Babasına güvenen politikacılar

25/05/2023 01:07 145

 

Mahallemin çocuğu, arkadaşım, eski DSP İl Başkanı İrfan Foto, babasının izinden giden yeni politikacılara kızmış.

Yayınlamam ricası ile bana aşağıdaki mail'i atmış.

***

Politika niyet meselesidir.

Onun bir mektebi yok.

Gerçi Siyasal Bilgiler Fakültesi var ama, bence tam karşılığı değil.

Orada fırıldaklık öğretmiyorlar.

Özel kabiliyet de istemez.

Nefesin yetiyorsa, ekmek parası kaygın yoksa, politika tadından yenmez.

Hele vaktin bolsa  istediğin bir parti binasına gir, salonun ortasında büyük bir masa ve üzerinde günlük gazeteler vardır.

Eline bir gazete al, okumaya başla.

Hemen çayın gelir.

Her sabah git "Ben sizdenim" de.

Çay beleş, gazete beleş.

Bu uygulamayı 4 yıl yap.

Seçim zamanı gelince, bil ki sen herkesten bir adım öndesin.

Diyeceksin ki "Sen nasıl politikacı oldun?"

Ben bir ıspanak uğruna kötü yola düştüm.

Diyeceksiniz "Ispanak ne alaka?"

Çok alaka.

İskenderun Demir Çelik Fabrikasında işe yeni başlamıştım.

Fabrikanın lojmanlarının olduğu yerde 15 bin kişinin üye olduğu bir tüketim kooperatifi var.

Adı da DEÇKO (Demir Çelik Kooperatifi)

Yıl 1973.

Türkiye'de daha marketçilik  bu kadar gelişmemişken, o dört dörtlük.

Bir gün Adana'da bir işim vardı.

Onu bitirdikten sonra, babamı görmek için sebze haline gittim

Orada ıspanak'ın kilosunun 30 kuruş olduğunu gördüm

Oysa bir gün önce de DEÇKO'da dikkatimi çekmişti ve 150 kuruştu.

Ben de iyilik olsun diye birkaç sandık alıp kooperatif yetkililerine verdim.

Otuz kuruştan da parasını aldım.

Ertesi gün baktım gene 150 kuruştan satıyorlar.

O günlerde de DEÇKO'da seçim vardı.

Ben de mikrofona çıkıp "30 kuruşa getirdiğim ıspanak'ı 150 kuruşa sattılar" dedim.

Bir anda kendimi kooperatifin başkanı olarak buldum.

Hani havuza atlayıp ta boğulanı kurtaran adam diyor ya "beni havuza kim itti" diye.

Beni de başkanlık havuzuna ıspanak itti.

Ondan sonra artık ağzıma kan bulaşmıştı; kızlarımın okullarında dernek başkanlıkları, Adana Elektrik Mühendisleri Oda Başkanlığı birbirini izledi.

Derken; Rahşan Ecevit adımı duymuş.

Demokratik Sol Parti DSP Adana İl Başkanlığı, yasaklı durumdan yeni çıkmış olan CHP'nin kuruluşunda, yönetim kurulu üyeliği birbirini izledi.

Politika güzel ama, evdekiler de ekmek bekler.

Kurduğum şirket sarsıntıya düşünce işime döndüm.

Şimdi bakıyorum herkes kendini fasulye gibi nimetten sayıyor.

Cumhur Başkanlığı için 100 bin imzaya başvuranlara bir bakın.

Adam 122 imza  toplayabilmiş.

Adı da İrfan, adaşım.

Ben adımdan utandım.

Ulan iddia ediyorum ki, benim İlkokulda okuyan torunum, 122 imza toplardı.

Bir de babasının nemasını yemek isteyip çuvallayanlar var.

Mesela Aydın Menderes gibi, Ahmet Özal gibi, Fatih Erbakan gibi.

Neyin arkasında koştuklarını anlamak o kadar zor ki.

Bunların babaları politikacı olmasaydı, kendileri siyasetçi olurlar mıydı?