KÜÇÜK DEV RAPOR: ADANA ARAŞTIRMALARI
“Adana Araştırmaları: Stratejik Durum Analizi ve Öneriler” hakkında…
Özel Haber: Sefa Saygıdeğer
Kitabı aldık ve yazarımız Sedat Memili ile birlikte inceledik. Bu araştırma, Adana’da yaşayan ve hayatını Adana’da kazanan herkes için okunması gereken bir kitap. Bu kitap Adana’nın lobi oluşturması için önem arzediyor. İşte Sedat Memili’nin gözünden ve Sefa Saygıdeğer’in kaleminden Adana Araştırmaları, Stratejik Durum Analizi ve Öneriler
ADANA’YI SEVMEK ÖNEMLİ AMA DEĞERLİ DEĞİLDİR
Bir kişinin memleketini, ülkesini veya bayrağını sevmesinin önemi var ama değeri yoktur.
Zaman zaman şu fikri ileri sürerim: Adana’yı çok sevenler Adana’yı neredeyse sevilmeyecek hale getireceklerdir.
Adana’yı çok sevmenin ne değeri olabilir?
Zaten, coğrafya olarak güzel, tarımsal olarak verimli, ekonomik olarak zengin, kültürel olarak renkli bir şehri kim sevmez ki…
Zaten böyle bir coğrafyayı sevmemek için, kör, sağır ya da duygusuz olmak gerekir.
Tamam, Adana’yı seviyoruz; eyvallah…
Adana için ölüyoruz… Adana için ölme kardeşim, Adana için yaşa…
İyi Adana’yı seviyoruz da örneğin Adana’nın daha yaşanabilir bir kent olması için ne yapıyorsun?
Adana’nın trafiği, dezavantajlı grupların yaşam tarzları, toprağın verimliliği, kendiliğinden yetişen bitki ve ürünlerin ekonomiye kazandırılması konusunda ne yapıyorsun?
Elbette bunlar için oluşmuş kurum ve kuruluşlar vardır…
Elbette bu sorunların yanıtı onların çalışmalarının sonucunda verilecektir…
Ama ben size soruyorum Adana’yı çok seven kişi ve kişiler…
Yaşadığımız bir kentin ferdi olarak bu kent hakkında bir fikrimiz var mı?
Bu kentin sorunları karşısında kendi kendine söylenip, şikayet eden, sızlanan insanın bu kenti sevmesinin elbette önemi vardır ama hiçbir değeri yoktur.
*
ÇÖZÜM ÖNERİSİ OLANLAR KENTİ YÖNETMELİDİR
Geçen hafta postadan bir kitap geçti elime. Kitabın adı bile ilgi çekici:
“Adana Araştırmaları; Stratejik Durum Analizi ve Öneriler…”
Bu ahir ömrümde (1954 yılından bu güne kadar) 43 başbakan ve 17 genel seçim gördüm. Bu seçimlerde, önce 8 sonra da 14 olmak üzere (tam saymadım) 150’den fazla milletvekili gördüm / Seçtik… Bu arada 150 milletvekilini 3.000’den fazla aday arasından seçtiğimizi söylemeliyim.
E, saadete gel!
Geleyim: Ben bu ülkeye talip olanların ( bir kişi dışında) hiç birinin elinde “Kent Yönetim Planı” görmedim. O kişi de yılını hatırlamıyorum, CHP’den milletvekili değil de Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olan Akif Kemal Akay idi.
Sevdik, seçtik; beğendik, seçtik; rüzgâr esti; seçtik; esmedi, seçmedik…
Rapor elime geçtiği zaman düşündüm: Talat Özyürek ile Adana Medya Gazetesi’nde yazarken tanışmıştım. Bir iş adamı olduğunu biliyorum ve siyasetle de bağlantısı AK Parti Çukurova İlçe Başkanlığı’nda Yönetim Kurulu üyesi. O kadar.
Ancak, belirli yaştan sonra hele yoğun bir çalışma içerinde olunca okuma konusunda seçici olmak sorunda kalıyorum. Bu yüzden hakikaten içi dolu olan yazıları okuma ve takip etme durumunda kalıyorum.
ÜÇ MAYMUNUN ÖLÜMÜNDEN SONRA
Talat Özyürek, içeriği ilgi çekici olan ve çoğu da öğretici olan yazılar yazıyordu. AK Partili olduğunu biliyorum ama körü körüne değil de çok akıl ve erdem yüklü içerikle savunuyordu. Bunun dışında insanı, insanlığı, günlük yaşamı temel alan yazıları revaçtaydı.
Sonra bu yazıların bir kitap haline dönüştürüldüğünü gördüm: Üç Maymunun Ölümü…
Nazikâne bir davranışta bulunarak bana kitabından armağan etmişti.
Gazeteden hayal meyal hatırladığım ve hoşuma gitmiş olan yazıları bir solukta tekrar okudum ve bu görüşlerin derli toplu bir kitap haline gelmesine Adana adına sevindim.
*
RAPOR ADANA’NIN ULTRASONU…
Adana Araştırmaları: Stratejik durum analizi ve öneriler kitabını alınca bunu bir köşe yazısı ile sizinle paylaştım ve ardından kitabı incelediğim zaman görüşlerimi yine paylaşacağımı söylemiştim.
O safhadayız…
Kafama takılan ilk soru, Talat Özyürek bu kitabı neden yazdı? Önsözü bu sorunun yanıtı gibiydi:
“Bu yılın başında yayınlanmış olan “Üç Maymunun Ölümü” adlı kitabıma “Ne Mutlu
Adanalıyım” başlıklı yazım ile başlamıştım.
Bu yazımı da “Ben Adanalıyım, ekmeğimi Adana’dan alıyor, kendimi Adanalı hissediyor ve Adana’da gömülmek istiyorum…” cümlesiyle bitirmiştim.
İşte hayata başladığım ve ölünce de gömülmek istediğim bu şehirde “emin ve kalbi huzurlu” olarak yaşamak istiyorum.
Sadece şehirlerin bize değil, bizimde şehirlere görevimiz vardır.
Allah ne güç nasip ettiyse o oranda şehirlere katkı koymamız gerekir.
Bu rapor Adana için vicdani sorumluluğumu yerine getirmek amacıyla hazırlanmıştır.
İçinde yaşadığım, gördüğüm, duyduğum, araştırdığım ve şahit olduğum konularla ilgili olarak Adana’ya bir yarar sağlamaktan başka bir niyetin peşinde değilim.
Adana için bir lobi oluşturulur ve bu çalışma o lobide dikkate alınırsa amacım gerçekleşmiş demektir.
Nihai olarak bu raporum ile bir nebze yaşadığım bu güzel şehir Adana’ya yarar sağlarsa ne mutlu bana…
Yine o zaman Allaha dua edeceğim: “Dirilteceğin güne kadar bizi emin ve kalpleri huzurlu olanlardan eyle…”
*
Bu açıklama Talat Özyürek’in Adana’yı sevmesini hem önemli hem de değerli kılar.
Kendini yaşadığı kente borçlu hisseden ve borcunu bu kentte yaşam kalitesini yükseltmeye adayan Talat Özyürek sadece benim değil büyün Adanalıların teşekkürünü hak eder.
ADANA İÇİN 3 SORU VE YANITLARI
Bütün araştırmalar 3 soruya yanıt bulmak içindir. Birincisi “ne?” sorusudur; ikincisi “Nasıl?” üçüncüsü de “Kim için?” sorusudur. Bütün sistemler bu üç sorunun yanıtını arar.
Araştırma bu plan içinde gerçekleşmiş.
“Ne?” sorusu ile Adana’nın Türkiye’deki yeri objektif olarak saptanmış… “Ne?” sorusunun yanıtı biraz daha genişletilerek 2. Bölümde “Asana İçin Stratejik Amaçlar” başlığıyla verilmiş.
Bu bölümde Adana’nın Tarımdan sanayiye, endemik bitkilerden, turizme kadar rastladığım en geniş yelpazede mevcut olan durumu ortaya konmuş ve çözüm yolları önerilmiştir.
Sadece sorunlar listelenmek yerine bir bilim insanı gözüyle çözümler üretilmiştir.
Ben şahsen kendimi –bu konuda tevazu göstermeyeceğim – Adana’yı en iyi bilen ilk on kişi arasında görmekteyim. Hem Adana Ansiklopedisini yazmak için Adana’yı karış karış dolaşan bir insan hem de Adana tarihi ve güncel konulardaki araştırmalara ilgi duyan insan olarak raporu eleştirel bir gözle inceledim.
Türkiye’nin en saygın 24 kurumunun raporları, belgeleri araştırılarak ortaya çıkarılmış bu eseri görünce Talat Özyürek’i de Adana’yı en iyi bilen on kişi arasında sayabilirsiniz.
Araştırmanın 3. Bölümü, Adana hakkındaki bütün kompleksleri yok eder niteliktedir.
Adana’nın güçlü ve zayıf yanları ile fırsat ve tehditler sıralanmıştır.
Bu kadar geniş bir listeyi ilk kez görüyorum; tabi ki Adana’nın güçlü yanları ile fırsatlarınının ne olduğunu anlayınca, Adana hakkındaki oluşan kötümserlikler ortadan kalkacaktır.
4. Bölüm çok ilginç: Bir Model Olarak Aladağ Örneği ve AKKÖY Projesi”
Aladağ örnek alınarak, kalkınmanın köylerden nasıl başlayacağına dair çok güzel – şahsen benim de benimsediğim – bir proje önerilmiş. Tamamen Türkiye ve Adana gerçeklerine uygun veriler üzerine inşa edilmiş bu proje, kalkınma için şahane bir model olabilir.
5. Bölüm “Sonuç” kısmına ayrılmış.
Bu bölüm Adana’da siyaset yapmayı düşünen her insanın el kitabı olacak nitelikte analizler içermektedir.
Adana’da seçmen analizleri, hem büyükşehir hem de ilçe bazında ele alınmıştır. AK Parti il ve ilçe teşkilatları ile AK parti’nin aday seçimlerindeki stratejilerinde yapılmış doğrular ve yanlışların cesur bir analizi ve neler yapılması gerektiği bu bölümde mercek altına alınmıştır.
Öncelikle Adana’da yaşayan partili partisiz her insanın alıp okuması gerek. Hele bu insan bir STK’nın başında ise veya bu şehri yönetmeye şu veya bu şekilde talip ise bu öçalışmanın başucu kitabı olması gerekmektedir.
Tabi Adana’yı sevmekle yetinmeyip Adana’nın da kendilerini sevmesini isteyenler içindir bu önerim.
*
ADANA’DA YAŞAYAN HERKES İÇİN
Araştırmaların 3. Sorusunun yanıtı olan “Kim İçin?” Sorusu bu araştırmada şöyle yanıt bulmuş:
Bu araştırma, Adana’da yaşayan ve hayatını Adana’da kazanan herkes içindir. Bu çalışmaların uygulanması ile oluşacak refahın Adanalı herkese huzur vereceği düşüncesi ile yapılmıştır.
AK Partili Talat Özyürek’in çözüm ve önerilerini içeren çalışma partili partisiz herkes içindir.
Beş Ocak Gazetesi’ndeki yazımdan sonra Talat bey’in kitabını nerede bulacağını yoğun olarak soranlar oldu.
Bilmiyorum: Artık Talat Özyürek buna çözüm bulsun…