Geleneksel 5 Ocak kahvaltılı toplantıları başladı
Yeni yayın döneminde ilk konuk Adana Emniyet Müdürü Doğan İnci
Toplantının tamamını Bugün Saat 20:30’dan itibaren 5 Ocak TV’de izleyebilirsiniz.
5 Ocak Gazetesi’nin beyin fırtınası şeklinde gerçekleşen ve artık Adana’nın klasikleşen ‘Geleneksel Kahvaltı Sofraları’nın yeni yayın dönemindeki ilk konuğu Adana İl Emniyet Müdürü Doğan İnci oldu.
2,5 yıl önce Adana Emniyet Müdürlüğü görevine atanan Doğan İnci, Terörden, Uyuşturucuya, Asayiş olaylarından, Güven ve Huzur uygulamalarına kadar pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Şehit Emniyet Müdürü Altuğ Verdi Atlı Birliği’nde gerçekleştirilen kahvaltılı toplantıda Adana Emniyet Müdürü Doğan İnci ile 5 Ocak Gazetesi İmtiyaz Sahibi Savaş Çokduygulu’nun moderatörlüğünde;
Genel Müdür Mehmet Şahin, 5 Ocak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sefa Saygıdeğer, Haber Müdürü Murat Gegin, 5 Ocak TV Genel Yayın Yönetmeni Serden Çevik ve dev yazar kadrosu yaklaşık 2 saatlik bir beyin fırtınası gerçekleştirildi.
İŞTE DEV 5 OCAK KADROSUNUN SORDUĞU SORULARA ADANA EMNİYET MÜDÜRÜ DOĞAN İNCİ’NİN VERDİĞİ YANITLAR:
Sefa SAYGIDEĞER -Adana’da asayiş berkemal mi?
-Adana zor bir şehir, ancak bizler de bunun üstesinden gelecek tüm personelimizle kadroya, tecrübeye sahibiz. 8 bin 950, yuvarlak hesapla 9 bin personelimizle Adana genelinde hizmet yapıyoruz. Bunların 856 âdeti gece bekçilerimiz, onlar da geceleri bu şehirde asayişin sağlanmasında görev alıyorlar. Asayişimiz berkemal. Allah’a şükür şehrimizde çok büyük, vahim önemli bir olayımız yok. Üstesinden gelmesini biliyoruz. Ama Adana hareketli bir şehir.
Serden ÇEVİK- Adana’da kentsel dönüşümün hızlanması size ne gibi fayda sağlar?
-Asayiş olaylarının olduğu kesimler aşağı güney kısımlarda biraz fazla olaylar meydana gelmekte. Bunlarda kentsel dönüşümün hızlanması bizim işimizi kolaylaştırır. Kamera sistemlerinin olduğu düzenli bir şehir, araçlarımızın kolayca ara sokaklara girdiği, devriyelerini sık yapabildiğimiz yerlerde asayiş olayları olmadan, herhangi bir sıkıntı olmadan şehrin huzuru sağlanır. Ancak şehirdeki bazı ara sokaklar, dar yerlere girmemiz, bizlerin takibini zorlaştırıyor. Biraz zaman alıyor ancak düzenli şehir, her zaman için huzurlu şehirdir.
Murat GEGİN- Adana’da kaç sığınmacı barınıyor? Emniyet olarak bu konuda ne gibi çalışmalarınız var?
-Şehrimizin nüfusu 2 milyon 250 bin. Bunun 2 milyon 26 bini polis sorumluluk sahasında. Şehrimizde insanların yaşadığı bölgelerin çoğunluğu polis sorumluluk sahasında. Yani polis sorumluluk sahası şehrin yüzde 90’nına bakıyor. Bununla birlikte takribi 200 bine yakın Suriyeli misafirlerimiz var. Onlar da insan, aynı toplumda aynı şehirde yaşıyoruz. İşin açıkçası ilk karıştığı olaylar şehre adaptasyondan, ülkeye adaptasyondan, kültürden kaynaklı ama 10 yıl oldu, bunların sıkıntılarını ilk başlarda çok yaşadık. Ancak zamanla bizim kurallarımıza da uymaları, bilmeleri bizim işlerimizi kolaylaştırdı. Bizlerinde onlarla alakalı olarak Göçmen Kaçakçılığı Müdürlüğümüz var. Yabancılarla tüm şubelerimiz ilgilenmekte.
Artık bir algı olmuş, yabancıların her türlü olayı işliyorlar, her türlü olayı yapıyorlar. Bizdeki meydana gelen olayların yüzde 3,5’u Suriyelerin karıştığı olaylar. Kendi vatandaşlarımızın karıştığı olaylar göze batmıyor, ama bir yabancının bir olaya karıştığında o göze batıyor. Çünkü tüm verilerimiz, matematik gibi bütün verilerimiz ortada. Yani onların karıştığı çok büyük olay istatistik verisi yok, yüzde 3,5 civarında.
Murat GEGİN- Daha önceki yapılan çalışmalarda Suriyelilerin kayıt altına alınması söz konusuydu. Göz taraması, kimlik kontrolü gibi. Bununla ilgili çalışmalara devam ediyor mu?
-Çalışmalar bitti. Bizim buradaki Göç İdaresi Müdürlüğüyle, kendi Emniyet Müdürlüğümüzün ve Jandarmamızın tüm Türkiye genelinde ve bu Adana’da da gerçekleşti. Geçen sene başında başladık, 6 ay içerisinde tüm illerdeki ve Türkiye genelindeki tüm Suriyelileri, tüm yabancılar kayıt altında. Herkesin nerede, hangi adreste oturduğu belirlidir, kayıt altına alınmıştır. Bu sayı artık netleşmiştir. Bizim uygulamalarımızda sokakta farklı, artık nadirdir kayıt altına alınmamış Suriyeli. Onu da yakaladığımız takdirde hemen Göç İdaresi’ne götürüp kayıt altına aldırıyoruz. Hemen, hemen Suriyelilerin kayıt altına alınmayanı kalmadı.
Murat YONAT- Atlı Polis Birliği hakkında bilgi almak istiyorum. Vatandaşlar atlı polisi gördüğünde meraklı gözlerle bakıyorlar, çok sorular soruyorlar. Adanalı da sevdi. Bu anlamda toplumsal olaylara mı mani oluyorlar? Nasıl bir çalışma sistemi var?
Bir de; Adana’nın 15 ilçesi var, 4’ü merkez ilçe olmak üzere, uzak ilçelerdeki çalışmalarınızı da merak ediyorum. O ilçelerde neler yapıyorsunuz, suç oranı nasıl?
-Öncelikle Adana’ya geldiğimizde bir baktık Atlı Birlik Ankara’da var, bir de Bursa’da vardı. Gezdik dolaştık baktık, Serdar Adalı Bey’le tanıştık. Hipodromu gördük. Savaş Bey’le bir beyin fırtınası yaptık, bu şehirde Atlı Birliği acaba oluşturabilir miyiz? Bizimki açıkçası biraz amatörce oldu, yani hipodromun içerisinde bir bölüm mü yapsak, atlarımızı koysak? Sonra Savaş Bey’le, Serdar Bey yok dediler, biz hipodromda gidip gelmesi zahmetli olur, şehrin en güzel yerine bakalım Atlı Birliği’ni oluşturalım dediler. Gerçekten de Savaş Bey’e ben bu yönden teşekkür ediyorum. Savaş bey’in öncülüğünde bu birliğin kurulmasında, Serdar Adalı Türkiye Jokey Kulübü’nün başkanı. Ben Adanalıyım dedi, bu şehre yakışan emanet gibi bir Atlı Birliğimiz olmasın. Nehrin kenarında, güzel bir Atlı Birliği oluşturalım dedi. Projeye baktık, ufkumuz genişledi. Daha sonra bu alanı bulduk. Belediyemizle görüştük, belediye meclis üyelerinin hepsinin oybirliğiyle burası bize tahsis edildi. Görünmeyen çok büyük emek ve masraf var burada. Jokey Kulübü’nün katkılarıyla böyle bir birliği oluşturduk.
Atlarımız özel olarak Ankara’dan geldi. Eğitilmiş, toplumsal müdahalelere atı bunlar. Yarış atı veya başka atlar değil. Adnan Menderes Bulvarı’nda, Merkez Park’ta, Adana Demirspor’un büyük maçlarında, futbol müsabakalarında stat kenarlarında dolaşıyorlar. Miting alanlarında, yapılan basın açıklamalarında görmüşsünüzdür. Bu atlar heybetlidir, toplumsal olaylara müdahale ederler. Bir de hayvan sevgisi insanlarda, parklarda vatandaşımızın bir elini uzatması, atları sevmesi, okşaması çok güzel. Hayvanı seven insanı da sever. Hayvan sevgisi olmayan insanlığı da sevmez. Bize olumlu tepkiler geliyor. Bu atlı birlik şehrimize gerçekten de iyi bir hava kattı.
Dış ilçelerimizle de 24 saat irtibat halindeyiz. Özellikle Kozan, Ceyhan, İmamoğlu bunlar bizim en büyük merkez ilçelerimizdir. Bu ilçelerimizde asayiş olaylarımız biraz fazladır. Ancak öyle rahatsız edici boyutlarda değil. Kuzey ilçelerimizde gerçekten her şey rutinde, herkes işinde gücünde. Çok büyük asayiş olaylarımız yok. Bir Tufanbeyli, bir Feke, bir Saimbeyli’de yeteri kadar amirlerimiz, personellerimiz orda mevcut, görevlerinin başındadırlar. Allah korusun bir takviye, bir ihtiyaç olduğunda da merkezden bir etkinlik olacağı zaman biz oralara takviye kuvvet göndeririz. Diğer ilçelerimizde de kayda değer önemli olaylarımız yok.
Murat YONAT- Atlı Birliği’ne vatandaşlar ziyarette bulunabiliyor mu? Öğrencilerimizin gezme şansı oluyor mu?
-Evet ziyaretler oluyor. Özellikle geçen hafta LÖSEV’den çocuklarımız geldi. Burada özel çocuklarımız, eğlendiler iyi vakit geçirdiler, sürekli çocuklarımızı getiriyoruz. Biliyorsunuz, Toplum Destekli Polislerimizin faaliyetleri var. O şubemizin faaliyet alanı sosyal projelerdir. Sosyal projelerde çocuklarımıza, engellilere tüm arkadaşlarımıza burası açık. Ama burası tamamen bitmedi. Ufak tefek bitecek kısımlarımız var. İnşallah yaza doğru çocuklara yönelik birkaç tane midilli at getireceğiz. Çocuklar bizim canımız, geleceğimiz. Onlar sürekli buraları gezecekler.
İsmail ÇEVİK- Adana’nın merkez Dörtyol mevkii trafiğini ne zaman çözümlemeyi düşünüyorsunuz?
-Trafikte, büyük şehirlerde unsurlardan bir tanesi biziz. Fakat asıl sorumluluk Büyükşehir Belediyesinde. Ancak orada sürekli trafik personellerimizle birlikte o keşmekeşliğe, dolmuşçuların trafiği engellememeleri için her türlü tedbiri alıyoruz. Hele, hele bir alışkanlık var, kornayla selamlaşma, yolcu alma gibi. O yol 50 yıllık bir yol, 50 yıl önce yapılmış. Bir evde 4 tane araba oluyor, yollar 4 tane oldu mu? Olmadı. Yollarda sıkıntımız var. Şehrimizde 1 milyon 50 bin sürücü ehliyeti olan var, 900 bin tescilli araç var. Bu şehirde Adanalı 900 bin tescilli araç var. Tescilde, ehliyetlerde araç artışı varken, yollarımız çok dar. Artık alternatifli yollarımızın olması lazım. Şehrimizin ortasından bir otoban geçiyor bu otoban, otoban olma özelliğini kaybetmiş, şehir içi gibi olmuş. Alternatifli yollar üzerine UKOME’de çalışmalarımız var, trafiği nasıl hafiflete biliriz, ama özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde sabit trafik personelimizi görevlendirerek en azından trafiği hızlandırmaya çalışıyoruz.
Ünsal ÖZDİKER- Adana’da gerçekleşen ‘Bir kask bir hayat’ projesinde 260 tane kask dağıtıldı. Ama maalesef bütün motosiklet ve moto bisikletliler halen kasklı değil. Bir de EDS dediğimiz kameralar gelişmiş ülkelerin pek çoğunda polisin bir olayı aydınlatmaktaki ilk müracaat ettiği şey oluyor. Adana’daki EDS’lerin durumu nedir, yeterli mi, bütün kavşaklarda var mı?
-Evet, sizin vasıtanızla onları da duyuralım. Trafik kazalarında özellikle motosikletlilerin karıştığı kazalarda yaralanma, ölüm olayları diğer araçlara oranla yüksek seviyede. Bu yüzden mutlaka kaskımızı takalım, kask hayat kurtarır.
Şehrin genelinde bin küsur kameramız var. Bunlar Kent Güvenlik Merkezi’nde seyrediliyor. Bir olay olduğunda her sokağa, her yere polis görevlendiremiyoruz veya her yerde vatandaşımız yok ki görüp bilgi versin. Ama o kameralar bizim her şeyimiz. Söz uçar yazı kalır misali dijital ortamda ben yapmadım, ben etmediğim dediği zaman birisi, o fotoğrafı önüne koyduğunuzda inkar edemiyor, olayın faalini bulmak ta çok önemli. Ana arterlerde kameralarımız var, Allah’a şükür ağımız çok geniş. Her geçen gün kameralarımızı yeniliyoruz ve çoğaltıyoruz. Herkes her yere bir KGYS kamerası istiyor, çünkü kameralar herkesin işini kolaylaştırıyor. Yoksa biz kimsenin özel hayatına bakmıyoruz. Bu kameralar bizim can damarımız, hayat unsurumuz.
Mehmet ULUĞTÜRKAN- Turizmden gelir elde etmek isteyen Adana, son yıllarda Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı ve Adana Lezzet Festivali gibi büyük organizasyonlara imza atıyor. Yurt dışı ve şehir dışından milyonlarca kişi ağırlanıyor. Ve etkinlikler sonrası tek kişinin burnu kanamadan güvenle eve gönderiliyor. Adana Polisi bunun nasıl başarıyor?
Son yıllarda Adana’da trafik en büyük sıkıntılardan biri oldu. Özellikle yeşil sinyalizasyonun etkin çalıştırılmadığı yönünde eleştiriler var. Ne söylemek istersiniz?
Elektrikli bisikletler çoğaldı. Bu araçları kullanan iki kişi hayatını kaybetti. Sürücüler durumdan oldukça rahatsız. Bunlara yönelik önlemleriniz var mı?
-Yakın tarihte şehrimizde çok büyük iki tane organizasyon gerçekleştirdik. Öncelikle Adana’ya haksızlık etmeyelim. Birbirine saygı kültürü Adana’da var. İnsanlarımızın etkinliklerde onu yaşadık, gördük. Vatandaşımız o yönden duyarlı ve saygılı. Ancak bizler de tedbirlerimizi üst seviyelerde aldık. Bizim iyi bir kadromuz var, çok tecrübeli personelimiz var. Neyi, ne zaman yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Festival alanını özellikle biz tavsiye ettik, şehrin içerinde daha önceki yıllarda oluyormuş. Biz yok burası daha güzel, derli toplu olur dedik. Esnaf da bundan çok güzel faydalandı ve karlı çıktı. Şehrin tanıtımı üst seviyede oldu ve bahsettiğiniz gibi de birkaç tane münferit kavganın dışında festival boyunca inanın olaylarımız meydana gelmedi. Dışarıdan da takviye personel almadık. Biz o festivaller döneminde kendi Adana kadromuzla birlikte yaptık. Biraz fazlasıyla yorulduk. Bedenen yorulduk, beyin olarak yorulduk ama kendi tecrübemizle birlikte arkadaşlarımızın görev anlayışıyla bitirdik.
Işıkların senkronizesi, büyükşehirlerde trafiğin, ışıkların kontrolü Büyükşehir Belediyesi’nde. Ama biz yine de oralardaki eksiklikleri alıyoruz, beraber yollarda raporlandırmalarını yapıyoruz. Onlarla birlikte tekrar, tekrar bazen bakıyoruz. Ama dediğiniz doğru, ışıkların akışında bir sıkıntı yaşıyoruz, oralarda ışıkları beklemeden trafiğin akışını sağlıyoruz.
Diğer önemli bir konu olan scooter, elektrikli bisikletler. Bunların nerden, ne şekilde trafiğe çıkacağı belli ancak daha yönetmeliği çıkmadı. Şu an bir yönetmeliği yok. Uygulama şekli var, biz o uygulamayı hayata geçiriyoruz. HıhhhhhhhşaaşaşaHı Hızzlşşaaşöaşaş
Hız sınır var, 50 kilometrenin üstünde olan caddelere çıkamayacak, kask zorunluluğu var, hatta reflektör yelek kullanılması gerektiği, yaşı küçüklerin kullanamayacağı gibi zorunluluklar var. Ama bunun kullanış şeklinde bir sıkıntı var. Yollarımız altyapısı scooterları kullanmaya tam uygun değil. Bunların denetimlerine biz ağırlık veriyoruz. İlimizde de iki vefat oldu scooter kazasına karışan. Ama bu olay kendilerinin bilinçsiz kullanmasından kaynaklandı maalesef. Yoksa diğer araçlardan kaynaklı bir kaza şekli değil. Kullanıcı hatasından kaynaklı kazalardı. Yakın tarihte scooterlarla ilgili bir düzenleme gelecek. Şu an scooterlarla ilgili tam bir yönetmelik yok.
Mehmet ACEVİT- Ülkemizin ve Adana’mızın emniyet açısından gelecek vizyonu için ne gibi çalışmalar yapılıyor?
-İnsanın olduğu yerde problem vardır. 2 milyon 250 bin yerleşik bir nüfusumuz var. Bir de Çukurova’nın gözbebeği Adana’ya çevre illerden de ilimize gelenler var. Yani sadece 2,5 milyon nüfusla değil, 1 milyon kadar insan bu şehre gelip gidiyor, geçiş güzergâhı var. Çevre illerin ihtiyaçlarını karşılayan bir il Adana. Bir şehir kültürü var, vatandaşların bizim işlerimizi kolaylaştırma, saygı çerçevesinde, bilinçli vatandaş profili var. Polisler her olaya ulaşamaz ama biz 112’yi kullanarak şehrinde, beldesinde, mahallesinde bir sıkıntıyı bize bildirdiğinde biz en fazla 5 dakikada olay yerine gideriz. Mutlaka yakın bölgede bir ekibimiz vardır, ekipler oraya sevk edilir ve olayın üzerine gidilir. Bizim işimizi kolaylaştıran vatandaş-polis ilişkileridir. Bunlarla birlikte biz vizyonumuzu, ilişkilerimizi geliştiriyoruz, vatandaşlarımıza kapımız açık. Teknolojiyi biz iyi kullanıyoruz. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğümüz var. Bizim sanal devriyelerimiz var, sokakta devriye hizmetlerimiz gibi, kamerayla her yere baktığımız gibi sanal âlemde de tüm Adana’da veya Türkiye genelinde ne oluyor, ne bitiyor öğreniyor, takip ediyoruz. Bu şekilde devriye hizmetlerimiz var. Biz önümüzdeki yıllarda vizyonumuzu ona göre planlıyoruz. Dünü değil, ileriyi de düşünerek tedbirlerimizi, personel ayarlamamızı ona göre yapıyoruz. Bu bizim artık mesleğimiz, ona yoğunlaşmamız gerekir huzur için. Sürekli huzur toplantıları yapıyoruz. Bizim Adana’da gezmediğimiz mahalle, köy yok. Vatandaşlarımız polislerden çekinmesin. Biz gücümüzü vatandaştan alıyoruz. Vatandaş yarı yarıya bizim işimizi kolaylaştırıyor.
Tamer GÖZÜDELİ- Biz Seyhan Belediyesi Şehir Tiyatro’su olarak Narkotik Şube ile birlikte madde bağımlılığı ile ilgili bir proje yapıyoruz. Bu projeyi bu sezonda devam ettireceğiz. Narkotik Şube’deki arkadaşlarla istişare ederek ve oynadığımız oyun tamama ile psikologlar eşliğinde hazırlanmış ve Türkiye’de madde bağımlılığına en vurucu tiyatro oyunlarından birisi. Bir özel soru sormak istiyorum, bu kadar fit kalmayı nasıl başardınız?
-Bu şehirde benim 3 tane çocuğum var, üçü de burada yaşıyor. Kızım diyetisyen, ikinci oğlum burada sınavlara girdi ve Hâkim-Savcılığı kazandı adliyede stajı var. Üçüncü çocuğum ise 7. sınıf öğrencisi. Şunu demek istiyorum; bende çoluğumla çocuğumla bu şehirde yaşıyorum, benimde 20 saatim sokaklarda geçiyor, 4-5 saatim evimde geçiyor. Benim çocuklarım nerde, ne yapıyor, o sıkıntı, düşünce olmasın diye elimizden geleni yapıyoruz. Vatandaşın çocuklarına kendi çocuğumuz gibi bakıyoruz. Uyuşturucuyla mücadelede, Allah korusun benim çocuklarım da bulaşabilir, karışabilir. Onlarla mücadelemizi bu yönde veriyoruz ki herkesin çocuğu sokakta rahat yaşasın. Narkotikle mücadelede mutlaka annelere, babalara büyük görev düşüyor, çocuğunu takip etmesi konusunda. Tiyatro oyunlarıyla çocuklarımız için yapılan sosyal projeler gerçekten önemli. Polisiye tedbirlerin dışında da çocuklarımızı bu işlerden uzak tutmak için yapılan projeler son derece önemli. Belediyelerimizin, şehir tiyatrolarının yaptığı tiyatrolar gerçekten çok önemli. Uyuşturucuyla mücadelede aileleri bilinçlendirme çok çok önemli. Biz buna önem vermek zorundayız.
Fit kalma derken; buraya ilk geldiğimizde Adana’nın kebabını, diğer lezzetlerini fazla kaçırdık ve biraz kilo aldık. Böyle olmaz dedik, artık yemeğe bir kısıtlama koyduk. Geceleri sizler yatarken biz burada şube müdürlerimizle bir toplantı yaparız. Akşam 9-10’da geliriz, saat 11’de işlerimiz bittikten sonra herkesin arabasında eşofmanı, spor ayakkabısı vardır. Onları giyeriz ve gece 11’de Merkez Camii’nden, Adnan Menderes Bulvarı’ndan, Polis Evi’ne kadar 8 kilometrelik kulvarı gece herkesler uyurken hem şehrin asayişine bakarız, hem de yürüyüşümüzü yaparız.
Hakan TOYTEKİN- Adana’da KADES uygulaması kaç kişi tarafından kullanılıyor? Bilgilendirme çalışması ne aşamada?
-KADES Programı’nın tanıtımı; 2022’nin 10 aylık sürecinde 353 bin 499 kişiye KADES Uygulaması’nın tanıtımını yapmışız. Bunun neticelerinde de aile içi şiddetle ilgili aldığımız tedbirlerimiz var. Elektronik kelepçe kullanımı KADES Uygulaması ile birlikte çoğalmış, 145 vatandaşımıza elektronik kelepçe uygulamışız, şu an bunların 56’sı aktif olarak devam ediyor. KADES Uygulamasının en iyi tanıtımını yapan illerden biriyiz.
Sefa SAYGIDEĞER-Uyuşturucuyla mücadelede ne durumdayız? Adana kamuoyu bu sorunun yanıtını merakla bekliyor. Son durum nedir, neler yapıyoruz, çalışmalarımız neler? Buna ilaveten İçişleri Bakanını asayiş toplantısı dahil birkaç defa Adana’da ağırladınız hatta bir operasyonu da Adana’dan bizzat kendisi yönetti ayrıca İçişleri Bakanı defalarca Adana Emniyeti’ni tebrik etti. Bununla da ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
-Narkotik suçlarla mücadele bu şehirde olmazsa olmazlarımızdan. Başta Sayın Bakanımız, Sayın Valimizin öncülüğünde onlardan aldığımız güç ve kuvvetle biz bu şehirde birçok operasyona öncülük ettik, birçok başarılı operasyonlar yaptık. Bu konuda büyüklerimiz bizlere sürekli tavsiyeler veriyor, operasyonlara ağırlık vermemiz isteniyor. Bizler de canla başla narkotikle mücadelemizi yapıyoruz. Bu konularda üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getiriyoruz. En son 1 ay önce Sayın Bakanımızın da öncülüğünde il genelinde ‘Kökünü Kurutma’ operasyonu yaptık. Sayın Bakanımız kimsenin haberi olmadan, Sayın Valimizle birlikte planlamasını yaptılar. Ankara’dan şehrimize uçakla sabaha karşı 4:30’da geldi, tüm personelimizle bir konuşma yaptı. Operasyonun bizzat başında bulundu. Bizim 8 aylık yaptığımız çalışmalar neticesinde oldu bu operasyon, bir anda sokaklara, evlere yapılan bir şey değil. Biz bir operasyon yapıyorsak bunun altyapısı vardır, yeri zamanı geldiğinde operasyon yapılır. Bunun neticesinde epey bir yakalamalar, tutuklamalar oldu.
Biraz rakamlardan bahsedecek olursam; Narkotik suçlardan 2022’nin 10 aylık süresinde 7 bin 208 kişiye işlem yapmışız. Bunlardan 782 kişi tutuklanmış. Yakalanan malzemelere gelirsek; 2021’in 12 aylık yakalamamız, esrar maddesinden örnek verirsek 954 kilo 827 gram iken, 2022’in 10 aylık süresinde yakalanan esrar maddesi, 1 ton 308 kilo 153 gram. 12 aylık süreyi, 10 ayda katlamışız.
Bizim narkotik suçlarla mücadelede planlı çalışmalarımız var. Organize suçlarda planlı çalışmalarımız var. Zamanı gelince operasyon yapılır.
Bununla birlikte bizim bilgilendirme faaliyetlerimiz vardır. ‘En İyi Narkotik Polisi Anne’ logosu altında bilgilendirme faaliyetlerimiz vardır. En iyi de anne bilir çocukları. Baba çıkar, gecenin bir vaktinde evine gider, iş güç yoğunluğu. Ama anne, çocuğunun eve girişini çıkışını, arkadaşını, özel eşyasını kontrol eder. Anne bakar, özelinde benim çocuğum kiminle görüşürüz, çocuğumun çantasında ne var, çocuğumun elbisesinde cebinde bir şey var mı? Onun için biz annelere önem veriyoruz, anneler bizim için önemli çocuklarını takip etsinler diye. Bu ‘En İyi Narkotik Polisi Anne’ Tüm çocuklarımızı kontrol altında tutmamız lazım. Okullarda öğrencilere, velilere, belediyelerde, kamu kurum ve kuruşlarında bilgilendirme faaliyetlerine ağrılık veriyoruz narkotikle mücadele için.
Dar alan çalışmalarımız var, genelde uyuşturucu satışıyla ilgili yerlerle ilgili. Sürekli bir planlı çalışmanın dışında uygulamalara geçerek sokak satıcılarına yönelik, ilimize gelen giden nakliyelerle de ilgili her türlü önlem ve tedbiri alıyoruz.
Bizim riskli gördüğümüz okullarda görevlendirdiğimiz personel var. Sabit personelimiz var. Belli okulların önünde o personelimizin başka işi yok. Gidecek, o okulda girişinden çıkışına kadar öğrencileri kontrol edecek. O personellerimiz okulların önünde duruyorlar. Okullardan sorumlu ekiplerimiz de var. Onlar da okulların giriş çıkışında gelir ekip o bölgede öğrencilerin dışında başkaların bulunmasına müsaade etmezler. Yakaladıkları her hangi bir suç unsuru varsa da onları oradan bertaraf eder, uzaklaştırırlar.
Murat GEGİN-Her başarı bir ödülü beraberinde getiriyor, teşkilatta birçok başarıya imza atılıyor siz personellerinizi nasıl ödüllendiriyorsunuz?
-Her şeyden önce ben de küçük rütbelerden bugünlere geldim, ödül gayet tabii önemli. Ama en büyük ödül ne biliyor musunuz? Kendim için de, personelim içinde bir operasyona gidip, netice aldığımız zaman onu hiçbir ödüle değişmeyiz. O içimizdeki rahatlama bize en büyük ödüldür, bu çalışmalarımızın karşılığı aldık diyoruz. Başarılı personelimizi hafta sonları ailesiyle birlikte Yumurtalık tesislerimizde tatile gönderiyoruz. Karınca kararınca personellerimizi ödüllendiriyoruz. Başarı belgeleri veriyoruz. Bütçemize uygun hediyeler alırız, onlarla birlikte başarılı personellerimizi ödüllendiriyoruz. Ama en büyük ödül, vatandaşın bize olumlu tepkileri. Polisin en büyük ödülü operasyonlarda karşılığını görmesi, netice almasıdır.
Hakan TOYTEKİN- Kaçak makaron, tütün operasyonları yapılıyor ve rekor sayıda da yakalanmalar oluyor. Kaçakçılıkla mücadelede gelinen son nokta nedir?
-Türkiye’de yakalanan en çok kaçak makaron Adana’da yakalandı. Geçtiğimiz yıl 609 milyon yakalanan makaron varken, bu yıl 10 aylık sürede şu an itibariyle 560 milyon. Bu daha 10 aylık sürede yakalanan makaron sayısı, yıl bitimine kadar bu rakamı daha çok geçeriz. Sadece Adana için değil, buradan da çevre illere, farklı illere giden makaronlar da mevcut. Kaçak akaryakıt yakalamamız, geçtiğimiz yıl 853 bin 778 litre yakalamamız varken, 10 aylık sürede 816 bin litre kaçak akaryakıt yakalamamız var. Bu da ekonomiye hem katkı, hem araçların zarar görmemesi, kazaların çoğalmamasını sağlıyor. Bunlarda bizim Organize Şube Müdürlüğümüzün yapmış olduğu faaliyetler.
Kaçakçılıkla mücadelede şu ana kadar 714 olaya müdahale etmişiz, bunların içerisinde yakalanan 869 kişi, 29 kişi tutuklanmış. Mali suçlarımız var, tefeciler var, organize suç örgütleri var. Onlarla ilgili 10 aylık süreç içerisinde 86 kişi tutuklanmış. Bu guruplarla mücadelemiz devam ediyor. Planlı operasyonlar vakti, zamanı gelince yapılır, operasyona çevrilir.
Terör örgütleri üzerine yaptığımız operasyonlar var. Onlarla ilgili de yakalamalarımız var. 10 aylık süreç içerisinde toplamda 98 tutuklu var. 17 tutuklu da geçen yıldan var.
Mehmet ŞAHİN- 5 Ocak Gazetesi ve 5 Ocak TV hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?
-Bir yerel gazete ve yerel TV’den artık ulusala döndü 5 Ocak medya grubu. 5 Ocak TV de gerçekten bu şehirdeki bir açığı kapattı. Yayın hayatında başarılar diliyorum. Çok güzel yayınlarınız var, takip ediliyor. Ben, şehrin böyle bir TV’si olduğundan dolayı memnunum. İyi ki varsınız. Başarılar dilerim. Ama başında tabii ki duayen Savaş Bey var.
Toplantının tamamını bugün Saat 20:30’dan itibaren 5 Ocak TV’de izleyebilirsiniz.