Yerel seçimlerin üzerinden bugün itibariyle 172 gün geçti.
Yani yerel yönetim, hizmet sürecinde ilk yılın yarısını geride bıraktı.
Peki, bu süreçte hafızalarımızda ne kaldı?
Adana Büyükşehir Belediyesi borç batağında.
4,5 milyar lira borcu var. Belediyenin gideri gelirinden fazla… Kasa her ay 60 milyon lira açık veriyor.
Bir önceki yönetimin ihaleleri tartışılıyor. Usulsüzlükleri, yanlış uygulamaları konuşuluyor.
Yeni yönetim göreve geldiğinde nasıl bir tablo devraldığını kamuoyu ile paylaşabilir. Tespit ettiği usulsüzlükler, yanlış uygulamalar varsa bunları durdurur. Yasalara uygun olmadığını düşündüğü uygulamaları yargıya intikal ettirir. Ekibiyle birlikte hedeflerine yönelir ve pozisyon alır.
Bu süreç en fazla bir ay sürer.
Oysa Adana, 6 aydır bir önceki dönemin yanlış yönetimini ve imkânsızlığı konuşuyor.
Adana gibi büyük bir kentin artık ülkede heyecan yaratacak projeleri, uygulamaları, hizmetleri konuşması gerekiyor.
Biz, 31 Mart’ta yargıç ya da müfettiş seçmedik. Hizmet üreteceğine inandığımız bir yönetici seçtik.
Aslında Zeydan Karalar, iş dünyasında deneyimi olan, sivil toplum, yerel yönetim tecrübesine sahip bir isim.
Dolayısıyla kendisinden beklentimiz büyük.
Adana gibi Türkiye’nin en yüksek potansiyeline sahip bir kentte 6 aydır ‘borç’, ‘imkânsızlık’ gibi kavramları gündeminde tutmasına şaşırıyorum.
Zeydan Karalar’ın ulaşımdan temizliğe kadar rutin belediye hizmetlerinin tamamını ekibine delege etmesini, zamanını kent için gerekli, gelir getirecek, istihdam yaratacak, şehri büyütecek, geliştirecek vizyon projelere ayırması gerektiğine inananlardanım.
Eminim kendisi de gelecekte iz bırakan başkan olarak anılmayı hedefliyor.
Bunu yapabilir mi?
Evet, yapabilir.
Çünkü koşullar, altyapı bunun için hazır.
Çünkü aldığı oy oranını da göz önünde bulundurursak halk desteği var.
Çünkü ilk gününden itibaren uygulamaları ve söylemleriyle yanında olduğunu hissettiren bir vali var.
Çünkü bu kentin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi gibi çok önemli kurumlarının yönetiminde yer alan bir ismi, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç var.
Çünkü bu kentin bölümleri ve insan kaynağı zenginliğiyle iki güçlü devlet üniversitesi var.
Çünkü bu kentin eşsiz tarımsal kaynağı, bakir turizm potansiyeli var.
Çünkü bu kentin Türkiye ekonomisine hamle yaptırması beklenen enerji projeleri var.
O yüzden Adana’nın yeni dönemde şikâyet, suçlama, imkânsızlık konuşmak yerine büyük düşünmeye, büyük projeler kurgulamaya ve hayata geçirmeye vakit harcaması gerektiğine inanıyorum.
Tarımda her türlü ürünün yetiştirilebildiği, zengin su kaynaklarına sahip Adana, gerek yurtiçine gerekse yurtdışına hizmet verecek Türkiye’nin en büyük hal kompleksini kurabilir. Limana yakınlık avantajıyla meyve-sebze, bakliyat, deniz ürünleri, hayvansal ürünlerin buluşturulacağı, soğuk hava ve paketleme tesislerini bünyesinde bulunduracak devasa bir hal kompleksi Adana’ya yakışmaz mı?
Türkiye’nin cari açığını oluşturan petrol ve türevlerinin yerli ve millileştirileceği, bu alanda ürün geliştiren yenilikçi girişimcileri, yatırımcıları bünyesinde bulunduracak devasa bir ar-ge merkezi Adana’da kurulamaz mı?
Çevre kentlerle birlikte en az 6 milyon nüfusun merkezi konumunda yer alan Adana’ya ‘Disneyland’ benzeri eğlence merkezi kazandırılıp hizmet sektörü geliştirilemez mi?
Bu ve benzer projelere Adana Büyükşehir Belediyesi önderlik yapıp hayata geçiremez mi?
Adana’ya büyük düşünmek, büyük projeleri hayata geçirmek yakışır. Ağlamak, şikâyet etmek, sızlanmak değil.