Bu yıl babalar günü çok sönük geçti. Her yıl babalar günü kutlanıyor. Çocuklar babalarından aldıkları paralarla babalarına hediye alıyorlar, bu yıl da baa kızımdan ve evimizin kızı Aysel’den hediyeler geldi. Onun dışında kutlamalar ancak telefonla idi.
Önceleri pek önemsenmeyen babalar günü, Amerika’da bunu kendine iş edinen bir dernek kurulup kampanya açınca, New york şehrinde büyük bir törenle kutlanmış ondan sonrada aşağı yukarı bütün dünyada benimsenmiştir. Babalar gününü 1972’den beri yurt çapında kutlamaktayız.
Babalar hayırlı evlat yetiştirmek için elinden geleni yaparlar. Hayırlı evlat yetişiremek, kutsal ve önemli bir görevdir, onun için babalarımızın kıymetini bilelim onlara saygıda kusur etmeyelim.
Babalar günü Pazar gününe denk geldiği için sokağa çıkma yasağı vardı dolayısıyla zamanımı TRT Nağmeyi izlemekle geçirdim ve yei bir çok şey öğrendim.
Selçuk Tekant usta bir kemancı ve yorgunum dostlar şarkısı ile ünlenen bir bestekardı. onun ölümünü duymak beni ziyadesiyle üzdü. İş bununla kalsa iyi bir başka ölün havadisi de Gündoğdu Duran’dan o da tanınmış bir bestekar. Güfte yazarları o kadar çok ki hangilerini sayayım, şairlerimizin dışında en fazla güfte yazarlar belli ikililer dışında sanırım Mustafa Sevilen ve Yalçın Benlican.
Adana’da ki yakın arkadaşım kanuni Turgut İçten’in bir zamanlar birlikte İstanbul radyosunda çaldığı Sadun Aksüt’le bir saatlik ropörtajda ilginç şeyler öğrendim. Sadun Aksüt cumhuriyet dönemi valilerinden birinin oğlu, babasının geniş muhiti nedeniyle müzik için yeterli eğitimi görmüş Emin Onga’nın Üsküdar musuki cemiyetine devam etmiş, radyolarda göreev almış hocalık yapmış iyi bir tamburi. Hocası İzzettin Ökte ona göre İzzettin Ökte ayarında henüz bir tamburi yetişmemiş.
Bestelerinden biri ölünen çocuğu için bu arada Nisan ayında eşi de vefat etmiş. Söylediğine göre İnci Çayırlı ve Alaattin Yavaşça’da hasta, Allah ikisine de şifa versin.
Bu arada bir başka şey daha öğrendim o da beni çocukluk günlerime götürdü, İzmir’de ilkokul da kış tatilinde misafir gittiğimiz eve İstanbul-İzmir vapurunun kaptanları gelmişti ve onlar güzel sesleri ile kirpiklerinin gölgesi güllerle bezenmiş şarkısını söylemişlerdi, çok güzel bir şarkı ama bu şarkı Hz. Muhammedi övmek için yapılmıştır, aynı mealde bir başka şarkı Fehmi Tokay’ın benzemez kimse sana tavrına hayran olayım Fehmi Tokay bir mühendis gittiği her yerde musuki cemiyeti ve korolar kurmuş değerli bir müzik insanıdır. Avni Anıl’ın devlet sanatçısı olduğunu da yeni öğrenmiş bulunmaktayım, çok yakın bir arkadaşımdı, İstanbul’da, İzmir’de çalışmış çok sayıda da yayın yapmıştı. Herkesten farklı bir tavrı ve bestesi vardı. İyi müzik insanları onun eserlerini kolayca anlarlardı. Ruhu şad olsun.