DEPREM DEPREM

20/02/2023 13:26 450

 

Canımız çok yandı, yanmaya devam ediyor ve çok uzun yıllar da yanmaya devam edecek. Ülkemize böyle bir afet bir daha gelmesin diye dilekte bulunmaktan başka bir durum çoğumuzun elinden gelmiyor.

Evet, çok büyük bir afet, evet, bu afette ülke insanı olarak hep birlikte hareket etmek, aynı düşünmekten başka çare yok. Evet, herhangi bir grup, kesim, parti, kişi, zümre adına düşünmeyi bırakmaktan başka çözüm yok. Evet, Türk Milleti bütün bileşenleri ile ortak amaç etrafında kümelenmelidir. Bu konuda ben kişisel olarak da böyle davrandım ve çevreme de böyle telkinler de bulundum. Çünkü, benim zaten Türk Milleti ölçeğinden başka ölçeklere temkinli davranmak gibi bir anlayışım vardır ve bunun için belki bana daha uygun gelmiştir.

Ağır felaketin üzerinden 15 gün geçti, artık yukarıda sıraladığım ölçüleri ve ilk andan itibaren yaşadıklarımızı değerlendirme zamanı gelmiştir. Bu saatten sonra, hem kendi imaj güçlendirme çalışmasını yapıp hem de başkalarına, birlik olmalıyız nutukları atanlara göre davranacak ve düşünecek değilim elbette. Çünkü, canımız çok yandı, çok yanıyor ve tek ümidimiz; olanlar oldu, bundan ders alalım ve bir daha aynısını yaşamayalım düşüncesinden hareket etmektir.

Bir kere, şunu gördük ki, depremin olduğu andan itibaren müdahalede çok geç kalındı. Uzman görüşlerine göre, depremde ilk altı saat, yirmi dört saat çok önemlidir. Oysa, ilk müdahale etmesi gereken AFAD, maalesef bu söylenen saatlerde ortada görünmedi. Kocaman bir soru: NEDEN?

Bugüne kadar en ufak bir afetimizde hemen o bizleri mutlu eden, varlığı ile yüreklerimize o ağır şartlar altında su serpen Türk Kızılayı ve dolayısıyla Hilâlimizi neden aynı ölçülerle göremedik?

Şimdi bakın, TAMP diye bir kısaltma ve onun içeriğinin ne olduğunu kaç kişi biliyor acaba? TÜRKİYE AFET MÜDAHALE PLÂNI (TAMP)

Evet, gerçekten böyle hazırlanmış ve Resmî Gazete’de yayınlanmış bir plânımız var. Bu plânın amacını görelim: “afet ve acil durumlara ilişkin müdahale çalışmalarında görev alacak hizmet grupları ve koordinasyon birimlerine ait rolleri ve sorumlulukları tanımlamak, afet öncesi, sırası ve sonrasındaki müdahale planlamasının temel prensiplerini belirlemektir. TAMP, ülkemizde yaşanabilecek her tür ve ölçekte, afet ve acil durumlara müdahalede görev alacak, bakanlık, kurum ve kuruluşlar, özel kuruluşlar, STK’lar ve gerçek kişileri kapsar. “ (vurgulamalar tarafımdan yapılmıştır)

Ortada çok güzel hazırlanmış bir plân var. Şimdi hepimiz elimize vicdanımıza koyalım: Bu Plân çok güzel işledi diyebilen kaç kişi çıkar acaba?

İki örnek vereyim:

  1. Evet, müdahalede çok geç kaldık.
  2. 7300 kişilik AFAD görevlisi ile her yere yetişmek mümkün değil.

Bu iki sözü kimin söylediğini herhalde bilmeyen yoktur.

Bu plânda tanımlar var. Birinci tanım: “Acil durum: Toplumun tamamının veya belli kesimlerinin normal hayat ve faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan ve acil müdahaleyi gerektiren olaylar ve bu olayların oluşturduğu kriz halini” İkinci tanım: “Afet: toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan doğal, teknolojik veya insan kaynaklı olayları”

“Başbakanlık AFAD koordinasyonunda birlikte çalışabilirliğin ön planda olduğu TAMP ile eşgüdüm halinde çalışan ana çözüm ortakları merkezde: İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Türk Kızılayı.”

Bu listede bir eksiklik yok mu? Örneğin Millî Savunma Bakanlığı ve dolayısıyla TSK gibi. Ayrıca, Hangi STK’lar görevli?

Bu Plân, Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu tarafından 20/12/2013 tarihinde 2013/2 sayılı karar ile kabul edilip 03/01/2014 tarihli ve 28871 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Daha sonra 15 Eylül 2022 tarih ve 31954 sayılı Resmî Gazete’de yeniden yayımlanmıştır.

Bugünkü yazıma bazı teşekkürlerle son verelim.

  1. Büyük Türk Milleti, bu ağır ve acılı günümüzde de tarihsel büyüklüğünü gösterdin. Dayanışma nedir, birliktelik nedir, tarihsel bağlılık nedir ve en önemlisi de AİDİYET nedir bütün dünyaya gösterdin.
  2. İyi niyetle ve samimi olarak ölüm tehlikesini göze alıp bir canı kurtarmak için olağanüstü çaba gösterenler, sizler birer büstü dikilecek insanlarsınız.
  3. Destek veren tüm ülkelere minnet ve saygılarımızı sunmalıyız.
  4. Diğer Türk Devletlerine ayrı bir başlıkla teşekkür, minnet ve sevgilerimizi iletmeliyiz. Kardeşliğin en güzel örneğini bütün dünyaya ve tarihe ilettiler.