin Rüştü Zorlu’nun Dış işleri bakanı iken bir başarısı olarak Türkiye, İngiltere’nin Kıbrıs’tan çekilmesinden sonra müdahil bir devlet oldu. Makarios devlet başkanı seçildi ve Türklerle ortak bir idare kuruldu. Yıllar sonra Makarios’u devirdiler ve Türk katliamı başladı. Bunun üzerine Bülent Ecevit gerekli yerlere sorduktan sonra Başbakan olarak Kıbrıs’a çıkartma yaptı ve başarılı oldu. Aradan uzun yıllar geçtiği halde bir çözüm getirilmiş değil bu da üzücü.
Bu hava için de çok yakın çocukluk arkadaşım Turgut Özakman’ın kitabını tekrar okudum, Türk halkının o günlerde nasıl fedakarlıklar gösterdiklerini ve tehlike karşısında nasıl birlikte hareket ettiğini bir kere daha gördüm.
Türkiye’de ‘’ Şu çılgın Türkler ’’ isimli kitabı satış rekorları kırdıktan 25 Temmuz 2008 de Japonca’ya çevrilip yayınlanmaya başladı.
Turgut liseden arkadaşım kendisinin Fevziye Abdullah diye çok iyi bir edebiyat öğretmeni vardı. Hukuk eğitimi almasına rağmen, tiyatro yönetmenliği TRT başkanlığı görevlerini tercih etti ve çok başarılı oldu. Bizleri de hiç kırmadı, ne arzu ettimse yerine getirme nezaketini gösterdi.
Vefat ettiğinde vasiyeti üzerine her hangi bir tören yapılmadı, sık sık telefonda görüştüğüm ve akciğer kanserinden vefat eden arkadaşımı rahmetle anıyorum.