Kız Kulesi Efsanesi-2

Hero ve Leandros Efsanesi…

Kız Kulesi'ne ilişkin anlatılan bir hikâye de, Ovidius'un kaybettiği bir sevdanın hikâyesidir. Bu hikâye, Hero ve Leandros adlı iki hüzünlü gencin aşkını anlatır. Hero, Afrodit'in rahibelerinden biridir ve âşık olması yasaktır. Hero, Afrodit'in tapınağından yapılan bir törene katılmak üzere kuleden ayrılır. Tören sırasında Leandros ile karşılaşır ve bu ikili birbirlerine âşık olur. Leandros, bir gece yüzerek kuleye gelerek aşklarını kutsallaştırır. Ancak bir gece kuleye gelirken Hero'nun yaktığı sevda ateşi rüzgârdan dolayı söner. Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros, boğazın sularına kapılarak boğulur. Sevgilisinin öldüğünü gören Hero da kendini boğazın serin sularına bırakır.

Yılan Hikâyesi:

Kız Kulesi ile ilgili anlatılan diğer bir rivayet, kavuşmayan aşkları simgeler. Bu hikâyede, Kleopatra'nın sonunu hatırlatan bir olay anlatılır. Bir kâhin, krala kızının 18 yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceğini söyler. Bunun üzerine kral, kızını korumak için denizin ortasındaki kuleyi onararak buraya yerleştirir. Ancak kaderden kaçılamaz. Kuleye gönderilen bir sepetin içine gizlenen bir yılan, genç kızın odasına ulaşır ve onu sokar. Kral, bu olayı öğrenince derin bir üzüntüye kapılır. Kızına demirden bir tabut yaptırır ve Ayasofya'nın giriş kapısının üzerine yerleştirir. Bugün tabutta hala iki delik bulunmaktadır ve yılanın ölümden sonra bile kızı rahat bırakmadığına inanılır.

***

Osmanlı Dönemi'nde Kız Kulesi Hikâyesi:

Osmanlı döneminde anlatılan bu hikâye, Battal Gazi'nin askerlerinin Kız Kulesi'ne baskın yapması ve kulede saklanan hazineyi ve Üsküdar Tekfuru'nun kızını kaçırmasıyla ilgilidir. Battal Gazi, İstanbul'u Bizans'ın elinden almak için Emevi ordularıyla birlikte gelir ve Kız Kulesi'nin önündeki kıyıya mevzilenir. Bir süre sonra Battal, İstanbul'un Asya kanadını kontrolü altına alır. Üsküdar Tekfuru, kızını ve hazinesini Kız Kulesi'ne saklar, ancak gecikmiştir. Battal Gazi, kuleye girer ve tekfurun kızına aşık olur. Bir gece Kız Kulesi'ne girerek kızı ve altınları alır, Üsküdar'dan atına atlayarak uzaklaşır. Bu olay sonucunda ortaya çıkan "Atı alan Üsküdar'ı geçti" deyimi de bu hikâyeden kaynaklanır. Tekfurun kızını Afyon'da bir kaleye kaçıran Battal Gazi, bir gün düşman askerlerinin saldırısına uğrar. Tekfurun kızı, Battal'ı uyandırmak için taş atar, ancak bu taş Battal'ın ölümüne neden olur.

Kız Kulesi'nin efsanelerle dolu geçmişi, bu yapıya mistik ve gizemli bir hava katmaktadır. İstanbul'un sembollerinden biri haline gelen Kız Kulesi, tarih boyunca farklı hikâyelerin konusu olmuş ve insanların hayal gücünü beslemiştir. Günümüzde lüks bir restoran olarak kullanılan Kız Kulesi, tarihin derinliklerinde saklı gizemleriyle ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir.

***

"İstanbul deyince aklıma kuleler gelir.
Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kıskanır.
Ama şu Kız Kulesi'nin aklı olsa,
Galata Kulesi'ne varır.
Bir sürü çocukları olur."

Ne güzel anlatmış değil mi Bedri Rahmi Eyüboğlu... İşte böylesine hayranlık uyandırır, uğruna şiirler yazdırır Üsküdar'a tatlı tatlı gülümseyen Kız Kulesi. Sağlıcakla kalın…