Osmanlı Devleti’nde her şehzade bir gün mutlaka padişah olacağı umuduyla yetiştirilir, eğitimlerine son derece özen gösterilirdi. Çevresindekiler tarafından özgüven aşılamak amacıyla kardeşlerinin arasında her bakımdan en iyisi olduğuna inandırılan şehzadeler, bu nedenle tahtta en çok kendilerini layık görür, devleti en iyi kendisinin yönetebileceğine inanırdı. Bu inançla yetiştirilen şehzadelerden biri de III. Osmanlı Padişahı I. Murad’ın en küçük oğlu Savcı Bey’di.
Osmanlı’da yaşanan en trajik olaylardan birinin kahramanı olan Savcı Bey’in babasına karşı başlattığı ve Osmanlı tarihinde ilk ciddi taht kavgası olarak gösterilen isyan, sadece bir şehzade isyanı olarak kalmamış, ileride meydana gelecek ve kardeş katline sebep olacak olaylara da öncülük etmişti.
***
14 YAŞINDAKİ ŞEHZADEYE TAHTTI EMANET ETTİ
Sultan I. Murad’ın, Beyazıt, Yakup ve Savcı Bey adında üç şehzadesi vardı. 1373 yılına gelindiğinde bu şehzadelerden her biri yetişmesi amacıyla bir Osmanlı Sancağı’na yönetici olarak atanmıştı. Şehzade Beyazıt Kütahya’da, Yakup Çelebi Karesi’de ve Savcı Bey’de Bursa’da görevliydi. O yıllarda henüz 14 yaşında olan Savcı Bey’in hal ve hareketleri, atılganlığı, hırsı ve geniş bir taraftar kitlesine sahip olması zeki bir padişah olan babası I. Murad’ın dikkatinden kaçmıyordu. Bu nedenle oğulları içerisinde yaşça en büyüğü olan Beyazıt’a bir mektup yazdı ve kardeşleri hakkında kendisine bilgi vermesini istedi.
Şehzade Beyazıt da cevaben yazdığı mektubunda onun şüphelerini doğruluyor ve Yakup’un çok sessiz, sakin olduğunu, ancak Savcı’nın çevresinden etkilenerek bazı yanlış hareketlerde bulunabileceğini söylüyordu. Tam da bu dönemde I. Murad’ın oğlu Savcı’yı test edebileceği bir fırsat ortaya çıktı.
Bizans’la ilişkilerin iyi olduğu o yıllarda bir anlaşma yapılmıştı. Bu anlaşmaya istinaden Sultan I. Murad yanına Bizans İmparatoru V. İoannis Paleologos’u da alarak Anadolu’da karışıklıklar çıkaran asi beylerin üzerine sefere çıkacaklardı. Sultan I. Murad seferden dönünceye kadar yaşça daha büyük oğulları dururken, tahtını o tarihte henüz 14 yaşlarında bulunan küçük oğlu Savcı Bey’e bırakmayı uygun gördü. Aslında amacı şehzadesine güvenip güvenemeyeceğini test etmekti.
ŞEHZADE SAVCI BEY İLE BİZANS PRENSİ İSYAN PLANI YAPTI
Aynı dönemde Bizans’ta imparatorun büyük oğlu Andronikos ve küçük oğlu Manuil arasında da taht kavgası yaşanmaktaydı. Andronikos, babasının tahtı kardeşi Manuil’e bırakmasından endişe ediyor ve bu nedenle babasını devirip, tahtı bir an önce ele geçirmek için fırsat kolluyordu. Babasının Osmanlı hükümdarıyla birlikte sefer için Anadolu’ya gitmesini fırsat bilen Bizans Prensi, hemen bir plan yaptı ve Bursa’da bulunan Şehzade Savcı Bey’le temasa geçerek onu da bu oyuna dahil etti. Plana göre, babaları hazır başkent dışındayken kuvvetleri birleştirip isyan edecekler ve onları devirerek biri Osmanlı Padişahı, diğeri de Bizans İmparatoru olacaktı.
***
Prens Andronikos’un zaten gönlünde padişahlık olan Şehzade Savcı Bey’i bu teklifiyle kandırması çokta zor olmadı. Andronikos ve Şehzade Savcı Bey, 1373 yılının Mayıs ayında harekete geçtiler. Bir gün ansızın Savcı Bey Bursa’da kendini sultan, Andronikos İstanbul’da kendini imparator ilan etti.
Andronikos’un aklına uyarak babası I. Murad yerine hükümdar olduğunu ilan eden Savcı Bey, çevresindeki aklı başında insanların uyarılarına aldırmayıp, kendi adına hutbe bile okuttu. Hazineyi talan ederek kendisini destekleyenlere altın dağıttı. Böylece paraya tamah eden başıbozukları da yanına çekmeyi başardı ve Osmanlı topraklarını istediği şekilde idare etmeye başladı. (Devam Edecek..)
KAYNAK: https://www.instagram.com/cavitpancar/