Geçtiğimiz cumartesi günü Hamas’ın İsrail’e saldırmasıyla Orta Doğu’da yeni bir savaş başlamış oldu. Bu coğrafyanın adeta kaderidir savaş. İnsanın bilinen tarihindeki savaşların büyük çoğunluğu bu bölgede olmuştur. Savaşların neden olduğu yıkımları saymakla bitiremeyiz. Medeniyet adına ne varsa, savaş bunları yok eder. Evler, hastaneler, yollar, barajlar, elektrik santralleri, fabrikalar, okullar, ibadethaneler savaşın yıkıcılığından kurtulamaz. En büyük zararı insan görür. İnsanın insana yaptığı kötülüğü, hiçbir canlı insana yapamaz. Ölümler, yaralanmalar, sakat kalmalar, psikolojik travmalar, savaşın insana yaşattığı acılardan bazılarıdır.
Emre ALKİN hocanın dediği gibi insanların öldüğü bir ortamda ekonomiyi konuşmak, insanın içinden gelmiyor. Ne var ki savaşlara rağmen, hayat devam ediyor. Ekonomi hayatın en temel unsurudur. İstemesek de bu günlerde hepimiz, başlayan savaşın ekonomimize etkisini düşünüyoruz. Getirmesi olası sıkıntılardan çekiniyoruz. Savaşın Lübnan, Suriye, Irak ve İran’ı içine alacak şekilde genişlemesi ve uzun sürmesinin, dünya, bölge ve ülkemiz ekonomisinde yaratacağı tahribattan korkuyoruz.
Bu günkü yazımın konusu olan Savaşın Ekonomimize Etkisine gelecek olursak… Savaş Suriye, Lübnan, Irak ve İran’ı da içine alacak şekilde genişlemez ve kısa sürede sonuçlanırsa, dünya, bölge ve ülkemiz ekonomisine etkisi son derece sınırlı kalır. Aksi halde, borsalar çöker, buna karşın petrol, doğalgaz, gıda maddeleri, kıymetli metaller ve savaş sanayinin hammadde ve yarı mamullerinin fiyatları ile döviz kurları ve faizler yükselir ve sayılan kıymetlerin fiyatları uzun süre yüksek seyreder.
Petrol, doğalgaz ve gıda fiyatlarındaki artışlar ile döviz kurlarında yükselmenin, Türkiye ekonomisinde enflasyonun artmasına neden olduğu, yaşadığımız tecrübe ile sabittir. Dolayısıyla, yaşanan savaşın ülkemizdeki enflasyonu bir kademe daha yükseltmesi beklentilerin ilkidir. Enflasyonu kontrol altına alma programına başladığımız bir dönemde, bu savaşın çıkması tam anlamıyla bir şanssızlıktır. Yapılan planlamadaki faiz oranının ve kamudaki tasarruf tutarının biraz daha yükseltilmesi gerekecektir.
Bunun da ÖTV, KDV, MTV, emlak vergisi ve gelir vergisi oranlarında yeni artışları getireceği açıktır. Kamu hizmetlerinin bir kademe daha pahalı hale gelmesi, ikinci bir olasılık olarak karşımızda durmaktadır. Kısaca, nereden bakılırsa bakılsın, savaşın ülkemiz ekonomisine yeni sıkıntılar getirmesi, bu sıkıntıları orta ve dar gelirli kesimin çekmesi kaçınılmaz gibi durmaktadır. Bu nedenle, savaşın daha geniş bir alana yayılmadan son bulması ülkemiz yararına olacaktır.
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.