Bu yıl hiç yaşamadığımız bir kış dönemi geçiriyoruz. Özellikle İstanbul’da ve birçok şehrimizde hayat durma noktasına geldi. İktidar da muhalefet te birbirini suçlayıp duruyor, işin doğrusu böyle bir kış söz konusu olunca her türlü tedbir işe yaramaz hale geldi, dolayısıyla ben de zor şartlarda başarı göstermiş insanları bugünün konusu olarak seçtim.
Churchill 2. Ve 1. Dünya savaşında rol almış bir İngiliz devler adamıdır. Çanakkale savaşlarını yaratan Churchill bizi 2. Dünya savaşına da katılmamız için baskı yapan yine Churchill başta Cumhurbaşkanımız İnönü olmak üzere çeşitli bahanelerle Churchill oyalanmış ve Türkiye bu savaşa katılmamıştır, zaten akıllı bir politika olarak hem nazilerle hem de onun savaştaki rakibi İngilizlerle saldırmazlık paktı imzalamıştık. Yenice istasyonunda yapılan Churchill’le olan toplantıda Churchill yine bizi ikna etmeye çalışmış fakat devlet adamlarımız başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olmak üzere ret cevabı vermişlerdir, nedeni de biz harbe girersek Rusya yardım bahanesiyle memleketimize girer ve onları çıkarmak çok zor olurdu. Tarih bu gerçeğin doğruluğunu ispatlamış halde, Ruslar Berlin’e kadar gelmişler ve Berlin duvarı denilen duvarı inşaa etmişlerdi. Duvarın yıkılışı da en az elli yıl sürdü.
Churchill ile ilgili ilginç bir hikaye;
2. dünya savaşı sırasında Churchill radyoda konuşma yapmaya gidiyormuş. Radyoevinin kapısına gelince, bindiği taksinin şoförüne sormuş: beni yarım saat bekleyebilir misin? Karanlıkta müşterisinin yüzünü seçemeyen şoför özür dilerim sör demiş. Başbakanın konuşmasını dinleyeceğim. Churchill vatandaşının ilgisinden çok memnun kalarak ona 5 sterlin uzatmış. Şoför parayı aldıktan sonra yerlere eğilerek selam vermiş. Sizi bekleyeceğim sör, kim takar Churchill’in konuşmasını demiş.
24 ocak 1965 tarihinde vefat eden Churchill böyle ilginç bir devlet adamıydı.
Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 tarihinde bir suikasta kurban giden önemli bir gazeteci ve fikir adamıydı. Ben Atatürkçüyüm, ben Cumhuriyetçiyim, ben laikim, ben antiemperyalistim, ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım, ben insan hakları savunucusuyum, ben terörün karşısındayım, ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım, demiştir. Hala kendisine yapılan suikastı yapan kişi belli değil, bu da devletin bir ayıbı, zaman içerisinde belki bulunur ümidini kaybetmiş değilim. Onun akıllardan silinmeyecek güzel bir sözü var, o da şu ; ‘’Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak gerektiğidir.’’
3. şahıs Uğur Mumcu gibi bir suikasta kurban verdiğimiz Diyarbakır emniyet müdürü Gaffar Okkan’dır. 1973 yılında polis akademisini bitiren Okkan her gittiği yerde iyi bir isim bırakmış nadir insanlardan biri idi. Uzun yıllar terörle mücadelede başarılı bir verdikten sonra 1997 yılında kendisine Diyarbakır il emniyet müdürlüğü görevi verilmiştir. Aynı zamanda siyasal bilgiler lisans eğitimini de tamamlayan Gaffar Okkan, kadın polislerin halkın arasında karşılıklı bir güven içinde hizmet etmeye başlamasını sağlamıştır. Yolsuzluğa karışmış polisleri ekarte etmiş yerine yeni polisler eğitmiştir. Genç yaşında kaybettiğimiz bu evladımız her an hatırlanacaktır, amaç teşkilatı böyle niteliklerle dolu insanlarla oluşmasıdır.