Demirspor iç sahayı çözmeli

12/12/2018 01:55 2231

Bir hafta önce oynanan maçın değerinin artması anlamında olsun yakaladığı güzel havayı sürdürme anlamında olsun Giresunspor maçının Giresunspor maçı oynanmadan değerini kat be kat artırdı. Oynadığı güzel oyunla birlikte tekrardan havaya sokulan şehir maçı bir an evvel başlamasını bekler gibiydi.

Rakibin hafta içi yaşadığı olayların 90 dakikaya nasıl etki edeceği ilk düdükle birlikte anlaşılacaktı. Eğer Demirspor maça baskılı başlayıp golü de erken bulabilirse zor geçmesi beklenen maç kolaya dönebilirdi. Kendi adıma merakla beklediğim diğer bir konu ise hafta içi kupa maçında ceza alan ve tribünde oturan Traore’siz Demirspor’un neler yapabileceği idi. Çünkü şahsi fikrim bu haftaya kadar oynanan maçlara bakıldığında takımın en etkili ismi Traore desem yanlış olmaz.

Demirspor maça bol pas yapıp topun kendisinde kalmasını sağlayarak başladı. Giresunspor ise oyunu kendi sahasında kabul edip kazandığı toplarla hızlı çıkarak net pozisyon üretmeye çalıştı. Teknik Direktör Yılmaz Vural geldikten sonra Demirspor’daki en büyük değişiklik hücumu fazla oyuncuyla gerçekleştirmesi idi. Belki topun dönüşlerde defansta eksik yakalanması zaaf gibi görünebilir fakat özellikle içeride oynadığı maçlarda bu çoğalmayı hücumda göstermek zorunda; baskı kurmak için.

Koseçki’nin her zaman alıştığımız sağ kanatta değil de sol da başlaması kendi adına en etkili atakları gerçekleştirdiği maçlardan birine dönüşmesine neden oldu diyebiliriz. Aynı verimliliği ilk 20 dakika itibariyle Berk Yıldız’dan göremedik.

Traore’nin yokluğunda Demirspor orta sahası direnç anlamında yokluğunu hissetti. Anderson belki hücumda etkili olmaya çalışsa da defansa yardımda eksik kaldı. Giresunspor hiçbir baskıyla karşılaşmadan kaleye rahat hücumlar gerçekleştirdi.

İlerleyen dakikalarla birlikte orta saha tamamı ile Giresunspor kontrolüne geçti. Anderson bu oyun temposuyla , mücadelesiyle Demirspor için eksik oynuyor diyebiliriz. Devre arası Yılmaz hoca oyundan çıkarsa Anderson’u hiç çıktığına üzüleceğini sanmıyorum. İlk yarı Demirspor hücumları hep Koseçki tarafından gerçekleşti. İkinci yarı diğer oyuncularında devreye girmesi gerekirdi. Traore’nin yokluğunu hem hücum hem de defansta çok hissetti Demirspor.

  1. yarıda ise Mavi-Lacivertliler ataklarını Berk Yıldız’ın bulunduğu taraftan yapmaya başladı. Pote ve Orkan Çınar’ın etkisiz oyunları gol pozisyonlarında üretken olmamasına neden oldu. Pas hataları olsun oyunun çok durması olsun bir türlü Demirspor ikinci yarı tempoyu artıramadı. Buna birde Koseçki’nin ilk yarıdaki oyunundan uzak olması etkili hücumlar yapmasına engel oldu.

Orkan Çınar’ın ne kadar önemli bir oyuncu olduğu oyunun kitlendiği anda devreye girerek güzel bir frikik golüyle Demirspor’u öne geçirerek gösterdi. Her zaman söylüyorum 1-0 tehlikeli skor diye. Eğer yakaladığınız pozisyonları gole çeviremezseniz dengesiz bir top gelir kalenizde gol olur.

Yılmaz Hoca geldiğinden beri ikinci kez öne geçtiği maçta skoru koruyamadı. Rakiplerin puan kaybettiği haftada Demirspor çok önemli bir avantajdan yararlanamadı. Haftalar ilerledikçe gösteriyor ki bu ligde bütün takımlar puan kaybediyor. Özellikle kendi sahanızda alacağınız puanlar sizi bir üst lige çıkarır Demirspor’un şansı deplasmanda aldığı puanlar. Acil olarak Yılmaz Hoca iç sahadaki kayıpları çözüp bir an evvel seri yakalamak zorunda.

Bir de değinmeden geçemeyeceğim; bir oyuncunun eksikliği bir takımda bu kadar hissedilmemeli. Traore iyi bir oyunca fakat bu takım onsuz da iyi oynayabilmeli. İnanıyorum ki bu takım devre arasına kadar iddiadan kopmayıp yapacağı doğru hamlelerle özlenilen Süper lige çıkacaktır.