Biz, milletçe ‘gaza gelmeyi’ çok severiz.
İpe sapa gelmez cümle kuranları, ‘çok güzel konuşuyor’ diye alkışlarız.
Ya da ‘sürü’ yaşamayı sevdiğimizden; kara koyun sandığımız, koçun arkasından gideriz.
Suya gittiğimizi sandığımızda, uçurumdan yuvarlanmayı da göze aldığımızdan haberimiz yoktur.
Gaza geldiğimizde ise bizi durduracak fani yoktur.
Gaza gelmek; aşırı övülme karşısında kalıp buna inanarak bir eylemde bulunmak.
Bir kere gaza gelmeyelim, yapamayacağımız eylem tarif edilemez.
Ara sıra ara gazı da verilir insanoğluna.
Ara gazı ;
1- Eskiden ağır vasıta şoförlerinin kullandığı bir yöntem.
2 -Bir de sazan ve kefal türünden balıklarda adrenalin benzeri etki gösteren tavır ve davranışların tümüne verilen ad.
***
En çok insanoğlunu rahatsız eden, göbeğinin şişmesidir.
-Çok yedim, gaz yaptı deriz.
Anatomimizde gaz yapan ürünler vardır.
Fasulye, Mercimek, Nohut, Patates, Soğan, Enginar, Lahana, Karnabahar, Bezelye, Brokoli, Kereviz, Kuşkonmaz, Turp, Havuç, Yeşil biber, Muz, Portakal, Elma, Armut, Kayısı, Şeftali, Kuru üzüm, Kuru erik, Süt ve süt ürünleri, Buğday, Dondurma.
Say, saya bildiğin kadar.
***
Türkümüz bile var ;
-Kuru Fasulye, yedi buçuk lira. / Vur, kaynasın. / Çal, oynasın.
Madalyonun yüzü, öyle değil.
Yöremce,1 kg İri Dermason Fasulye : 34,25 TL/kg.
Orti Kuru Fasulye : 34,59 TL/kg.
Rençber 1 kg Sıra Fasulye : 34,75 TL/kg.
Geceden ıslatıp, tencerede kaynatmaya fasulyeyi değil, Nohut’u koysan; Tencereyi beğenmez;
(Yöremce 1 kg Koçbaşı Nohut : 29,50 TL/kg. Migros 1 kg Koçbaşı Nohut : 29,75 TL/kg. Carrefour 1 kg Nohut :29,75 TL/kg.)
-Yedi buçuk lirayı bırakın, 30 liradan aşağıya kaynanmaz, der.
En çok ne gaz yapar?
Gazın oluşmasında en büyük neden hızlı yemek yerken yutulan havadır. Bunun yanında sindirimi zor olan gıdalarında bu nedenle gaz yapma ihtimali vardır. Şekerli gıdalar sindirim zorluğu çekenlerde çok fazla gaza sebep olur. Yüksek lif içeren besinler, tam tahıllı besinler ve baklagiller aşırı gaz oluşmasını sağlar.
Aman gaza gelmeyin.
***
Birde maddenin üç hali vardır.
Buz hali, Gaz hali, Su hali.
Biz milletçe bu üç hali her gün yaşıyoruz.
-Adalet konusunda ‘Buz’ gibiyiz, diyemem. Buz bile duyarsızlığımıza; ‘buz’ kesilir.
Gaz, konusunda çok hassasız.
Şükürler olsun, ayağımızın altında gazla geziyoruz.
Nereye bassak, gaz fışkırıyor.
Dağlarımızı yabancılar delik, deşik ediyor! Ne hikmetse, altın buluyorlar, gaza rastlayan yok!
Boşuna ağaçlarımızı kesiyorlar, siyanürle akarsularımızı zehirliyorlar. Gaza gelip, gaz aramak istemiyorlar..
***
Ceyhan ilçesinin Soysalı mahallesinde petrol fışkırıyor, sadece seyrediyoruz!
Fışkırıyor, fışkırmasına da neden üç günde bir akaryakıta ayarlama yapılıyor ?
Bazı kendini bilmezler ;
-Her yerde gaz var. Peki mutfak tüpü neden zam üstüne görüyor ?
Gelelim maddenin üçüncü haline..
Yani, Su Hali’ne..
Acaba fazla mı sulandırıyoruz ?
Deterjan firması OMO’nun çok güzel bir sloganı var :
-Kirlenmek güzeldir.
Hadi gaza gelelim, dememizi hatırlayalım ;
-Suya sabuna dokunmayan, kirli kalır !