Arabamız su kaynatmasa (1)

05/09/2022 04:31 566

 

Aşağıdaki yaşanmış hikayeyi Doktor Mehmet Uhri yollamış.

Noktasına, virgülüne dokunmadım.

***

Arabamız su kaynatmasa durmayacaktık o sıcak yaz günü, Balıkesir'in Savaştepe ilçesinde.

Yola çıkmadan önce arabaya bakım yaptırmış, hararet sorunu olduğunu söylememe rağmen arıza bulamamışlardı.

Dağda su kaynattıktan sonra motorun soğumasını bekleyip, ancak Savaştepe'ye kadar gidebilmiştik.

Birlikte yolculuk ettiğim eşimin ve kızımın da canı sıkkındı.

Günlerden Pazar'dı ve her yer kapalıydı.

Sanayi Sitesi'nde arabaya baktıracak birilerini aradık, bulamadık.

Can sıkıntısı ve çaresizlik içerisinde söylenirken, tamirci aradığımızı duyan birileri aracılığıyla tanıştık Hüseyin Amca'yla.

Elinde küçük bir alet çantası vardı.

Bize yardımcı olmak istediğini söyledi.

Teşekkür ederek davet ettik.

Motora yaklaştı; sesini dinledi.

Kontağı tekrar açtı.

Hiçbir yere dokunmadan uzun uzun motoru ve çalışmasını izledi.

"Motorun soğutma sisteminde sorun olmadığından" söz etti.

Bie süre daha bakındı.

Sonra "Buldum galiba" diye haykırdı.

Sonra sesli bir beyin jimnastiği yaptı;

"Her şey normal görünüyor ve su kaynatıyor ise, araba su eksiltiyor demektir. Muhtemelen kalorifer peteği delinmiş, su kaçırıyordur. O takdirde döşemelerin ıslak olmalı" dedi.

Gerçekten de onca uzmanın çalıştığı servisin bulamadığı sorunu, kısa sürede görmüştü.

Arabanın kalorifer sistemi, soğutma suyu yüzünden su kaçırıyor, araba da o yüzden hararet yapıyordu.

Kalorifer sistemini devre dışı bırakıp, geçici de olsa su kaçağını önleyip sorunu çözdü Hüseyin amca.

Teşekkür edip borcumu sordum.

Rakam yerine arabanın camındaki tıp armasını gösterdi;

"Doktor musun?"

"Evet"

"Bizim hanımın yıllardır geçmeyen ağrıları var. Gelip bakarsan ödeşiriz...Ben de hanıma doktor götürmüş, gönlünü almış olurum..Hem de bir çayımızı içer soluklanırsınız"

Teklifi kabul görünce hep beraber Hüseyin Amca'nın evine gittik.

Tek katlı, bahçeli, şirin bir evdi.

Hanımının şikayetlerini dinleyip, muayene ettim.

Çoğu yaşlılığa ve menopoza bağlı yakınmalar için tavsiyelerde bulunup iki de ilaç yazdım.

Kadıncağızın yüzü güldü, teşekkür etti.

Bu arada ilkokul çağındaki, kızım boş durmuyor, odaları karıştırıyordu.

Bir şey kırıp dökmesin diye yanına gittiğimde evin bir odasının duvarlarının kitapla dolu olduğunu gördüm.

Şaşkınlığım daha da artmıştı.

Muhabbet ilerleyince, tamirci sandığım Hüseyin Amca'nın gerçekte, emekli bir ilkokul öğretmeni olduğunu, 39 yıl devlet hizmetinde Eğe'nin köylerinde çalışıp emekli olduktan sonra Savaştepe'ye yerleştiğini anlattı.

Çocuklarının okuyup büyük şehirlere gittiğini, burada hanımıyla baş başa yaşadığını söyledi.

 (Devam Edecek)