Özel Haber: Murat GEGİN
ADANA (5 OCAK) Akdeniz Meyve Sineği (AMS), 300’den fazla konukçusu olan diğer meyve sineklerine göre, turunçgiller, Trabzon hurması, nar, şeftali, nektarin, altıntop avokado ve incir gibi çok sayıda meyve türünde ekonomik kayba neden olan bir zararlı olduğu belirtildi. 5 Ocak'a özel açıklamalarda bulunan Yüksek Ziraat Mühendisi Hüsniye Gül, "Bu konukçulardan turunçgiller arasında erkenciliği nedeniyle satsuma ve klemantin grubuna giren mandarin gruplarında AMS’nin ciddi meyve kayıplarına sebep olduğu bilinmektedir. AMS, Doğu Akdeniz Bölgesinde özellikle Trabzon hurmasında, geç olgunlaşan sert çekirdekli meyve tür ve çeşitlerinde önemli kayıplara sebep olabilmektedir. Ayrıca hasat edilmeyen meyve bahçelerinde bu zararlı çok yüksek popülasyonlar oluşturmaktadır" dedi.
Yüksek Ziraat Mühendisi Hüsniye Gül, daha önce yapılan AMS’nin popülasyon miktarını belirlemek amacıyla Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakakültesiöğretim üyelerinin yaptığı bir çalışmada hasat edilmeyen greyfurt bahçelerinde tek bir tuzakta bir hafta içinde 4000 civarında erginin yakalandığı ortaya konulmuştur. Aynı popülasyon yoğunluğu sadece meyvelerin hasat edilmediği bahçe içerisinde değil aynı zamanda bu bahçenin civarındaki meyve bahçelerinde de görülmektedir. Bu sebepten dolayı hasat sonrasında bahçe içerisinde meyve bırakılmamasına özen gösterilmesi bu zararlı ile mücadelede olmazsa olmazlardan birisidir" diye konuştu. Yüksek Ziraat Mühendisi Hüsniye Gül, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu zararlının aktivitesinde iklim faktörü kritik bir öneme sahiptir. Kış aylarındaki iklim değerlerinin 2018 yılında AMS için çok uygun olması o yıl içinde epideminin oluşmasına sebep olmuştur. 2019 yılında ise kış ve ilkbahar aylarında sıcaklık değerlerinin ani düşüş ve yükselişleri popülasyonda kırılmalara neden olmuştur. Bu yıl yani 2021 yılı içerisinde ise kış sıcaklıklarının yüksek olması AMS’nin uçuşlarının halen devam etmesine neden olmuştur. Sıcaklık, yağış ve nem gibi İklim faktörleri bu şekilde devam ederse 2018 yılındaki epidemiye benzer bir yoğunlukta zararlı popülasyonu ile karşı karşıya kalma ihtimaline sahiptir.
AMS’nin mücadelesinde farklı yaklaşımlar mevcuttur. En önemli mücadele yöntemlerinden olan biyoteknik besi tuzakları ile kitle halinde yakalama son yıllarda üzerinde çalışılan bir yöntemdir. Bu yöntemde erkek ve dişiler için oral feromon özelliği olan bir besin formülasyonu sayesinde tuzağa çekilen ergin bireyler bu tuzak içindeki toksik madde yardımıyla öldürülmektedir. Başka bir yöntem ise AMS popülasyonunun bulunduğu bahçelerin tamamen bir ilaçla yıkanması şeklinde yapılan kapama ilaçlama yöntemidir. Yöntemde kontakta etkisi olan bir ilaç yardımıyla yaprak veya meyve üzerine konan AMS bireylerinin öldürülmesi hedeflenmektedir. Görüldüğü gibi, AMS’de gözlemlenen direnç ve kış aylarının son zamanlarda ılık geçmesi zararlının popülasyonunda artışlar yaşanmasını tetiklemiştir. Artan popülasyon karşısında ürünlerimizi bu zararlıdan korumak için gerekli hassasiyeti göstermemiz gerekmektedir. Özellikle bahçelerde hasat sonu kalan meyvelerin toplanıp siyah poşetler içerisine konulup güneş altında bekleterek meyve içerisindeki larvaların ölmesini sağlamalıyız. Biyoteknik mücadele kapsamında kullanılan tuzakları da hasattan en az 3 ay öncesinden asılmasını ve asılan tuzaklarının yoğunluğunun bahçe kenarında gelen bulaşmaları engellemek amacıyla daha fazla olmasına dikkat etmeliyiz. Mücadele noktasal yani bir bahçede değil geniş alanları kapsayacak şekilde bölgesel ve topluca yapılması için gerekli hazırlıklar yapılmalı ve var olan altyapıda daha da geliştirilmelidir.Üretim alanı ve miktarı yıldan yıla artan meyveciliğin ihracatımızdaki önemi daha da artmaktadır. İhracatımız için önemli olan bu meyvelerin üzerinde olumsuz etkilere sebep olan onlarca zararlı mevcuttur. Bu zararlılardan en önemlisi dış karantina yönünden toleransı sıfır olan AMS’dir. İhraç edilen ürünlerden tek meyvenin bile bu zararlı ile bulaşık olması tüm ürünün geri çevrilmesine sebep olmaktadır. Bu durum döviz kaybına yol açarak gerek üretici ve gerekse de tüccarı zarara uğratmaktadır. Bu zararlının ergini yumurtasını konukçunun içerisine bırakmaktadır. Yumurtadan çıkan larvalar meyvenin etli kısımları ile beslenmektedir. Sonrasında larvalar toprağa düşerek pupa olmaktadır. Pupadan sonra ise ergin çıkışları görülmektedir."