AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Flaş Değerlendirmeler!

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, 5 Ocak Medya Grup Başkanı Savaş Çokduygulu’yu makamında ağırladı. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Çelik, “Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır ki bu aynı zamanda insanlığın umudunun ayakta kalması demektir. Hep beraber Cumhuriyetimizin 100. yılını şanla ve şerefle anacağız” dedi.

İsrail’in yaptığı barbarlıktan, TBMM’de Irak ve Suriye’ye asker gönderme tezkeresine ve Cumhuriyetin 100. Yılına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, şunları kaydetti:

 AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Irak ve Suriye’ye asker gönderme tezkeresinin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Cumhurbaşkanlığı tezkeresine ilişkin;

 “HER ŞEYE KARŞI ÇIKIYOR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün vatandaşlara SMS göndererek, “tezkereyle yabancı askerlerin Türkiye’ye gelmesine imkân verildiği” iddiasında bulunduğunu aktaran Çelik, “Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin güvenliği ve terörle mücadelesi için gerekli olan her şeye karşı çıkıyor, bunu da yalan siyasetiyle örtbas etmeye çalışıyor. Oysa 2 yıl önce de bu konuya açıklık getirmiştik. 2014’ten beri her tezkerede bu maddenin olduğunu hatırlatmıştık. Bu maddenin Türkiye’nin uluslararası terörle mücadele koalisyonunun bir parçası olması nedeniyle ihtiyaç duyulan bir madde olduğunu söylemiştik.” ifadelerini kullandı.

“YABANCI GÜÇLERİN VARLIĞINDAN BAHSEDİYOR”

Geçmişte aynı maddenin yer aldığı tezkerelere CHP parlamento grubunun defalarca “evet” dediğine dikkati çeken Çelik, “Buradan anlaşılan CHP yönetimi onayladıkları tezkerelerin hiçbirini ya okumadılar ya da yeni geliştirdikleri ittifak ilişkileri çerçevesinde tutum değiştirdiler. Kılıçdaroğlu’nun her iki durumda da derinleşen bir siyasi cehalet ve yetersizlik ile hareket ettiği ortaya çıkıyor. Kılıçdaroğlu, anlaşılan yeni ittifak ilişkileri nedeniyle tutum değiştirmesine bir bahane olarak yabancı güçlerin varlığından bahsediyor.” değerlendirmesini yaptı.

“MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”

AKP Sözcüsü Çelik, tezkereye ilişkin, şu bilgileri paylaştı: “2014 ve 2015’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına istinaden Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki DEAŞ ve benzeri terör yapılanmalarıyla mücadele için bir koalisyon ihdas edilmiştir. Türkiye ile 80 ülke ve NATO ile Arap Ligi’nin de aralarında bulunduğu 5 uluslararası kuruluş bu koalisyonda yer almıştır. Koalisyona üye ülkeler de personel, malzeme, silah, araç, hava üssü, limanlar ve hava sahaları gibi alanların kullanımında işbirliği yapmaktadır. Meselenin özü budur.”

 GÜVENLİK GÜÇLERİMİZDEN FİLİSTİN’LE DAYANIŞMA GÖSTEREN
VATANDAŞLARIMIZA YARDIMCI OLMALARINI BEKLİYORUZ

İsrail güvenlik güçlerinin en temel insani değerleri hiçe saydığını tüm dünyaya gösterdiğini belirten Çelik, İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik saldırganlığı ve sivillere karşı giriştiği soykırıma karşı şu ifadelerde bulundu;

“Sayın Cumhurbaşkanımız çok yönlü ve çok boyutlu politik çözümün hayata geçmesi perspektifini koruyan bir diplomasiyi yürütmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü bu politikaya zarar verebilecek birtakım eylemlerden kaçınılması gerekir. Güvenlik güçlerimizin zorda kalacağı birtakım tablolar ortaya çıkmamalıdır. Güvenlik güçlerimizden de Filistin’le dayanışma gösteren vatandaşlarımıza yardımcı olmalarını bekliyoruz.

TÜRKİYE HER TÜRLÜ İNSANİ YARDIMA HAZIRDIR

Üç uçağımız ilk andan itibaren bölgeye insani yardım götürmüştür. Daha fazlasını da yapmaya hazırız. Sağlık Bakanlığımız sağlık hizmeti verecek sahra hastaneleri kurulması için hazırlıklarını tamamlamıştır. Türkiye her türlü insani yardıma hazırdır; bölgeye insani yardım ve sağlık yardımı hizmeti verilmesi konusunda hazırdır.”

Cumhuriyetin ilelebet payidar kalacağını ve bunun aynı zamanda insanlığın umudunun ayakta kalması demek olduğunu vurgulayan Çelik, şöyle konuştu;

HEP BERABER CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINI ŞANLA VE ŞEREFLE ANACAĞIZ

“İyi ki insanlığın vicdanının sesi olarak Türkiye Cumhuriyeti var. Türkiye Cumhuriyeti barışın ve barış perspektifinin temsilcisi olarak bu bölgede güçlü bir istikrar adası olarak yoluna devam ediyor. Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır ki bu aynı zamanda insanlığın umudunun ayakta kalması demektir. Hep beraber Cumhuriyetimizin 100. yılını şanla ve şerefle anacağız.”

 Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu çözüm perspektifi dışında başka bir çözümün olmayacağının altını çizen Çelik, açıklamalarında şunları kaydetti;

CUMHURBAŞKANIMIZIN ORTAYA KOYDUĞU BARIŞ VE HAKKANİYETLİ
ÇÖZÜM PERSPEKTİFİ DIŞINDA BAŞKA BİR ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİLDİR

“Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle ilan edilen 3 günlük yasla birlikte Türkiye, dayanışmasını en yüksek ve en içten şekilde gösterecektir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz, Allah mekanlarını cennet eylesin. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu barış ve hakkaniyetli politik çözüm perspektifine destek verilmesi dışında herkesin barış içinde yaşayacağı bir tablonun ortaya çıkması mümkün değildir.

BENZER SAHNELERİN TEKRARLANMAMASI İÇİN
BÜYÜK POLİTİK ÇÖZÜMÜN ÇIKMASI GEREKİR

Gazze’deki İsrail bombalamaları karşısında ilk talep ettiğimiz şey, bir ateşkesin ortaya çıkması, daha çok can kaybının önlenmesidir. Ateşkes sağlandıktan sonra benzer sahnelerin tekrarlanmaması için bir büyük politik çözümün çıkması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Filistin meselesiyle ilgili olarak bütün siyasi ömrü boyunca sarf ettiği çaba bu çerçevede olmuştur, bugün de buna odaklı olarak sürmektedir.

BÜTÜN VATANDAŞLARIMIZA, İNSANLIK VİCDANI ADINA DURUŞ SERGİLEYEN TÜM PARTİ TEŞKİLATLARIMIZA ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ

Teşkilatlarımız, sivil toplum örgütleri tarafından organize edilen dayanışmanın en güçlü unsuru olarak meydanlardadır. Vatandaşlarımızın Filistinli mazlumlarla dayanışma için meydanlarda olması şükranla karşıladığımız bir husustur. Hassasiyet gösteren bütün vatandaşlarımıza, insanlık vicdanı adına duruş sergileyen tüm parti teşkilatlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.

SÖZ KONUSU BİLE OLAMAZ

‘İsrail güçlerinin kendini savunma hakkı var’, denildikçe bu lanetli eylemlere daha çok imza atacağı görülmektedir! Bölgede daha büyük bir savaş çıkarmak isteyen farklı güçlerin ve farklı devletlerin faaliyetlerini takip ediyoruz. Buradan daha büyük bir barış çıkarılması imkanı da vardır! 'İsrail’in kendini savunma hakkı', çocukları öldürme hakkı mıdır?! Kadınları ve sivilleri yok etme hakkı mıdır?! Böylesine insanlık dışı bir eylem dizisiyle hakkın bir araya getirilmesi, yetkinin bir araya getirilmesi insanlık değerleriyle ya da uluslararası hukukla bağdaşabilir mi?! Söz konusu bile olamaz!

ABD DIŞİŞLERİ BAKANININ TARAFGİRLİK ÜRETMESİ KAPASİTESİZLİĞİN BİR İFADESİDİR

ABD’nin çatışmaların körüklenmesi karşısında sürüklenen ve kuralsızlığın parçası haline gelmeye başlayan bir duruş sergilediği görülmüştür. ABD Dışişleri Bakanının dini aidiyetine atıf yaparak dini çatışmayı körükleyecek bir tarafgirlik üretmesi diplomatik açıdan kapasitesizliğin bir ifadesidir.

Bir tek Sayın Cumhurbaşkanımız savaş kışkırtıcılığı yapanlara karşı bütün mazlumlardan yana ve bölge barışından yana bir perspektifi ortaya koymuştur. 1967 sınırlarında iki devletli ve coğrafi bütünlüğe haiz bir Filistin devleti kurulmadan ve bu işgal sona ermeden burada bir çözüme ulaşılması mümkün olmayacaktır.

İSRAİL’İN VAHŞETİNİ LANETLİYORUZ

İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik saldırganlığı, insanlık dışı bir vahşete dönüşmüştür. Masum sivilleri, kadın ve çocukları katleden vahşi saldırıların son hedefi bir hastane oldu. İsrail güvenlik güçleri en temel insani değerleri hiçe saydığını tüm dünyaya göstermiştir.

FAZIL SAY’IN İSRAİL’İN FİLİSTİN’DEKİ İNSANLIK DIŞI SALDIRILARINA KARŞI ÇIKAN FİKİRLERİNDEN DOLAYI AVRUPA’DAKİ KONSERLERİNİN İPTAL EDİLMESİNİ KINIYORUZ

Karanlık bir zihniyet, medeniyetin tüm değerlerini yok etmek istercesine, İsrail’in insanlık dışı saldırganlığına karşı çıkan ve barışı savunan üniversite öğrencilerini, aydınları, yazarları, sporcuları ve sanatçıları hedef alıyor. Bu çerçevede sanatçımız Fazıl Say’ın İsrail’in Filistin’deki insanlık dışı saldırılarına karşı çıkan fikirlerinden dolayı Avrupa’daki konserlerinin iptal edilmesini kınıyoruz.

Dünyada şimdiye kadar itibarlı bilinen bazı yayın organları, utanç verici hedef göstermelerin ilan tahtası durumuna dönüşmüş durumdadır. Bu şebekeler tarafından hedef alınmak her sanatçı ve aydın için onurdur. Sayın Fazıl Say’ın masum sivillere sahip çıkan, Netenyahu’nun canice siyasetine karşı olan, herkes kesime dönük hakkaniyetli bir çözüm için gayret gösteren Sayın Cumhurbaşkanımızın barıştan yana olan yaklaşımını desteklemesi takdir edilmesi gereken bir tavırdır.

KARANLIK BİR ZİHNİYET BARIŞ İSTEYEN HERKESİ SUSTURMAK İSTİYOR

Tüm dünyanın barbarlığa ve yalana teslim olmasını isteyen karanlık bir zihniyet barış isteyen herkesi susturmak istiyor. Silahına susturucu takmış katiller gibi tüm değerleri öldürmek istiyorlar. Rusya-Ukrayna savaşını bahane eden aynı karanlık kafalar üniversitelerde Dostoyevski derslerinin yasaklanmasından Rus orkestra şefinin işine son verilmesine kadar, Nazilerin kitap yakma eylemlerini hatırlatan kötülüklere imza atmışlardı.

ADİL BİR ÇÖZÜM VE BARIŞ İSTEYEN HERKESİ LİNÇ ETMEYE KALKIŞIYORLAR

Şimdi de adil bir çözüm ve barış isteyen herkesi linç etmeye kalkışıyorlar. Bunlar bilsin ki, insanlık barbarlığa teslim olmayacak... Bunlar bilsin ki, cinayet ve yalan siyasetleri karşısında susmayacağız... Bunlar bilsin ki, masumlardan yana yükselen her ses insanlığın umudu olmayı sürdürecek... Yalan siyasetleriyle ve hakikat düşmanı propagandalarıyla kimseyi kandıramayacaklar. İnsanlık haysiyeti bu barbarlığı yenecek. Sanat, bu hakikat düşmanlarına masum çocuklar ölmesin diye barışın alfabesiyle cevap vermeye devam edecek.”