ERMENİ SOSLU SEVR YEMEĞİ

03/05/2021 01:21 1189

Gene bir 24 nisan ve gene bizde yoğun bir tartışma, anlatma, konuşma, yorumlama vs.

Tüm bu sıkı hareketlilik, her yıl aynı şekilde veya en azından benzer şekilde tekrarlanıyor. Bu sefer, tabii ki, her senekinden farklı. Çünkü, abd, resmî ağızdan soykırımı tanıdığını ilân etmiş oldu.

Tamam da, hem tanıyanlar açısından, hem de bizim açımızdan, meselenin, BANA GÖRE, en can alıcı noktaları neden gündemde değil veya gündeme alınmaz.

Bir kere, her şeyden önce, şu, başlıkta söylediğimiz sözlere açıklık getirelim.

Bu konu, Ermeni konusu mu acaba gerçekten? Yani, batılı egemen güçler, gerçekten, Ermenileri çok düşündükleri için mi, canhıraş Ermeni dostu kesiliyorlar?

Öyle olsa idi, koca Türkiye’ye ve koskocaman Türk Milletine karşı böyle bir riske girmeye gerek var mıydı, onlar açısından.

Abd, Ermeni dostu da, 1. Dünya Savaşı sonunda, Ermeniler yalvardıkları halde, onların manda isteklerini neden kabul etmedi?

Peki ne diyorum? Ta başından beri, yani, 19. Yüzyılın dördüncü çeyreğinden itibaren sürekli kullandıkları gibi Ermenileri kullanarak şark meselesini çözmek istiyorlar da, konu o. Bu arada, hemen belirtelim, sadece Ermenileri kullanmıyorlar, ama, konumuz, şu an, Ermeniler!

Asırlar önceden başlayan Şark Meselesi, Küçük Kaynarca Anlaşması(1774) ile tam batılı güçler tarafından çözüldü derken, Çanakkale’de pürkürtüldüler, 1. Dünya Savaşı sonunda SEVR ile yeniden çözüldü derken, Millî Mücadele tokadı ile kovuldular ve Lozan ile de teslim oldular. Ancak, bu yenilgi, onlar açısından kabul edilen bir yenilgi olmadı. Büyük ATATÜRK zamanında, yan gözle bakma imkânları olmadı. Onun Vefatı ile birlikte, 2.Dünya Savaşı patlak verdi. Bu büyük Savaşın etkileri ortadan kalkmaya başlarken 1970 yılında, Sevr’i yeniden hortlatma ve uygulama toplantısı yapıp, kaldıkları yerden devam ettiler. Dinle Arası Diyalog, kardeş kavgaları,bop vs ile.

Yaşadıklarımızın temel nedeni budur. O dönemden beri yaşananları bir de bu gözle görelim lütfen.

Bir konuyu daha sorgulayıp açıklığa kavuşturalım. Dünyada, soykırım konusunun tarafımızdan kabulü için uğraşan bir ermeni diasporası(Ermenistan dışındaki Ermeniler) varmış ki, büyük bir güç imiş. Bu güç, Abd Başkanını karşısına alıyor, yeter artık diyor, bu soykırımı tanıdın tanıdın yoksa, bu Abd’yi başınıza yıkarız. O da, bu gücün ekonomik imkânlarından ve oy sayısından korkarak, onların isteğini yerine getiriyor. Bu aklın alabileceği bir iş mi, soruyorum. Peki, Abd Başkanı korktu da, diğer ülkeler neden korkup soykırım soytarılığını tanıyorlar? Mesela, Güney Amerika’da 7 ülke (Brezilya, Arjantin, Şili, Bolivya, Paraguay, Venezüella, Uruguay) neden dışarıdaki Ermenilerden korkuyor, çekiniyor? Siz, hangi dünya şirketinin sahiplerinin ermeni olduğunu duydunuz? Dünyada en tanınmış Ermeni Kim Kardaşyan mı acaba ülkeleri ikna ediyor? Yoksa Bill Gates, Rokefeller, Roşçayld’lar mı Ermeni?

Eğer, Ermenistan dışında böyle bir ermeni güç var ise, Ermenistan nüfusu neden 3 milyonu bile bulamıyor ve son derece açlık içerisindeler? Öyle ki, bu Ermenistandaki aç nüfus, soykırımla suçladıkları Türkiye’ye gelip karınlarını doyurmak için can atıyorlar ve yüzbinlercesi burada, ilginç değil mi? Ermenistanın kişi başı geliri 4 bin dolar civarında, bütün zorlamalarla. Yani, dünyaya yön veren(!) Ermeni diasporasının anavatanı, Karabağ olaylarında ne hallerde imiş gördük.

Her sene, biz dünyaya anlatamadık, anlatamıyoruz gibi düşüncelerle birbirimizle tartışırken, hiç sorduk mu, bir konu kime anlatılır?1- Bilmeyene, 2- Anlamak isteyene. Dünya egemen güçleri, adı geçen dönemlerde yaşananları bizden, hepimizden ve herkesten iyi biliyorlar. Ama, ne peşinde olduklarını girişte anlatmıştık. Bu nedenle, bizi anlamak gibi bir meseleleri yok. Anlatmayalım mı? İlgililer, hazırlanıp gerçek belgeleri ortaya koysunlar, ona sözüm yok. Bizim, anlatamama gibi bir meselemiz olmadığını ortaya koymaya çalışıyorum.

Bir can alıcı nokta daha;

Hiç, soykırım olduğunu ilân eden ülkeleri inceledik mi? 7’sini yukarıda yazdım. Hepsini yazmaya gerek yok. Bir kısmını yazacağım. Libya, Lübnan, Suriye, Almanya, Avusturya, Bulgaristan. 3 tanesi Müslüman ülke ve diğer bazı Müslüman ülkelerle ilgili tanıyacakları konusunda ciddi iddialar var, ama, gerçekleşmeden yazmayalım. Bu Müslüman ülkeler bunu yaparken, Macaristan Başbakanı, Ab’ye bir önerge sunuyor, Abd Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunalım önerisinde bulunuyor, sözde soykırımı tanıdığı için…NASIL, İYİ Mİ?

Anlatmaya çalıştığım konu, Müslüman ülkeler, din kardeşliği(!) konusu değil.

Yazdığım ülkeler arasındaki diğer üç ülke; ALMANYA, AVUSTURYA, BULGARİSTAN!. Bu ülkeler, bizim 1. Dünya Savaşında omuz omuza olduğumuz ülkeler değil mi? Haydi, Bulgaristan’ı bırakalım, o küçük bir ülke ve millet… Avusturya’yı da Almanya’nın uydusu sayalım.Almanya, hangi, utanmazlık, haysiyetsizlik, vefasızlık, namussuzluk, insanlık düşmanlığı ile Türkler  Ermenilere soykırım yaptı diyebilir?

Ermenilerin ülke içinde iskân yerlerinin değiştirilmesi kanunu ne zaman çıktı? 24 nisan 1915! Biz bu kanunu çıkartırken, ne durumdayız? Sarıkamış’ta inanılmaz şekilde önümüzde Rus askeri ve arkamızda Ermeni terör örgütleri ile ve çok kötü  şartlarda yapılan savaşta Şehit olanTürk çocuklarının, evlâtlarının acı dolu ağıtlarını yakıyoruz. Biz, aynı gün, yani, 24 Nisan 1915 günü, son olarak 18 Mart’ta denizden geçirmediğimiz düşman güçlerinin bütün imkânlarıyla yaptıkları taarruzu,Türk çocuklarının kanı pahasına karşılamaya çalışıyoruz. NE İÇİN, KİM İÇİN, HANGİ BİRLİKTELİK İÇİN?

Türk Milleti, bu mücadeleyi verirken de Alman subayları içimizde, başımızda ve bizde her ne oluyorsa, her ne karar alınıyorsa onlar da içerisinde bulunuyor.

Şimdi, anladınız mı, neden Ermeni soslu Sevr yemeği dediği mi?,

Çok kısa olarak ve bambaşka bir bakış açısı ile değerlendirdiğim Ermeni iskân değişimi meselesinin bir de içimizde yasımaları var. Geçen hafta bir nebze değindiğim bu konuyu daha sonra ayrıntılı olarak değerlendireceğiz.

Peki çare?

Her konuda olduğu gibi, ÇARE; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yeni moda tabirle Fabrika Ayarlarına geri dönmek zorundadır. Yani, Kuruluş İlke ve Felsefesi ve Kurucu İradeye Bağlılık yeniden ortaya konmalıdır.  Konmalıdır ki, O Büyük Kurucu İrade’nin kendisine Ermeniler ile ilgili soru sorulduğunda tüm dünyaya verdiği cevabı verebilelim. Pısıp kalmayalım.