BİR DERVİŞTEN NASİHATLER

10/10/2022 21:12 611


*Emanete ihanet etmeyin…
Halinizden şikayet etmeyin…
*Büyüğünüze emretmeyin…
Boş şeylerde ısrar etmeyin…
*Cahillerle sohbet etmeyin..
Nefesinizi boşa tüketmeyin…
*İnsanları bekletmeyin...
Etrafınızı kirletmeyin…
Hayatınızı mahvetmeyin...
*Kimseye minnet etmeyin…
İnsanları yüzüne karşı methetmeyin...
*Kimseye küfretmeyin…
Kötülüğe meyil etmeyin…
Malınızı boşa sarf etmeyin..
Sırrınızı açık etmeyin…
Her şeyi merak etmeyin…
*Suçunuzu inkar etmeyin…
*Şerefinizi kaybetmeyin…
*Vatanınız terk etmeyin...
İyiliğe niyet edin…
*Büyüklere hürmet edin…
Sıkıntıya sabredin…
Aza kanaat edin…
*Sözünüzde sebat edin…
Bildiğinizle amel edin...
*Hatanızı Kabul edin…
Yaramaz ise def edin…
Varken tasarruf edin...
*Alimlerle sohbet edin…
Nefsinizle inat edin…
Sofranıza davet edin…
Zararlıysa men edin...
*Seviyorsanız ifade edin…
*Kalpleri fethedin…
*Misafire ikram edin…
*Muhtaca yardım edin…
*Bilseniz de istişare edin…
Tehlikeye dikkat edin…
*Hakkı teslim edin…
Unutacaksanız kaydedin…
Esirgemeyin lütfedin..
*Gariplere merhamet edin…
Kazanmaya gayret edin…
*Çalışanı takdir edin…
*Başarıyı tebrik edin…
Mazereti Kabul edin…
Her an tevekkül edin…
*Hastaları ziyaret edin…
*Çocuğunuzu terbiye edin…
İyiliği emredin…
Kötülüğü terk edin…
Herkese tebessüm edin…
*Güvenseniz de kontrol edin…
İnanmayana ispat edin…
*Fakirleri gözetin…
*Hayır için sarf edin…
‘OLANIN OLMAYANA, BİLENİN BİLMEYENE BORCU VARDIR’
..Türk Törelerinden

***ÜÇÜNCÜ MURAT

III. Murat, 1595’de öldü. Ayasofya Camisi avlusundaki türbede, 54 kişi yatmaktadır. Bunlardan 20’si oğlu, 23’ü kızıdır. Türbede yatan oğulların yaşı küçüktür, hatta altı aylık olanları bile vardır ama hepsinin ölüm tarihi 1595’tir.
Peki 1595’de ne oldu? Saraya kıran mı girdi?
Hayır, salgın da olmadı, kıran da…
III. Murat öldükten sonra oğlu III. Mehmet tahta çıktı ve ilk işi de, kardeşlerinin hepsini boğdurmak oldu. Babasının tabutu saraydan çıkarken, gerisinden 39 tabut daha geliyordu.
III.Mehmet,19erkek kardeşini ve20 kız kardeşini öldürtmüştü!
Bununla yetinmemiş, babasının gebe eşlerini öldürtmüş ve ergenlik çağındaki iki kardeşinden gebe kalmış yedi cariyeyi denize attırmıştı…
Genç şehzadelerden biri:
“Beni kestanelerimi yedikten sonra boğun” diye yalvarıyordu!
Evliya Çelebi, “Bir şehzadenin daha emzirilirken annesinin kucağından sökülüp alındığını boğulduğunda emdiği sütün burnundan geldiğini” yazar.
Saraydan tabutlar çıktığında Evliya Çelebi’nin naklettiğine göre “İstanbul halkının feryatlarını gökteki melekler duymuştu”.
III. Mehmet sadece bununla yetinmemiş 16 yaşındaki oğlunu da öldürtmüştür!
III. Mehmet öldüğünde, I. Ahmet tahta oturdu. III. Mehmet’in cenazesi Ayasofya’ya götürüldü. Cenaze namazı kılınacaktı. Ama genç padişah gelmemişti!

“Taht sahibi olmak için 39 kardeşini ve bir oğlunu öldüren adam babam da olsa katildir…
Ben katil bir adamın cenazesini kılmam! Varın siz kılın!” diyerek daveti reddetti.
Tarih bilmeyenler iyi okusun, özellikle Osmanlı torunuyuz diye geçinen çakma torunlar...

Unutulmasın ki; Bir toplumun başına ne kadar felaket gelirse gelsin,

bunun ana nedeni; Cehalettir. Cahil toplumlar, okumazlar, düşünmekten , doğruya ulaşmaktan, hak ve adaletten yoksundurlar. Soru sormak, sorgulamak, neden niçin tabanına inmek, merak etmek, doğruluğu kanıtlamak gibi bir çabaları yoktur. Onlar, sadece duyumlarla, hurafelerle, yalan yanlış bilgilerin nakledilmesi ile yaşamlarını sürdürürler. Tüm bilgileri, sağdan soldan duyduklarıdır. Biat kültürüne ram olmuş bireylerdir. Kişilikleri, şahsiyetleri ve karakterleri gelişmez, gelişemez… Okul yüzü görmemiş, okumayan,  kendini geliştirip yenilmeyen  insan, nasıl bilgi sahibi olur ki? Elbette, eğitimin, okumanın, aydınlanmanın donanımına sahip olmayan insan, tek kelimeyle cahildir. Bilgi yoksunu olduğu içinde, bilinçsizdir…

Osmanlı kim? Elbette ki tam anlamıyla ATALARIMIZDIR… Bu bir gerçek… Ancak, biz torunlar, ATALARIMIZI tanıyor muyuz?  Osmanlı İmparatorluğunda hüküm sürmüş, 36 Padişahın (Atamızın) hayatı, yaşamı, yönetim anlayışı, yönetim şekli, adalet ve hak hukuk anlayışı,savaşları, başarıları, yenilgileri vs.vs. hakkında ne biliyoruz…!!! Esas sorun burada…

Okumadan, öğrenmeden, gerçeğe ulaşmadan, kulaktan dolma bilgilerle, hüküm veriyor, yorum yapıyoruz… Yanlışı  düzeltmeden, eksiği tamamlamadan, gözümüzde büyütüyoruz, bazı ATALARIMIZI…!!!

SON SÖZ: ‘’ GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ.’’