Maçtan önce iki takım arasında yaşanan dostluk görüntüsünün maça nasıl yansıyacağı merak konusuydu.
Demirspor peş peşe alınan galibiyetlerden sonra oldukça moralli bir şekilde maça başlayacağı dahmin ediliyordu. Karşısındaki Eskişehirspor ise transfer tahtasının açılamamasından dolayı genç bir kadro ile sahaya çıktı. Eskişehir takımı kendi sahasında oldukça istekli oyun oynamasına karşın deplasmanda aynı görüntüyü vermedi.
Karşılaşması öncesinde, Demirspor iç sahada zorlanan takım olarak maçın belki de bu durumdan dolayı nasıl sonuçlanacağını tahmin etmek zor fakat bu maçın favorisi görüldü.
Hakan hoca ilk defa Koseçki’siz kadroyla maça başladı.
Eskişehirspor gibi genç kadrosu olan takımların dirençlerini kırmak için erken gol önemli ki bana göre maça bu bilinçle baskılı futbolla başlayacağını tahmin ettik.
Bu düşüncelerle başlayan maçta Demirspor ilk 10 dakikayı pozisyonsuz geçmekle birlikte yakaladığı ilk derli toplu hücumda Kage ile golü buldu. Erken bulunan gol Demirspor için ilerleyen haftalarda ki oyunsal anlamdaki tarzını göstermek için bulunmaz bir maç diye düşünmekle birlikte Hakan Hoca’nın kafasındaki düşüncelerini öğrenmek anlamında da bizlere ışık tutabilir.
Demirspor belki de sezon başından beri en rahat 30 dakikasını oynadı desek yanlış olmaz. İkinci golün bulunmasıyla birlikte favori olduğu bilinen Demirspor istediği skoru erken elde etmesi ve rakibinin durumundan olsa gerek kendini sıkmadan ilk yarıyı bitirdi.
Böyle maçlar bazı futbolcular için kendilerini bulma anlamında da önemli. Bunu değerlendirmek gerekir.
İkinci yarıya Eskişehirspor pas yapmaya çalışıp oyunu çirkinleştirmeden rakip sahaya oyunu yıkmaya çalışsa da kapasite Demirspor’un çok altında olmasından dolayı tehlikeli pozisyonlar yakalayamadı.
Böyle maçları oynamak hem kolaydır hem de zordur. Kolay olan, sonucu yakaladıktan sonra oyunu kendinize göre rahat ayarlarsın. Zor olan ise maça konsantre olmak. Sanki Demirsporlu futbolcular maçın bir an önce bitmesini ister gibiydiler.
Acaba Hakan hoca bu maçın özetinde ligin uzun olduğunu düşünerek ve oynamayan oyuncuları da forma yarışına adapte etme açısından süre verse daha mı iyi olurdu diye düşünmeden edemedim.
Bir parantez de Berk Yıldız’a açmak gerekir. Sezon başından beri 11 oynamamasına rağmen kaç dakika oynarsa oynasın hep en iyisini vermeye çalışıyor. Demirspor açısından çok değerli bir oyuncu. Daha fazla süreyi hak ettiğini düşünüyorum.
Bu tür maçları kayıpsız atlatmak Demirspor için önemli. Bunu da başardı.
Nasıl olduğu önemli değil . Galibiyet serisi yeter ki devam etsin. Çünkü artık ligde puan cetveli yavaş yavaş şekillenmeye başlamadı. Demirspor bu ligin en büyük şampiyonluk adayı. Umut ediyorum ki şampiyon da olur.