Yıllar önce Camii Yaptırma Dernekleri kurulmuştu.
Bitlis’in bilmem ne köyünün cami yaptırımı için Adana’da yardım toplayana rastlanırdı. Koltuklarının altındaki çantadan makbuzu çıkarır;
-Sadakası olan, yardım yapan, sevap kazanmak isteyen, diye çağrıda bulunurlardı.
Şimdi yok gibi bu işi yapan. Neden olsun ki, devletimiz her türlü imkanı tanıyor.
Binaları bir yana vatandaşlarını da devletimiz yardım elini uzatıyor.
Devletten yardım alan kişi sayısı bir yılda 4 buçuk milyon kişiden 11 milyon kişiye ulaştı.
Cumhurbaşkanlığı 2022 Yıllık Programı'nda ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'nün 2020 yılı faaliyet raporunda da açıklanan verilere göre, 2019 yılında 3 milyon 282 bin 975 hane sosyal yardımlardan faydalanırken, bu sayı 2020'de 6 milyon 630 bin haneye yükseldi. Başlangıçta 450 TL – 650 TL olan ödeme tutarı 850 TL – 1.250 TL' ye yükseltildi.
'Çocuk Destek Bileşeni' ismiyle yeni bir destek programa dahil edildi. Sosyal yardımlardan faydalanan ailelerdeki çocuklara ilişkin ilave aylık 350 TL ile 650 TL aralığında destek sağlanacak.
Türkiye Aile Destek Programına başvurusu kabul edilen ancak Elektrik Tüketim Desteği (ETD) alamayan hanelere ETD sağlanacak. Kw karşılığı destek verilecek (En fala 216 TL'ye kadar). Öte yandan hali hazırda Elektrik Tüketim Desteği de devam ediyor.
Doğal gaz Tüketim Desteğinde de tutar artırıldı. Mevcut 415- 1.150 TL olan destek miktarı 900 TL – 2.500 TL olacak şekilde düzenlendi.
Daha ne olsun.
***
Maiotik, sorularla öğretme yöntemi olarak tanımlanmaktadır. Bilgiyi sınayarak öğrenmenin önemini vurgulayan sistemi ilk kez Sokrates kullanmıştır. Menon diyaloğu olarak bir köleye geometri teoremi çözdürmek amacıyla kullanılmıştır. Sokrates, her insanın doğuştan tüm bilgilere sahip olduğuna doğru sorular ve öğretme metotlarıyla etkinleşeceğine inanmaktadır.
***
Bizde doğrularla yetişme mümkün değildir.
Toplum olarak üretmeyi değil, tüketmeyi teşvik ile yaşamaya zorlanmışız.
Doğuştan kulağımıza söylenen;
-Üç dönüm bostan, yan gel Osman !
Her şeyi devletten, olmadı sağduyu sahiplerinden beklemeyi şiar edinmişizdir.
Dilencilik bizim genlerimize zerk edilmiştir.
Adana’da bu işi meslek haline getirmiş köyümüz bile vardır.
İşte haberi;
-Dilencilikle geçinen köy: Kozan/Turgutlu köyü -
Ülkemizin her yeri garipliklerle dolu. Yine bir gariplik bizi şaşırtmıyor ve Adana'dan geliyor. Adana'nın Kozan köyünde insanlar hayatlarını dilencilikle geçiriyorlar.
5 yaşındaki Bedrettin'le...
Kozan Turgutlu köyü... 5 yaşındaki Bedrettin dilencilik yaparken 'kendi bölgelerinde' dilendiği için diğer çocuklardan dayak yiyor. Bedrettin'in memleketi Adana'nın Kozan ilçesine bağlı Turgutlu köyü.
-Dilenci köyü -
Bedrettin'in ailesi de dilencilik yapmak için İstanbul'a gidip geliyor. Turgutlu da kamuoyunda 'Dilenci köyü' olarak biliniyor. Hatta ve hatta İstanbul Belediyesi'ndeki kayıtlara göre de ilde dilencilik yapanların yüzde yetmişinin geldikleri yer de Turgutlu'ymuş.
-Köyün muhtarı şikâyetçi oluyor-
Şakayı bir yana bırakmak gerekirse bu köyde gerçekten enteresan hikâyeler var. İlk olarak 2003'te köyün muhtarı Hakkı Toprak, yapılan işten utanç duyduğu için Gebze Belediyesi'ne yazı gönderiyor. "Köyden 99 kişi çok zengin. Bunlar büyük servetleri olmasına rağmen Gebze'de dilencilik yapıyor. Köyümüzün adını kara çalıyor" diyerek isim isim bu kişileri ihbar ediyor.
Oscar'lık performans
Bir sene sonra da köyün muhtarı değişmiş ve İstanbul Valiliği'ne yazı göndermiş. Aynı zamanda Mersin'de de ayağı sakat görünen bir dilenci hastaneye yatırıldığında zabıtaların arasında aniden ayağa kalkıp yürümeye başlayınca hem foyası hem de Turgutlu'dan olduğu ortaya çıkmış. Oscar'lık performans gerçekten.
***
Bazı kendini bilmezler ;
-Turgutlu köyü sakinlerini ayıplamamak lazım. Çünkü halkın tümü geçim sıkıntısı çekiyor. Orta sınıf kalmadı. Üst tabaka var. Tuzu kuru. Alt tabaka var askıdaki ekmeğe muhtaç. Bizi bu hallere düşürdüler, diyor.
Erbakan Hoca’yı rahmetle analım ‘Hadi ordan’ diyelim. Genlerimize zerk edilen sloganı tekrarlayalım;
-Sadakası olan.. Hayır isteyen.. Sevap kazanmak isteyen..