Sayın Genel Başkan, zatı aliniz ve ailenizin Demokrat Parti kökeninden geldiğini ve aile olarak da partiye ciddi hizmetleriniz olduğunu tüm siyasal kamuoyu bilir. Sizin beyefendi kişiliğiniz ve siyasi terbiyenizi de yakinen biliyorum.
Şahsım da ailem de Demokrat Parti kökenlidir. Demokrat Parti, demokrasiyi özümsemiş, içine sindirmiş, siyasi terbiyeyi gelenek haline getirmiş, önemli bir siyasi partidir.
Bugüne kadar Demokrat Parti’de siyaset yapan herkes, siyasi terbiyeyi korumayı bilmiştir.
Siyasal alanda mevcut durumunuz pek iç açıcı olmasa da o köklü partinin genel başkanısınız.
Anadolu’da hala gönüldaşlarınız var. Demokrat Parti bağı o kadar güçlü bir bağ ki, aradan yıllar da geçse, bir anda yeniden bir araya gelebilecek kadar gönül bağı büyük bir ailedir.
Demokrat Parti’de liderlik farklıdır. Siyasetçilerin de bir toplumsal iletişim dili olmalıdır. Geçmiş liderlerden rahmetli Süleyman Demirel’in, eleştiriye tahammülü tüm siyaset zeminindeki herkes tarafından iyi bilinmektedir.
25 yıldır parlamentoda gazetecilik yapan, parlamento havası soluyan biri olarak, bunu gördüm, bunu yaşadım;
“Siyaset nezaket sanatıdır.”
Ama geçtiğimiz günlerde TV 100’deki o tablo, hele hele Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı sıfatı olan ve milletin vekilli olan Cemal Enginyurt’un tavrı, tarzı, bir gazeteciye karşı uyguladığı şiddeti, Demokrat Parti siyasi ahlakına hiç mi hiç yakışmayan, hoş olmayan bir görüntüydü.
Ne siyasi ahlaka sığar, ne de Demokrat Parti geleneklerine!
Enginyurt, üslubu ve amacı ile partinin geleneklerini çiğnemiş, basın özgürlüğünü savunan bir partide, milyonlarca Türk izleyicinin önünde bir gazeteciye şiddet uygulamıştır. Bunlar Türkiye siyasetinde kullanılmış ve kullanılan ve genel siyaset literatüründen çok uzak olan tavırlardır.
Günümüzde, siyaset anlayışında pek çok değişim yaşanıyor. Hem teknolojinin kolaylıkları, hem de toplum yaşamındaki modern açılımlar, siyasette kullanılan dili de etkilemiş ve değiştirmiştir.
Seçmeniyle iletişim kurabilmek adına, pek çok sahadan yararlanan siyasetçiler, ekran başında onları izleyen milyonlarca insana ve seçmenlerine karşı saygı göstermekle sorumludur.
Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla çıktığı bir televizyon kanalında Cemal Enginyurt’un başvurduğu yöntem (ŞİDDET)
akla, izana, Türk aile yapısına uymaz,
Demokrat Parti siyasetiyle asla bağdaşmaz.
Zatı aliniz, partinin mevcut konumu fevkalade olmasa da, demokrasi bekçiliği yaptığınız ve partinizi hiç bırakmadınız.
Ama böylesine tahammülsüz, siyasi ahlakı olmayan bir politikacıyı, bu ailenin içinde barındırmak veya tutmak, bu süreçten sonra düşünülmesi gereken ve dikkate alınması gereken bir olaydır.
Mevcut Genel İdare Kurulu ile istişare edip Enginyurt’un istifasını istemelisiniz.
İstifası halinde, siyaseten ciddi bir hamle yapmış olacaksınız, ki siyasette hamle çok önemlidir, bilirsiniz. Bu hamle ile ciddi puan alacağınızdan hiç şüphem yok. Kaldı ki Türk Milleti, şiddet konusunda çok hassastır.
Siyaseten kendi evinin (Ordu) önünü süpürmeyen ve siyaseten karşılığı olmayan, sadece siyasi şov yapan ve kendini gündemde tutmak için olmadık konularda mesajlar veren bir politikacı için, koca çınarı ve bu partiye hala gönül veren Anadolu’daki sevdalıları, lütfen gücendirmeyin.
Demokrat Parti’nin, siyaset sahnesine çıktığı günden bu güne kadar, bu tip siyasetçilere partide hiç yer verilmemiştir. Zaten Türk siyasi kamuoyunda, Enginyurt’un olağanüstü tepki aldığını ve partiyi ne kadar yıprattığının da farkındasınız.
Sayın Genel Başkan, sizin de bu konuda gereğini yapacağınızı umuyorum.