Dünyaca tanınan Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, Noel geleneğinin ve Türkiye gibi pek çok ülkede Yılbaşı ile özdeşleştirilen kutlamaların "çam ağacı süsleme geleneği"nin biz Türk'lere özgü bir gelenek olduğunu söylüyor.
Çığ'a göre, bu kutlamaların kökeni Orta Asya Türk Toplumlarının kutladığı "Narduğan Bayramı" Roma İmparatorluğunda "Saturnalya" Yunan toplumunda "Diyanisos" adıyla 21 Aralık'ta Orta Asya Türk Toplumlarında "yılın son günü" olarak kutlanır.
Sürekli savaş halide olan gece ile gündüz'ün savaşıdır bu.
Yabancılara mal ediyorlar ama, aslında bu bizim geleneğimiz.
Yılbaşı kutlamalarını söylüyorum.
Çam Bayramı derdik.
Orta Asya geleneğine göre sürekli savaş halinde olan gece-gündüz'ün savaşı 21 Aralık'ta son bulur.
En uzun geceden sonra Güneş daha çok görünmeye başlar, gündüzler uzar.
Orta Asya Türkleri'nin kutladığı "Ay Takvimi"nde 22 Aralık'ın ardından görülen ilk dolunay, yeni yıl'ın ilk günü olarak kabul ediliyordu.
Türk Mitolojisinde ölümsüzlüğün sembolü "Ak çam"ı yeni yılın ilk gününde süsleyen Orta Asya Türkleri, dilek ve istekleri için ağaca kırmızı kurdeleler bağlardı. Anadolu'da bazı yörelerimizde, düğünlere 'çam dalı' hediye gönderilirdi.
Ben de bilmiyordum.
Bir kaç yerde bunu duydum.
Yani şey devam ede geliyor ama, ne olduğu bilinmeden.
Böylece; "Avrupa'nın Noeli" diye bilinen bu bayram'ın bizden çıktığı anlaşılıyor.
Vaktiyle Türkler'e "Aptal Türkler" diyen Avrupa'lı, pek çok şeyi olduğu gibi bu geleneği de bizden çalmış.
Çığ'a göre Avrupalılar'ın Türk Gelenekleri ile tanışması bunlara dayanıyor.
Biliyor musunuz, Rumlar Avrupa'ya gittiği zaman ayaklarında çizme, sırtlarında düğmeli ceketler varmış.
Avrupalı onları görünce şaşırmış.
Düğme hiç bilmedikleri bir şey.
Ayaklarında çizme; hepsi şaşırmışlar.
Yani, bütün bunlar gibi pek çok şeyi de Türklerden aldılar .
Elinde çuvalla çocuklara hediye dağıttığına inanılan "Noel Baba"nın da, bir Türk inanışı olduğunu kaydeden Çığ, sözlerini şöyle sürdürüyor;
Elinde çuvalla çocuklara hediye dağıttığına inanılan "Noel Baba"nın da aslında bir Türk İnanışı" olduğunu kaydeden İlmiye Çığ, sözlerini şöyle sürdürüyor;
"Noel Baba da aslında; Türklerde bir Gök Tanrısı var, bir de Yeraltı Tanrısı. Bunlar 2 kardeş.
Yeraltı Tanrısı kötü.
Yukarıdaki ne kadar iyiyse, aşağıdaki o kadar kötü.
Bu gece; yani 'Çam Bayramı'nın olduğu zaman iyi olan, üzerine kürk giyiyor, başına da külahını. Kemerini takıyor. Elinde torbası, çocuklara hediye götürüyor.
Yani noel oradan geliyor.
Noel Baba'nın giyimi tamamen Türkler'e mahsustur.
Baştaki külah, çizme, tamamen Orta Asya Türkleri'ne mahsus kıyafetlerdir"
107 yaşındaki ünlü Sümerolog yaşamını Mersin'de sürdürüyor.
***
Onun için siz Hilmiye Çığ ablanızı ve ben Ünsal Özdiker ağabeyinizi dinleyin "Yeni Yılı Kutlamaya" devam edin.
Ne zararı var be yahu?