Son yazımda aralık ay'ı içerisinde yaşanan olayları kaleme almıştım. Bugünkü yazımda bu ayın içerisinde yaşanan olayların anılmaya değerlerini yazmaya devam ediyorum.
Önceki yazımda yaşanan olayların önemli gördüğüm dört(4) tanesini yazmıştım. Bugün aynı ayın içerisindeki 1 önemli konudan daha söz edeceğim.
5- 25 Aralık 1973 İsmet İNÖNÜ'NÜN vefatı.
İsmet İNÖNÜ, ülkemizde çok tartışılan isimlerin başında gelmektedir. Millî Mücadele tarihimizde çok önemli yeri vardır. Batı Cephesi komutanı olarak oldukça yararlı işleri olmuştur. 1. Ve 2. İnönü Savaşlarını kazanmamızın önemli isimlerindendir. Düzenli orduya geçiş sürecimizde, Mustafa Kemal Paşa'ya en çok destek verenlerden birisidir. Bu tür konuların ayrıntılarını yeri geldikçe anlatmakta yarar görüyorum ve bu ayrıntılardan başka bir yazımda bahsedeceğim. 9 Eylül'de düşmanın denize dökülmesinden sonra yapılan barış anlaşması Mudanya'da olmuştur. Bu Anlaşmayı gerçekleştiren ve imzalayan Türk Heyeti'nin baş delegesidir. Lozan Barış Anlaşmasını yürüten Türk delegelerinin başıdır. Lozan'da verilen mücadelemizde Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN talimatlarını çok iyi yerine getirmesi oldukça önemlidir.
Cumhuriyet kurulduğunda Anayasa değişikliği gereği oluşan Başbakanlık görevini alan ilk kişidir. Yani, İsmet İNÖNÜ Cumhuriyet tarihimizdeki ilk Başbakanımızdır. 30 Ekim 1923'de aldığı bu görevi 22 Kasım 1924'de Ali Fethi OKYAR'A devretmiştir. 1924'ün sonlarında çıkan Şeyh Sait ayaklanması konusundaki gelişmeler sonucunda Mart 1925 başlarında daha önce devrettiği Başbakanlığı Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in talimatı doğrultusunda Ali Fethi OKYAR'DAN geri devralmıştır. Bu tarihten 1937 Eylülüne kadar aralıksız Başbakanlık görevini sürdürmüştür. Bu geçen uzun zaman zarfında çok çeşitli olaylar yaşanmış ve Eylül 1937 tarihinde İstanbul'a giden tren içerisinde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal tarafından görevden alınmıştır. Trende özel odada geçen bu konu ikisi arasındaki bir görüşme sonucu gerçekleşmiştir. İki kişi arasında neler konuşulduğu bütün açıklığı ile kamuoyuna yansımamıştır. Bu konuda çeşitli fikirler hâlâ da ileri sürülmektedir ancak belgesiz yorumdan ileri gidememektedir. Bu konuda ilginç olan şudur: Mustafa Kemal ATATÜRK vefat ettiğinde Başbakan kimdi diye ülkemizde bir soru sorulsa çok büyük bir kesim İsmet İNÖNÜ diye cevaplandırır. Çünkü, 30 yıldan beri ben bu soruyu her fırsatta soruyorum ve aldığım cevaplardan biliyorum. Oysa, Kasım 1937'den itibaren ülkemizde Başbakan Celâl BAYAR'DIR.
10 Kasım 1938 tarihinde Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN vefatı üzerine Cumhurbaşkanlığı konusu ilginç bir şekilde neredeyse 24 saat içerisinde sonuçlanmış ve 11 Kasım 1938 tarihinde İsmet İNÖNÜ 2. Cumhurbaşkanımız olarak seçilmiştir. Bu tarih de ilginçtir.
İsmet İNÖNÜ'NÜN 12 yıllık Cumhurbaşkanlığı dönemi, önceki Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN devamı niteliğinde midir? İşte bugüne kadar tartışılan en önemli konulardan birisidir. Bu konuları zaman zaman yazmaktayım ve yazmaya sırası geldikçe devam edeceğim.
İsmet İNÖNÜ'NÜN ondan sonraki hayatı ve uygulamaları da ayrı bir yazı dizisi olacak ölçüde önemlidir. Bu konuda en çok tartışılan bazı noktalara değinmek de yarar vardır.
Özellikle 1945, yani 2. Dünya Savaşı'nın bitiminden itibaren dünyada yaşanan paylaşım kavgalarında bize biçilen rolün de bugüne kadar hepimizin hayatını etkilediğini söyleyebilirim. Zaten en çok ve hâlâ tartışılan konular tam da bunlardır. 1946'da ABD ile yapılan silah anlaşması maalesef paylaşımdaki rolümüzün ne olduğunun ilk işaret fişeği olmuştur. 1947-1948 Truman Doktrini gereği ABD'den alınan Marshall yardımları ve ülkemize yapılan hibeler ülke gidişatında etkisini sürdüren konular olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konu üzerinde bitmeyen tartışmalar ülkemizde bazı kutuplaşmaların da kaynağını oluşturmuştur. Aslında bir takım ezberlerimizi bozarak düşünüp fikir üretmek, yorum yapmak çok da derin tartışmalar yapmaya gerek bırakmaz. Çünkü, gerek dünyada yaşanan olaylar ve gerekse de ülkemizdeki bu olaylara göre yapılan işlemler çok da karmaşık ve anlaşılmaz değildir.
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra, Kasım 1961 tarihinde İsmet İNÖNÜ başbakanlığa tekrar gelmiştir. Şubat 1965 yılına kadar bu görevde kalan İsmet İNÖNÜ en uzun CHP Genel Başkanlığı da yapan kişidir.
Mayıs 1972 yılında yapılan CHP Genel Başkanlığı seçimini Bülent ECEVİT'E kaybeden İsmet Paşa, kamuoyunda çok bilinmeyen bir şekilde 49 yıl üyesi olarak kaldığı CHP'DEN 5 Kasım 1972 tarihinde istifa etmiştir. Bir kaç gün sonra milletvekilliğinden de istifa eden Paşa, eski Cumhurbaşkanı sıfatıyla tabii senatör olarak, o zamanki uygulama gereği Cumhuriyet Senatosu'nda görev almıştır.
17 Kasım 1973 tarihinde rahatsızlanan İsmet Paşa, 25 aralık 1973 tarihinde vefat etmiştir.
Millî Mücadele, Mudanya Ateşkes Anlaşması ve özellikle Lozan Baş delegesi sıfatıyla yaptığı hizmetleri unutulmaması gereken İsmet İNÖNÜ, eksikleri ve fazlalıkları ile minnet ve şükranla anılmalıdır.
Mezarı Anıtkabirde, Mustafa Kemal Paşa'nın cenazesinin bulunduğu yerin tam karşısındadır.
Çok kısa özetlediğimiz İsmet Paşa'nın hayatı, aslında yakın tarihimizin bir aynası niteliğindedir. Bu nedenle, bu aynaya sık sık bakmakta yarar vardır.
Aralık Ay'ı içerisindeki olayların belki de en önemlisi 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara'ya gelişidir. Bu konuyu ayrı bir yazı olarak ele alacağız.
Bir konuya daha değinmek istiyorum. İnönü ilçemize gittiğimde, İnönü Savaşları'nın karargâhının müze yapıldığını gördüm. Ancak, kapalı idi. Etraftan soruşturduğumda maalesef zaten hep kapalı olduğu söylendi. Bu üzücü konunun halledilmesi gereğini düşünüyor ve öneriyorum. Tarih, hepimizin. Tüm Türk Milleti'nin tarihidir.