Demirspor karşılaşmaya geçen haftanın vermiş olduğu moralle başladı. Demirspor’dan beklenti her maça olduğu gibi kabuğunu kırıp rakibine üstünlüğünü kabul ettirip iyi bir oyunla maçı kazanması idi.
Bu dileklerle başlayan maçta Demirspor, oyunu kendi sahasında kabul edip kazandığı toplarla uzun oynayıp gol bulmaya çalıştı. Fakat atılan bu toplarda Pote’ye yakın oynanılmadığından düşen her topu alan Altınrodu olduğu için tehlikeli pozisyon gerçekleşmedi.
8. dakikada ilk kez rakip sahada baskı yapıp kazandığı topu iyi kullanınca Pote’nin becerisiyle golü erken buldu. İnsan bu golü görünce neden bu baskıları diğer maçlarda fazla tekrarlamadı sorusu aklına geliyor. Çünkü Demirspor takımında bu baskıları yapacak kapasite de oyuncular var.
Bu golle birlikte Demirspor takımı rakip kalede daha çok görünen takımdı. Hakan hoca bu maçta daha dirençli orta saha ile oynamayı tercih etti. Bunun neticesinde göbekten diğer maçlara nazaran pozisyon vermedi. Verdiği pozisyonlar genelde rakibin sağ kanadı kullandığı hücumlarda gerçekleşti.
İlk yarım saat itibariyle ne Koseçki ne de Orkan ‘ın etkili olamaması hücum anlamında Demirspor’un zorlanmasına neden oldu. Bununla birlikte Orkan’ın defans anlamında gerideki arkadaşına yardım edememesi pozisyonları genelde o bölgeden yemesine neden oldu Demirspor’un.
Bunun yanı sıra Demirspor ne zaman baskı yapıp hızlı çıkışta pozisyona giriyor. Bu önemli bir özellik bir takım için…
Bana göre bu senenin Demirspor açısından en büyük kazancı Traore…Bir futbolcu sahanın her yerinde olabilir mi? Demek olabiliyormuş. Bunun örneği de Traore…
Şunu söylemek gerekir ki Demirspor mücadele anlamında hayli yol kat etmiş. Devamında topu iyi kullanırsa ve pas oranını artırırsa tadından yenmez bir Demirspor izleyebiliriz. Koseçki’nin sol kanada geçmesiyle etkisi arttı. Aynı düşünceyi Orkan için maalesef söyleyemiyoruz.
İkinci yarıya Altınordu takımı gol pozisyonuna girerek başladı. Bir takım için kalecinin ne kadar önemli olduğunu Çağlar kurtarışlarıyla göstermiş oldu.
Savunmada Mitroviç’in verdiği güven Adana Demirspor’un için çok önemli. Topun ileride kalmaması Demirspor’un baskı yemesine neden olmakla birlikte ilk yarıdaki görüntüden oldukça uzak kaldılar. Bunu gören Hakan hoca etkisiz kalan Orkan’ı oyundan alarak Berk Yıldız’ı sahaya sürdü.
65. dakikaya gelinildiğinde ise oyun Demirspor sahasında oynanmaya başlamakla birlikte bir türlü topun ileride kalmaması Demirspor kalesinde tehlikelerin yaşanmasına neden oldu. Bu baskıdan kurtulmak için Hakan Hoca’nın ikinci hamlesi Kage’yi almak oldu.
Demirspor skoru korumanın verdiği psikolojisi gereği olacak ki tamamiyle defansı çok geride kurmaya başladı. Topun sık sık durması Demirspor’un yediği baskıyı azalttı. Bununla birlikte pas yapıp topun ileride kalması da son dakikalara girildiğinde kalesinde tehlikeden uzak rahat bir maç çıkarmasına neden oldu.
Deplasmanda gol yememek önemli. Anlaşılan Demirspor, şartlar ne olursa olsun galip gelmeyi öğrendi. Bu şampiyonluğa oynayan bir takım için söylenecek belki de en güzel cümledir.
Galibiyetlerin seriye bağlandığında şampiyonluk naraları daha gür çıkar ki Demirspor için belki de klasikleşen o sözü söyleriz; “O sene bu sene olsun”