
Yukarıdaki grafikte TÜİK ile TÜRK-İŞ’in verileri kullanılmıştır. İktidar yanlısı okurlarıma, verilerin doğruluğu hakkında kuşkuları var ise adı geçen kurumların internet sitelerini incelemelerini, asgari ücret tutarı olan 4.253 TL ile alış-verişe çıkmalarını tavsiye ediyorum.
Bu girişin ardından, söz konusu grafiğin neleri ifade ettiğini, ülkemiz için neden bu kadar önemli olduğunu konuşmaya başlayabiliriz. İlk söyleyeceğimiz grafiğin son derece güncel verileri taşıdığıdır. Rakamlar Ocak/2021 ile Nisan/2022 dönemine ait olduğundan, etkisinin hala hissediliyor olduğudur. Tablodan olumsuz etkilenenlerin ekonomik sıkıntılarının devam ettiği gerçeği karşımızda durmaktadır.
İkinci olarak, asgari ücretin Ocak/2021 başlangıç zamanından günümüze değin, sürekli olarak gıda fiyatlarının gerisinde kaldığı, asgari ücrete Ocak/2022 ayında yapılan % 50 oranındaki artışın, gıda fiyatlarındaki yükselme karşısında aciz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumun nedeni, Kasım/2021 ayından itibaren gıda fiyatlarının kontrolden çıkarak, akıl ve vicdan sınırlarını zorlamaya başlamasıdır.
Asgari ücret ile gıda fiyatları kıyaslamasının, Ocak/2021 ile Nisan/2022 arasındaki seyrinin yukarıdaki gibi özetlenmesinin ardından, asıl sorulması gereken soru, bu durumun ülkemiz için neden bu kadar önemli olduğudur. Bu hususun Türkiye için son derece kritik olmasının nedeni, S.G.K 2020 verilerine göre ülkemizde çalışanların % 42’sinin “asgari ücret” alarak çalışmak zorunda kalmasıdır. Bu durum her şeyden önce ülkemize yakışmamaktadır. Yaklaşık 6 milyon 390 bin kişinin, 4.253 TL ücret elde edebilmek için 30 gün çalışması, dört kişilik ailesinin gıda harcamalarını karşılamakta zorlanması vicdanları sızlatmaktadır.
Çözüm, ülkemizin katma değeri yüksek, ihracat potansiyeli olan, ileri teknoloji içeren ürünleri üretmesindedir. Yapay zeka, robot, cep telefonu, bilgisayar, uçak ve otomobil benzeri, ülkeleri zenginleştiren ürünleri üreten ekonomiye sahip olunması halinde, insanlarımız asgari ücrete mahkum kalmayacaktır. Değinilen altyapının üzerine, çalışanların hakiki manada “sendikalaşması” sağlanır ise emekçi kesimin makus talihi değişecektir.
Saygılarımla,