Adana’da yaşayan birisi olarak, Adana kebabına ve kebapla birlikte sunulan yiyeceklere alıştım. Dolayısıyla faydalı bazı besinleri almakta herhalde ihmalim oluyor. Yalnız eşimin ailesi tanınmış bir Zeytinyağcı olduğu için bol miktarda zeytinyağı tüketiyoruz, bu da sağlığımız için çok yararlı ama tüm açıkları kapatır mı kapatmaz mı onu bilmiyorum.
Zeytinyağının sağlık açısından faydaları çok fazla. Ben bunlardan ancak bazılarını söylemekle yetineceğim. Bol miktarda protein, yağ, A, C, E vitaminleri bulunan zeytinyağının ayrıca kalsiyum, fosfor, kükürt, klor, magnezyum mineralleri vardır. Enerji vermesinin yanında kabızlığı gidermekte ve bağırsakları yumuşatmaktadır. Yüksek tansiyonu düşürmesi büyük avantaj, ayrıca beyin hücrelerini de besleyici özelliği vardır. Damarları açar dolayısıyla kalp ve damar hastalıklarında yararlı olur. Karaciğerin erken yağlanmasını önleyici rolü de vardır. Kan şekerini düşürdüğü için şeker hastalarına tavsiye edilir. Yaşlanmayı geciktirmesi hücreleri yenilenmekteki rolünden gelir. Kemiklerimizin güçlenip gelişmesini sağlar. Kırıklarda bol zeytinyağı tüketilmelidir.
Semizotu, salata ya da yemek olarak sofralarımızda yer alır ama Adana’da öyle bir olasılık çok fazla değildir. Şimdi söyleyeceğim yararları dikkate alınırsa semizotunun da besinlerimizin arasına almak gerektiği sonucuna varırız. Fosfor, kalsiyum ve demir ihtiva ettiğinden sofralarımızda yer aldığı takdirde bu açıkları semizotu ile kapatabiliriz. A, B1, B2 ve C vitamini yönünden zengin bir besindir. Ayrıca kanı temizler, damarların daralmasını önler, bol idrar söktürür, böbrekteki kum ve taşı döktürür. Gut hastalığı ve baş ağrısına iyi gelir, bağırsakları düzenler.