DOĞAL ZENGİNLİKLERİMİZ   ( 1 )

20/12/2022 04:34 383

Son buzul çağının etkisinde kalmayan, çok değişik türde canlıyı barındıran bereketli topraklarımız var. Dünyadaki 11.500 bitki türünün 9.500’ünü , Avrupa’ da ki  150 memeli türünün 120’sini , 400 kuş türünden 370’ini barındırıyoruz.

Avrupa’da nesli tükenmekte olan 36 memeli türünden 15’i , 72 kuş türünden 18’i , kurbağa türünden 5’i  ülkemizde mevcut. Bunlardan   Toros kurbağası çok nadir bir kurbağa türü.

Çeşitli kuşların barındığı  Manyas Gölü , Seyfe Gölü , Sultan Sazlığı , İzmir Tuzlası gibi kuş cennetlerimiz.

Bugün 28 memeli türü , 320 kuş türü koruma altında ülkemizde.

2002 verilerine göre 30 milli park, 109 yaban hayatı koruma sahası , 40 yaban hayvanları üretme istasyonu , 18 tabiat koruma alanı…

1966 ‘da Konya Bozdağ’da sadece 44 yaban koyunu varken, bu rakam 1000’leri aştı. Yaban keçisi , turaç , kelaynak , ceylan , karaca , sülün ve geyiklerin üretildiği birçok istasyon.

Tüm bunlara rağmen, av yasağına uymayanlar, değerli hayvan ve bitkileri kaçıran uluslar arası şebekeler var.  

Doğayı bozan biziz. Sanayi atıkları , zehirli tarım ilaçları , kirli suların denizlere akıtılması , hava kirliliği bu değerli  canlıların ölümüne neden oluyor.

Kimsenin doğayı yok etmeye hakkı yok. Bu besinlerimizin de , kendimizin de yok olması demek . Kaldı ki biz günümüze de , kendimize de , sonraki kuşaklara da sorumluyuz. Bu bilinci aşılamak da bizim görevimiz.  

Ormanlarımızı bugünkü kötü hale getirmede  sorumlu biziz. Ormanlar,  akciğerlerimiz için bir ilaç ayrıca yağmur yağdırtır ve ürünü , bereketi arttırır. Ekonomik yönden de çok değerlidir.

Ülkemizde güzel görünümlü , çok yaşlı , tarihi anıt ağaçlarımız var. Antalya ‘da , İbradıda 2,5 metre çapındaki dev kestane ağaçları. Kahramanmaraş  Kaleköy mezarlığında 90 ağaçlı anıt sedir ormanı , Denizli Tekke Köy de 1.080 yaşındaki selvi ağacı ,  Antalya Elmalı Çamkuyu da 1.065 yaşındaki kocasedir ve 815 yaşındaki anıt Şah Ardıç Bursa’da  çevresi 18,2 metre olan Ulufeli Çınar. Osmanlı şehzedeleri tahta çıktıklarında , yeniçerilere ulufeleri bu çınarın  altında dağıtırlarmış.

İstanbul da yaşı 2.000’i geçkin Büyük dere çınarı . Bu çınarın boyu 60 metre , çevresi de 12,32 metreymiş. Ortası da bir zamanlar kahve ocağıymış. Çıkan bir yangın bu ağacı yok etmiş.

Hatay’ın Samandağı’nda Batı ayas Kanyonundaki uluçınar ağacının gölgesi, birkaç dönümmüş.

Osmanlı İmparatoğluğu’ nun kurucusu Osman Bey , bebekken Domaniçin Dumur Köyünde  bir çam ağacına kurulan salıncakta uyurmuş. Devamlı ağladığından, halk bu çama mızmız çam demiş. 743 yıl yaşayan bu çam 1988 ‘de şiddetli bir fırtına ile, kökünden kopup devrilmiş.

Halkımızın tarihi ve anıt ağaçlarımıza sahip çıkışı sevindirici. Keşke bu duyarlılık her konuda olsa.